KARANLIKTAN DOĞAN GÜNEŞ

"2.Bölüm- Lafı Bile Olmaz"

"Evet biz sizin kızınızı çok beyeniyoruz ve gelinimiz olarak istiyoruz" Hatice Teyze de eşini desteklemişti.

Ne demek gelin olarak istiyoruz. Mal mıyım ben sırf ortaklıkları daha güzel devam etsin diye oğluna beni almak da neymiş.

Şok içinde dinlerken en büyük darbeyi de ailemden aldım.

"Çok güzel bir fikir. Bizce uygun" dedi anne olacak kadın.

"Aşk olsun Salih lafı bile olmaz" dedi baba müsveddesi.

Lafı olmaz ha eşya gibi görüyorlardı beni.

"Adet yerini bulsun o zaman.
Allahın emri peygamberin kavli ile kızınız Cereni oğlumuz Enese istiyoruz" dedi Salih Bey.

Enes

Enese mi isteniyordum. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Sesimi çıkartıp konuşursam dayaklar dan dayak beyenirdim akşam.

"Verdik gitti o zaman. Hayırlı olsun" dedi babam.

Kurbanlık hayvan gibi hissediyordum. İtiraz hakkım bile yoktu. Fikrimi bile sormamışlar dı.

"Hayırlı olsun" kızların aileleri tebrik ederken kızlara baktım.

İkisi de boş boş bana bakıyordu. Dila Öznuru dürtüp kulağına bişey söyledi.

Dila yerin de diklenip

"Müsadenizle bişey söylemek istiyoruz" dedi. Napıyorlardı bunlar allah aşkına.

"Tabii kızım söyle" dedi Salih Bey

"Eğer müsadeniz olursa bizde sizin oğullarınıza talibiz" dedi.

Siktir.

Bu nedek ya talibiz kelimesi şuan kahkaha atma isteği uyandırmıştı.

"Nasıl yani" dedi Dila nın babası.

"Şöyle ben Fatihe Öznur da Burak tan hoşlanıyoruz. Ve Cereni asla yalnız bırakamayız. İsterseniz bizde evlenmek istiyoruz" dedi Dila.

Saçmalıyordu şuan ne demek hoşlanıyoruz ya. Sırf beni yalnız bırakmamak için kendilerini yakıyorlardı.

"Bizim için hiç bir sıkıntı yok" dedi Salih Bey
Eli ile beni gösterip

"Bir taşla iki kuş" deyip kızları gösterdi.

Fatih ve Burak sevinmişlerdi. Ne yani isyan itiraz yokmuydu. Burak bıyık altın dan sırıtıyor Fatihin de gözleri gülüyordu.

"Ee bende kızımı size verdim" dedi Dila nın babası.

Bu nasıl bir umursamazlık.

"Verdim gitti" Öznurun babası da onaylayınca her şey bitmişti.

Verdim gitti. Öylemi ya. Sormadan etmeden evlilik ha.

Bizi öylesine vermişler di.
Hayatımızın içine etmişlerdi. Ne istiyoruz mu diye soran ne önerimizi alan her şeyi kendi araların da halletmişlerdi.

Ayağı kalktım daha fazla bu saçmalığa katlanamazdım. Hole çıkıp çantamı ve arabanın anahtarını alıp kapı dan çıktım.

Kızlar arkam dan seslenip bekleme mi söylediler. Arabaya binip bekledim. Hemen gelip bindiler arabaya.

Arabayı bahçeden çıkartıp yola girdim. Sokaklar dan çıkıp anayola girdim. Trafik olmadığı için hızla kullanıyordum.

"Ceren lütfen yavaş kullan korkuyorum" Öznurun sesi kulaklarımı doldurunca biraz yavaşladım. İkisi de ağlıyordu.