Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeontan’ı Jimin’e bırakmak iyi bir fikir gibi gelmiyordu Taehyung’a ama Hoseok hyungu da ortalarda olmadığı için, kız arkadaşı ile Jeju’ya gitmişti, emanet edecek başkası yoktu etrafında. Yeontan ilgi için deliren biriydi ve Jimin, ona istediği ilgiyi verebilecek tek kişi olsa da aklı başında olmayan arkadaşına güvenmek istiyordu.
Valizin üzerinde oturan Jeongguk ile mimarlık bölümünden biraz geride oturuyorlardı, parmaklarını uzattı, Jeongguk’un saçını severken küçük olanın dudaklarında beliren gülümseme ile eğilerek onu öpmek istedi. ‘’Geziden sorumlu kişi ile konuştum, aynı odada kalacağız.’’ Dedi Jeongguk, valizden kalktı ve Taehyung’un yanındaki boş yere oturduktan sonra ona doğru döndü.
Parmakları Taehyung’un yanağında gezerken onun dönüp bakmamasından oldukça rahatsızdı, huzursuzca yerinde kıpırdandığında elindeki telefona odaklanmış olan sevgilisinden bir dönüt alamıyordu. ‘’Aşkım.’’ Diye fısıldadı, başını biraz yaklaştırarak, tek aldığı yanıt birkaç mırıltı olmuştu ve Jeongguk, Taehyung’un yüzünü elleri arasına alıp kendisine doğru döndürmemek için zor duruyordu şu an.
‘’Taehyung… Bana bakar mısın?’’
Büyük olan ona kısa bir bakış atıp yeniden telefonuna döndüğünde, ‘’Efendim?’’ diye mırıldanmıştı, en azından bu sefer cevap verdi diye düşündü Jeongguk, bozulan morali ile parmaklarını Taehyung’un yüzünden çekerek ellerini kucağına koydu.
Sevgilisinin onun dikkatini çekmeye çalışan çabalarına gülmemek için zor duruyordu Taehyung, şimdi yanında oturmuş ve gözlerini ellerine çevirmiş şekilde yanaklarını şişirmişti. Telefonunu kapatarak cebine koyduktan sonra Jeongguk’a döndü ve parmaklarını küçük olanın çenesinde gezdirdikten sonra başını kaldırarak kendisine bakmasını sağladı.
Dolmuş olan gözlerle karşılaştığında kendine küfür etti, Jeongguk’un gerçekten hassas olduğunu unutuyordu, parmakları süzülmeye başlamış bir yaşı yakalarken, ‘’Sevgilim sadece şaka yapıyordum.’’ Diye mırıldandı, insanları umursamadan uzandı ve küçük olanın yanağına değdirdi dudaklarını. ‘’Benimle ilgilenmedin.’’ Diye mırıldandı Jeongguk, çocukluk yaptığını biliyordu ama Taehyung’un tüm ilgisi üzerinde olsa bile daha fazlasını istiyordu her zaman.
Ellerini saran büyük eller ile Taehyung’a baktığında onun da gözlerinin hemen dolduğunu gördü, burnunu çekerek yaklaştı ve başını onun omzuna koyarak gözlerini kapadı. Parmakları ile oynayan parmaklar onu huzurlu hissettiriyordu. ‘’Jeongguk, gerçekten özür dilerim. Çok tatlı duruyordun ve ben de devam ettirmek istedim.’’ Taehyung’un sözleri ile gözünü açtı, ‘’Sorun değil, gerçekten.’’ Diye mırıldandı.
Uçak için anons geçilene kadar öylece kalmışlardı ve Jeongguk, onu üzdüğü için kendini kötü hissediyordu şimdi. Koltuklarına geçtiklerinde Taehyung cam kenarına oturmasını, kendisi oturursa midesinin bulanacağını söylemişti. Yerine yerleşirken geziden sorumlu olan bir üst sınıf öğrencisi, bit otobüsün onları almaya geleceğinden bahsetti.
