24.bölüm

402 57 2
                                    

"Ne demek istiyorsunuz Selim bey açık konuşun lütfen!"

"Demem o ki çekil kızım aradan git sana layık olan garsonluğu yap sen buraya ait değilsin Atakan ilk başlarda Pelin'i sevmiyordu doğru sonrasında ondan kopamadı eminim sana babam beni zorladı falan da demiştir o hep kendini öyle acındırır herkese heo kendini tek sanar biz onu sevmiyoruz gibi düşünür öyle bir şey yok artık gidebilirsin ve 2 gün sonra Atakan'ın düğünü olacak gelmek istersin belki!"

Bu duyduklarımdan sonra hareket edemedim duyduklarım hissettiklerimden ağır basıyordu gözlerim çoktan dolmuştu ...
Hızlıca buradan çıktım ve cafeye gittim doğru tabi burası benim ait olduğum yer ait olduğum meslek garsonluk asistanlık değil Atakan benim hiçbir şeyim olamaz ki ama ona kızgın değilim hatta Selim beyin Atakan ile ilgili söylediklerine inanmadım bile ben sadece onun benim yanımda huzurlu olabileceğini düşündüm evlenmeyeceğim Pelin'le dedi ama 2 gün sonra evlenecekmiş !
Belki haberi bile yoktu eveleneceğinden ama ne çare o mutlu olacağı bir evlililik yapmalı zengin hayatıyla yaşamalı sınırları olmamalı aynı benim gibi mesela...

Şuan dükkanda sadece 2 müşteri var onların hızlıca siparişlerini aldım ve elime bir defter ile kalem alıp bir kenara geçtim diğer garson arkadaş da gelmişti ben yoksam o ilgilenirdi ne var ki azıcık kafa dağıtmak için gözlük tasarımı yapmaya karar verdim ...
Bu arada bilmediğiniz bir şey var benim canım sıkılsa üzgün olsam elime kağıt kalem alır hayimde ki mesleğimi yaparım gözlük tasarlamak resim olarak neden se sadece gözlük tasarımı çizmeyi çok severim...

Vee bitiş... gözlük tasarımı bu kadar çizme işim tamamen bitmişti ama o kadar çok yüküm vardı ki masadan kalkacak halim yoktu resmen...

"Pardon hanım efendi bakar mısınız?"

"Buyurun"

Takım elbiseli 30-31 yaşlarında uzun boylu ciddi görünümlü mavi gözlü bir adam dı bana seslenen...

"Çizdiğiniz gözluk tasarımını gördüm de bir baka bilir miyim ?"

"Tabi ki bakın"

Adama çizdiğim tasarımı gösterdiğim de beğenmiş olacak ki yüzün de büyük bir tebessüm vardı...

"Ben Paris'te tasarımcı olarak kendi şirketim de bu iş ile ilgileniyorum genelde bana tasarımı yaparlar bende gözlüğü kendi malzemelerimle hayata geçiririm ama bu sıralar tasarımcım yok arıyordum fakat şuanda buldum sanırım bu kartım üzerinde numaram var eğer parise gelmek isterseniz sizi ben kendi otelimde karşılarım hatta ilk iş gününüz de avans da verebilirim...yeter ki düşünün ben 2 gün daha buradayım cevabınızı bekliyorum iyi günler"

"İyi günler de"

Adam beni dinlemeden gitti çizdiğim tasarımı da aldı resmen iş teklifi aldım ama ben bunu nasıl kabul edebilirim ki ?

....

***
Akşam eve geldiğim de bu konuyu Cansu ile  konuşmak için doğru zamanı bekledim...

"Cansu"

"Efendim"

"Bana bir iş teklifi geldi"

"İyi hayırlı olsun"

"Ama uzakta bir yer hem de baya uzak"

"Nerede?"

"Tasarımcı olarak Paris'ten geldi yani teklifi sunan adam benim cafedeydi oarada gözlük tasarımķ çiziyordum çizdiğimi beğenince benimle çalışmak istediğini kendi otelinde karşılayacağını hatta avans ta vereceğini söyledi 2 gün sonra dönecekmiş 2 gün kadar düşünme sürem var yani"

"Abla çok iyiymiş kabul etseydin ne güzel işte "

"Senin okulun ne olacak peki?!"

"Abla adam avans verecekmiş işte o parayla da bir okul buluruz herhalde"

"Dünden meraklısın sende he!"

2 gün sonra:

Kararımı vermiştim madem aradan çekilmem gerekiyor muş bende çekilirim Paris'te hayalimi gerçekleştireceğim kardeşimi de en iyi okula yazdıracağım kendime orada bir hayat kuracağım bu 2 gün boyunca Atakan beni defalarca aradı ama ben cevap vermedim konuşacak neyim vardı ki Paris'e gideceğimi de söylemeyeceğim zaten...

Bugün akşam uçağımız vardı Adam'ın adı Murat'mış ...
Murat bey uçak biletlerimizin parasını karşıladı ona çok minnattarım...

Büyük Çarpışma : İlk Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin