Bölüm*2- Yakışıklı Komşum

57 15 36
                                    

Herkese tekrardan merhaba! Söz verdiğim gibi yeni bir bölümle karşınızdayım ve eminim çok hoşunuza gidecek.
Lafı fazla uzatmadan hikayemize başlayalım isterseniz😊
Desteğiniz için çok çok çok teşekkür ederimmm ♡

Tekrardan merhaba dostlarım. Nasılsınız? Keyifler nasıl? Ben de iyiyim teşekkür ederim. Bugün hava yağmurlu ama benim bi beş dakika daha bu evde kalmam demek facia demek. Çünkü YANLIŞLIKLA evet altını çizerek söylüyorum YANLIŞLIKLA cici annemin pahalı ve nadide parfümünü kırdım.Şuan evde ben, hizmetçiler ve ağabeyimden başka kimse yok. Babam işe gitti,cici annem arkadaşlarıyla gezmede ve küçük kardeşim de dadısıyla beraber bi eğlence merkezine gittiler. Ağabeyim işte değil çünkü çalışmaya alerjisi var. Ben evdeyim çünkü...şey...ıııı...amaan boşverin canımm. Ben de evdeyim işte :)
Ama biraz daha beklersem kalacak bi evim olmayabilir çünkü cici annem eve geldi!! İkinci katta olmasına rağmen yere yakın odamın penceresinden kaçmak dışında yapabileceğim bişey yok, zira cici annem beni kapıdan çıkarken görürse, kırık parfümü gördüğünde benim yaptığımı anlar. Anlamasa bile suçu bana atar. Demiştim size neferet ediyo benden. Bende ona bayılmıyorum gerçi. Hemen odama girdim ve kapıyı kapattım. Pencereyi açtım ve arka bahçeye atladım derken bi çığlık duydum; cici annem şişeyi görmüştü sanırım. Nedense bu kadını sinir etmek bana ilaç gibi geliyo. Ohh canıma deysin, iyi ki de kırıldı. Arka bahçenin kapısını açtım ve yolda tek başıma yürüdüğümü zannederek telefonumdan böyle kapalı havalarda dinlediğim şarkıyı açtım. Kulaklığımı da takıp yavaş yavaş yol boyunca devam ettim. Bu arada şarkının adı; Winter On The Weekend. Yaklaşık 2 saat yürüdüm. Sağ tarafımdaki caddede en sevdiğim dondurma dükkanı vardı. Bugün hava yağmurlu olduğu için açmamışlardı. Birkaç şarkı değişiminden sonra sıkıldım ve telefonumu sessize alıp cebime attım. Evden kaçtığım-kaçmak zorunda kaldığım- için üzerimde lacivert kapüşonlu hırkam,gri yarım sweatim ve altımda da siyah pantolonum vardı. Hava soğumaya başladığı için hafif bi ürperti geldi ama gelen sadece bu değildi; havalı ve keskin bir erkek parfümü ve sigara kokusu da gelmişti. Bende sizinle aynı şoku yaşadım ve hemen kendimi kontrol ettim ve üstümde siyah ve deri bi ceket gördüm. Arkamı döndüm ve ikinci bir şok daha yaşadım. Karşı komşum olan egoist ve yakışıklı bay yürüyen ego , gerçek adıyla Emir Yaman tam karşımda 1.84 boyu, beyaz teni , yukarı taranmış kumral saçları, koyu kahverengi gözleri ve etkileyici bakışlarıyla bana bakıyordu. Böyle bir erkek her genç kızın manita adayıydı ama benim değil. Emir'in babası Haluk Bey ve annesi Funda Hanım, benim cici annem ve babamla çok yakın arkadaşlar. Aynı zamanda Haluk Bey ve babam ortaklar. Emir tek çocuk olduğu için fazlasıyla şımarık, egoist ,bencil, havalı ve yakışıklı birisi. Benden 1 yıl 5 ay büyük. Ağabeyim ile de yakın arkadaşlar ama ağabeyim çok kıskanç ve bunu o da biliyor bu yüzden benden hoşlandığını sadece ikimiz biliyoruz. Ve şimdi bu yürüyen ego bana eğilmiş ve en etkileyici bakışlarıyla gözlerime bakıyordu. Ben şaşkın şaşkın onu izlerken pembemsi ve iri dudakları aralandı :

- Üşüdün mü prenses?

Evet birde bu vardı, bana sürekli prenses diyordu! Bide güzellik. Başkası söylese düşerdim ama bu egoist söyleyince zerre etkilenmiyorum.

- Hayır üşümedim. Ceketine de ihtiyacım yok. Lütfen alır mısın?

dedim ve ceketini üzerimden alıp ona doğru uzattım ve o sırada hapşırdım!
Evet ben üşümedim deyip hapşırdım.
Allah'ım bu reva mı şimdi bana?!
O sırada elini uzattığını ve dudağının kenarıyla bana doğru sırıttığını gördüm. Bi insan hem bu kadar ititici hem de bu kadar etkileyici olabilir miydi? Olabilirdi. Ve o insan karşımda durmuş bana bakıyor ve sırıtıyordu. O sırada konuşmaya başladı :

- Belli oluyor prenses. Evden çıkarken daha doğrusu kaçarken gördüm seni ve takip ettim. Hadi küçük hanım sizi hasta olmadan önce evinize bırakayım.

- İstemiyorum , sağol. Ben kendim de gidebilirim. Sen gidip kızları falan etkilemeye çalış hadi. Beni de rahat bırak.

Tam o sırada şimşek çaktı ve ben olduğum yerde sıçradım. Sonra yine şu ukala şey sırıtmaya başladı. Yağmur artmaya ve irileşmeye başlayınca ikimizde koşup dondurmacının çatısının altına girdik. Yağmurun dinmesini beklerken ben tir tir titriyordum çünkü hem ıslanmış hem de sinirlenmiştim. Evet sinirlendim. Ben neden bu yürüyen ego ile aynı çatı altında mahsur kalmıştım! Neden Allah'ım?!?

Eveet... Bölümümüz burda son buldu ve devamı efsane romantik olacak. Ve bu arada abisinin kıskançlığını okuyacaksınız demiştim ama kendimi Emir karakterine o kadar kaptırdım ki unuttum. Özür dilerim😟. Yarınki bölümde o da olacak, bomba olaylarda olacak. Emin olabilirsiniz!😉

Bu arada siz karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?

En sevdiğiniz karakter hangisi?

Ve siz gelecek bölümde neler olsun istersiniz?

Hadi yorumlaraaa!
Hepsini okuyup cevaplayacağım.
Hepinize kocaman kocaman sevgileeer😘😘
Yarın görüşmek üzere Hoşçakalın.👋 💙 💜 😘

》AŞKIN MAVİ HALİ《Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin