YARIM KALMIŞ

GİRİŞ

Rus bir annenin ve Türk bir babanın kızı olan Elin Korel son 5 senesini New York'ta geçiren tüm dünyanın konuştuğu başarılı bir mankendir. Görkemli defileleri ve moda çekimlerini mesleği gereği sürdürürken, her hafta gelen onlarca açılış davetlerinde, film galalarında ve sansasyonel partilerde reklam ve prestij gereği boy göstermeye çalışırken bu sırada tüm dünyadan gizli bir görevini daha yürütmektedir; anneliğini! Elin'in bu hayattaki tek sırrı; kızı Sara. 3 sene öncesinde hayatında ilk ve son kez yaşadığı aşktan ona kalan en güzel varlık olarak hayatının baş köşesinde bulunmaktadır. Annesi sayesinde hem hamileliğini hem de doğumdan sonraki süreci bugüne kadar gizleyebilmiştir. Peki ya bundan sonrası? Fark edilmeden bir hayranı tarafından çekilen fotoğrafında kızının da görülmesiyle Hollywood'a haber bomba gibi düşmüştür.

'Ünlü mankenin meğer kızı varmış!'

'Çekici mankenin herkeslerden sakladığı kızı!'
'Çocuğun babası kim?'

Elin'in artık korktuğu başına gelmiştir. Dışarıdan her ne kadar soğuk bir yapıya sahipmiş gibi gözükse de soğukluk onun en büyük kamuflajıdır. Hayattan intikamını delicesine çalışarak, bulunduğu konuma gelerek aldığına kendini inandırmaya çalışırken işin aslı pek öyle değildir. Elin, kızıyla kendisini sahip olduğu bu yalnızlığa iten insanlara karşı çok öfkelidir. En büyük öfkesi ise henüz bir kız çocuğunun babası olduğunu bilmeyen kalp yarasının sahibine; Dinçer Kırman ve onun o meşhur soylu çevresine.

Dinçer Kırman 32 yaşında başarılı bir mimardır. Üniversiteden mezun olduktan sonra kısa süre içerisinde gelecek vaat eden mimarlar arasına girmiş ve başarılarını dünya genelinde kanıtlamıştır. İstanbul'da ki kendi ofisinden işleri yürüten Dinçer, köklü aile geçmişleri sayesinde İstanbul sosyetesinin gözde bekarlarından biridir. Hakkında kadınlardan çok başarılarıyla haberler çıkması ise tamamen Dinçer'in kalbindeki kırıklardandır. Kıskanç bir yapıya sahip olması ve inandırıldığı yalanlar gençliğinde tanıştığı aşkı elinden kaçırmasında belki de en büyük faktörlerden biridir. Sahip olduğu şüphe onu yıllardır yiyip bitirmektedir. Elin ile sevgili olmaları Dinçer'in bu hayattaki en güzel ve en kötü anlarından ikisi de olabilir. Çıktığı her defilede, basıldığı her dergi kapağında ve yanında gördüğü her erkekte içindeki ilkel erkek ortaya çıkmaktadır ama bunu sadece kendisi bilmektedir. Elin ondan çoktan gitmiştir. Uzaktan uzağa kıskanarak izlediği kadının hayatında artık bir yer edinemeyeceğini de bilmektedir. Peki bunca yıl sonra sevdiği kadının bir kızı olduğunu her gün gizliden gizliye takip ettiği Elin ile ilgili haberlerde görse ne yapardı? Daha doğrusu artık Dinçer'in şüphelerini kim tutabilirdi?