20.bölüm

446 60 5
                                    

2 gün sonra:

Evet iş bulma günüm gelmişti kendime söz verdim 2 gün sonra iş bulacağıma dair bakalım gazete ilanlarından bulabilecek miyim?

Bir kaç ilana baktığım da gende garsonluk için daha çok ilan vardı ama garsonlukta istemiyorum yine başıma bir iş gelirse vesaire her ihtimal aklıma gelmiyor değil...

Ama şuan en ideal seçeneğim yine ve yine garsonluk olduğu için hemen iş ilanının olduğu telefon numarasını arayıp görüştüm...
***

2 saat sonra gelebileceğimi söylediler bu işi daha önce yaptığım için işi kolaylıkla alabileceğimi düşünüyorum...

Hem garson olacağım bu seferki cafe eve gayet de yakındı ama yeni açıldıdığı için faa dikkatimi çekmemişti...

Hemen bir kırmızı bir askılı bil bluz giydim üzerine de ince kareli lacivert ve kırmızı renklerin çoğunlukta olduğu bir oduncu gömlegi giydim önümü açık bıraktım boşuna mı kırmızı askılı giydim hey...

Koyu lacivert kot pantolonumu da giydim ve belime ince lacivert bir kemer taktım ...
Lacivert converslerimi de giyip tamamen hazırdım saçarımıda toplayıp hızlıca evden çıktım...

****

Cafeye gelmiştım cafenin adı IŞIL cafeydi...
Gayet güzel bir isimdi hoşuma gitmişti...
Neyse konuzumuz cafenin iami değil konumuz bu işi hayırlasıyla kapmaktı...

Cafenin sahibi olsa gerek esmer uzun boylu yeşil gözlü daylan gibi bir adam bana doğru yaklaşıyor...

"Telefinda görüştüğüm kız siz misiniz?"

"Evet benim"

"Bizim garsona gerçekten ihtiyacımız var ve sizi de fazla oyalamak istemem ama eğer deneyiminiz varsa kendinize güveniyorsanız bu iş konusunda buyurun işiniz hayırlı olsun"

"Ah tabi ki yani kendime güveniyirum daha önceden de deneyimim var çalışmak istiyorum"

"Tamam o zaman hayırlı olsun"

"Teşekkürler"

....

Hemencicik işe alınmış hatta çalışmaya başlamıştım burası oyle ucuz bir yer değil geçen seder çalıştığım cafe gibi zenginlerin de teşvik ettiği bir yermiş bana iş ile alakalı bir kaç kuraldan bahsedip önlüğü elime takıştıraverdiler...

2 saat sonra:

Herşey mükemmel ilerliyordu gayet de iyi bir yermiş yeni olmsasına rağmen gayet kalabalık sayılırdı şu an ki ortam Cansu'yu arayıp iş bulduğumu hatta hemen çalışmaya başladığımı duyduğunda en az benim kadar o da nutlu olmuştu onun sevinmediği tek nokta tekrar garsonluk yapmamdı eğer geçenki gibi aynı olayları yaşmamdan korkuyordu onu anlayabiliyordum çünkü bende korkuyorum...  

Hızla gelen kişler giderken yeni müşteriler geliyordu iyice yorulmaya başlamıştım ilk iş günümün bu kadar abartılı yoğun geçeceğini tahmin etmiyordum...

Artık yavaş yavaş azalmıştı cafe bende dinlenmek için bir kenara sıvışaverdim ...
Patronlada birazcık konuşabilme fırsatımız oldu 26 yaşındaymış tek yaşıyormuş tek başına burayı açmış kuzeni falan varmış kuzeninin şirketi varmış şirkette çalışması için ısrar etmiş kab etmemiş ona göre değilmiş o şirket ortamları falandı filandı daha bir çok şey...

Patronun ve tanıdık bir sesin gülüştüklerini hatta hararetli bir şekilde sohbet ettiklerini diluydum bu tanıdık ses ,
Tabi ya bu Atakan hani ben onu birdaha göremeyecektim ne yapacağım şimdi ben...

Kenardan görünmeden mutfağa geçecektim ki farkedilmemek elde değildi...

"Burcu gelsene bak sana bahsettiğim kuzenim gelmiş gel tanışın"

Ne kuzeni Atakan'mıymış vay anasını ya abi ben uzak durayım desikçe daha da yakınlaşıyordum...

Beni fark eden Atakan'ın suratı düşmüştü gülümseyen ifadesi bir anda sert bir ifadeye bürünmüştü...

Ve bu beni gerçekten germişti...

"Şey ben çıksam işim var siz konuşun tanışmaya vaktim yok ta"

"Peki sen bilirsin"

Tanışmaya vaktim yok nedir ya bahaneye bak anasını sattığım şu garsonluk bana bir kerede iyi şeyler kazandırsın

"Tabi ya gitsin ne tanışacakmışım"

Ben çıktıktan sonra arkamdan ben duyayım diye bağırmıştı e bu söyledikleri sert bir rüzgar gibi yüzüme çarpmıştı...

...

Akşam:

Cafeden çıkıp uzunca bir süre sahilde yürümüştüm saatin kaç olduğundan habersizce eve döndüm saat 7.30'muş ben daha fazladır diye düşünmüştüm...

"Abla nerdeydin iş fazla mı sürdü?"

"Ya ablam biraz yürüdüm saatin farkında bile değildim"

"Yemek yer misin?"

"Oho soruyor musun bir de tabiki yerim kurt gibi acıktım"

"O zaman ben hazırlıyorum sen de üzerini değiştir"

"Peki o zaman Allah derim!"
...

Odama geçtim ve Atakan'a söylediklerim aklıma geldi evet ağır konuşmuştum ama haklıydım haksız birşey söylemedim ki...
Sanki ben haksızmışım gibi birde bana sert sert bakmalar sert cevap verme çabaları anlamak imkansız hayır anlamadığım konu şu ki sen nişanlınla ayrılmamışsın ne diye bana açıklama yapmaya çalışıyorsun görende beni seviyor bana değer veriyor sanacak...


Büyük Çarpışma : İlk Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin