-18

772 87 42
                                    


Bir hafta sonra

Birbirine sarılan çifte gülümsedi Minho. Gerçekten sevimli gözüküyorlardı. Birbirlerine yakıştıklarını düşünmüştü daha önce. Birbirlerine bakışlarından belliydi her şey.

Fakat hiçbir zaman bunu dile getirmedi. Ağızdan çıkan ve birinin kulağına giren herhangi güzel bir cümlenin güzel sonuçlandığına inanmazdı.

Minho birbirlerinin dibine girmiş çifti gördüğünde onlar hala gülüşüyorlardı. Minho bir süre onları izledi ve sonra yanlarına gitti. İkili ona sıkıca sarıldıktan sonra tekrar sandalyelerine oturdular. Tüm hafta üzerinde topladığı yorgunluğu bu ikili yanındayken gram hissetmemişti.

Uzun boylu garson usulca yanlarına yaklaşıp ne istediklerini sorduğunda Minho burukça gülümseyip "sıcak çikolata." diye yanıtladı genç garsonu. Seungmin'in markette annesinden çikolata isteyen küçük bir çocuğun masum sesiyle kendisinden küçük olan arkadaşlarına çevirdi bakışlarını.

"jinnie n'olur yani kedimiz de olsa?"

Şimdi anlaşılmıştı Seungmin'in niye çikolata isteyen bir çocuk gibi konuştuğu. Hyunjin sevimli bir şekilde sevgilisine gülümsese de sakince "hayır." dedi. Bu fake ikisini de oldukça şaşırtmıştı hatta Seungmin'inin hafifçe alnındaki damar kendini belli etmeye başlamıştı.

Hyunjin sevgilisinin bu haline kahkaha patlatmış sonra hemen kendini toparlayıp konuşmuştu.

"Minho Hyung'un kedileri neyine yetmiyor Minnie."

Minho açılan konuyla neden burada olduğunu hatırladı ve Seungmin'in konuşmasına izin vermeden sohbeti kendine çevirdi.

"Ben de tam olarak bu yüzden buradayım."

Karşısında oturan çift anlamaz bakışlarla Minho'ya döndü.

"Kedilerimi almanızı istiyorum. Ben yokken birilerinin onlara bakması gerekicek ve bu konuda sizden başka birine güvenebileceğimi sanmıyorum."

Kendisine hala anlamsızca bakan ikiliye aldırmadan olabildiğince rahat bir şekilde gülümsedi Minho. Şaşkınlığını üzerinden atamayı başaran Hyunjin kafasını karıştıran sorulardan birini Minho'ya yönlendirdi.

"Peki neden? Bir süreliğine bir yere mi gitmen gerek?"

Gergin bir şekilde cevap verdi Minho.

"Evet, bir yere gitmem gerek ama ne kadar orada olmam gerektiğini bilmiyorum."

Minho ikilinin konuşmasına izin vermeden aklındaki tüm olayı anlatmaya başladı.

"Aslında sizden tek isteğim sadece bu değil. Bunu nasıl karşılayacağınızı bilmiyorum ama ben Chan'ı seviyorum, evime izinsiz bir şekilde girip beni öldürmeye çalışması hakkında şikayette bulunmadım." Tek elini havaya kaldırıp itiraz etmek üzere olan Hyunjin'i durdurdu. Seungmin zaten oldukça sakin bir şekilde dinliyordu Hyung'unu.

"Fakat savcılıktan gelen belgelerde adam öldürmeye teşebbüsün sadece benimle alakalı olmayıp diğer insanların da hayatları tehlikeye attığı gerekçesiyle itirazımın reddedildiği yazıyordu."

"Mahkeme Chan'ın beş yıl yatmasına karar vermiş. Fakat benim şikayette bulunmamam üzerine bunu 3 yıl 2 aya indirmiş. Kesin karar buynuş ve Chan da avukatından itirazda bulunmamasını istemiş yani bundan sonra başka mahkeme yok."

Hyunjin tepki verme konusunda - şu anki durumda- sevgilisine uyuyordu çünkü Hyung'unun gözlerindeki umutsuzluğu ve buna rağmen olan parıltıyı çok net görebiliyordu. Seungmin sakince sordu.

"Hyung peki sen iyi misin?"

Minho tatlı bir heyecanla başını salladı. Seungmin de gülümsedi ve devam etti.

"Peki hyung, bizden istediğin diğer şey ne?"

Minho gergince gülümsedi ve derin bir nefes aldı.

"Ben sizden beni ihbar etmenizi istiyorum."

The KILLER † BanginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin