Minho bir sürü odadan geçmiş ve gardiyanlar tarafından birçok kez de üzeri aranmıştı. En son Seungmin'in onun için getirdiği kıyafetleri -onlar da bir çok kez aramadan geçmişlerdi.- giymişti.
Şimdi ise koğuşa doğru ilerliyordu ondan bir kaç adım önde olan gardiyanla beraber. Büyük bir odaya girerken (koğuşa) bir kaç gardiyan da elindeki bir kaç kağıt parçasıyla dışarı çıkıyordu. Anlaşılan sayım yapılmıştı.
Minho büyük kapıdan içeri girmeden önce derin bir nefes aldı. İçeri girdiği anda tüm gözler onun üzerinde toplanmıştı. Bazıları gülümsemiş bazıları takmamıştı. Gerçi şuan hiç biri Minho'nun umrunda değildi.
Chan'ı görebilmek için etrafına bakınmaya başladı. Onun da bu koğuşta olduğuna emindi zaten içi bu yüzden rahattı. Kalbi iyice hızlanmaya başlamıştı. Endişe her yerini kaplayıp en etkili şekilde kendini hissettirmeye başlamıştı.
Minho en sonunda görmek istediği adamla göz göze gelmiş ve gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Chan hayal görmediğine emin olmak için gözlerini kırpıştırmış fakat kendisine doğru gelen bedeni gözlerinin önünden silememişti.
Minho hızlıca kollarını Chan'a doladığında, Chan her şeyin gerçek olduğunu algılayabilmiş mutluluk ve şaşkınlıkla o da kollarını Minho'nun beline dolamıştı. En son görüşmelerinin üzerinden çok zaman geçmemiş olmasına rağmen bulundukları durumun garipliğinden dolayı Minho'nun gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı.
Chan sonunda sevgilisine sarılabilmenin mutluluğuyla Minho'nun yumuşacık saçlarına burnunu gömmüş ve sanki mümkünmüş gibi kokuyu ciğerlerine hapsetmeye çalışmıştı. Etraftaki insanların onlara sorgular bir şekilde baktıklarını fark eden Chan zaten girmek üzere olduğu odasına çekiştirdi Minho'yu.
Burada özlemini tamamen giderebilirdi ama öncelikle öğrenmesi gereken şeyler vardı. Minho'nun elini bırakmadan yatağına oturdu. Sırtını duvara yaslayıp Minho'nun oturması için yanını pat patladı.
Minho başını Chan'ın omzuna yasladı, kokusunu böyle daha iyi alıyordu. Chan Minho'nun konuşmayacağını anladığında cevabından korkmasına rağmen yumuşak olduğuna emin olduğu bir ses tonuyla sordu.
"Minho-yah, niye burdasın?"
"Seni özlemiştim."
"Ve sende bu yüzden suç işleyip buraya düştün öyle mi? Minho neden yaptın bunu?"
"Suç falan işlemedim, sadece bir kaç planla yanına geldim her şeyi anlatıcam merak etme. Şuan biraz özlem gidersek olmaz mı?"
Chan kıkırdadığında Minho yerini değiştirip Chan'ın kucağına oturdu. Burnunu büyük olanın burnuna sürtmeye başladı.
"Buradan çıktığımız zaman çok güzel bir hayatımız olacak."
"Buradayken de çok güzel bir hayatımız olacak."
Minho'nun dudaklarından 'biliyorum' kelimesi dökülürken dudaklarını Chan'ın dudaklarına kapattı.
Bitti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The KILLER † Banginho
FanfictionHiç kendinizi izleniyormuş gibi hissettiğiniz oldu mu? Peki ya gerçekten izleniyorsanız...