Eski Bir Efsane

11 1 0
                                    

Bir zamanlar Aravia isminde bir adam varmış. Kendisi boylu poslu, biraz da kaslı, göreni korkutan bir adammış. Onu görenler sebepsiz yere merhamet dilenirlermiş. Aravia ise buna anlam veremezmiş. Sebebi de kendini daha önce hiç görmemiş olmasıymış. Ah bir kendini görebilse, bu davranışlara bir sebep verebilse! Aravia, Tabi o zamanlar "Cellat Aravia" bir gün yüzünü derede yıkarken suratını görmüş. "Ne de korkutucuymuşum!" demiş. Daha fazla kasabasına rahatsızlık vermek istemediğinden mütevellit bir ormanda yaşamaya karar vermiş. Bu böyle bir ay kadar ormanda kalmış.

 Bir ayın sonunda ormandaki kulübesine bir kişi gelivermiş. O kişi kendi kasabasından biriymiş. Adamcağız Araviadan korka korka yüzüne bakmamaya çalışarak "C-Cellat Aravia! Lütfen yardım et. Kasabamız tehlike altında! Saldıran cadıyı durdursa durdursa sen durdurursun! Ne olur yardım et!". Aravia bu söylenenleri duyunca, çocukluğunun geçtiği köyü tehlikeye atanlara cezasını vermek için yola koyulur. Cephesi köye doğru olan bir kayanın üstüne çıkar ve bir nara atar "Ey lanet cadı! Al gardını. Sana geliyorum!". Bu sözleri duyan cadı "Dışı kas, içi fos! Senin gibi bir fani bana ne yapabilir ki?". Bu sözleri duyan Aravia sırtındaki kalkanını alır ve kayadan aşağıya atlar. Kalkanını yere bir kızakmışçasına koyan Aravia önüne gelen her düşmanının içinden geçer. Bunları gören halk sevinç çığlıkları atmaya başlar. O korktukları Cellat meğerse bir kahramanmış. Cadı, devrilen her müttefikini yeniden diriltir. Aravia yaratıkları dirilten cadıya doğru kalkanını sürmeye devam eder ve cadıya yaklaştığında kalkanında ani bir şekilde fırlıyarak cadının kafasını kılıcıyla uçurur. Cadı ölmeden önce ona bir büyü yapar ve sırtında büyük bir yara izi oluşur.  Çevredeki yaratıkların tümü bir anda düşüverir. Ve halk hep bir ağızdan"Yüce Aravia yaşa! " diye tezahüratlar yağdırmaya başladı. Ama bu sözlerin yıkılmış, harabeye çevrilmiş bu köyü geri getirmeyeceğini bilen Aravia köyü yeniden kurar ve bu sayede köyün hem kahramanı,  hemde kurucusu olmuştur.

Bütün bunlardan sonra Aravia evlenmiş, ve bir oğlu doğmuştur. Oğlunun sırtında Aravia'nın sırtındaki izin aynısı vardır. Bunu gören Aravia oğlunu da kendisi gibi korkusuz bir savaşçı yapmaya karar vermiştir. Oğlu on yaşına bastığında eğitimlere başlamıştır. Oğluda kendisi gibi bir savaşçı olmuştur. Aravia'nın bir de kızı vardır ve oda abisi gibi savaşçı olmak için doğmuştur. İkisi de korkusuz birer savaşçı olduktan yirmi sene sonra Aravia ölüm döşeğine düşer. Aradan geçen acı dolu bir yıldan sonra Aravia artık aralarında değildir, ancak kalplerinde sonsuza dek yaşayacaktır.

"Şimdi sırtındaki izin nereden geldiğini anladın mı Meleris? ". "Anladım amca. ".

SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin