Yorgun, bitkin ve uykusuz -ben- gözlerden uzak o köşedeki banka oturmuştum.
'Herkes evinde rahatça yaşam sürerken benim günahım neydi' diye ufak bir sızlanmadan sonra kollarımı gerip günün yorgunluğunu üzerimden atmaya çalıştım.
Yavaşça banka uzanırken esen rüzgar iliklerime kadar dondurmuştu beni.O yorgunlukla gözlerimi kapatıp boş düşünceler kafamda, hızlıca uykuya dalmıştım.
...
"Kahrolası sürtük s*ktir git hemen!.. Yeterince işgal ettiniz buraları!"
Sabah bu çemkirmeyle gözlerimi açmış ve yavaşça gecenin tüm acımasızlığının iliklerime kadar işlendiği bu zavallı bedenimi banktan doğrultmaya çalışmıştım.
Karşımda sinri gözlerinden okunan, elinde süpürge ile bana bakan bir çöpçü adam görmüştüm.
Uyku semesi olsam da çöpçünün bana olan tepkisini ve o kart sesini duymuştum ve hiç uzatmak istemedim.
Hemen kalkıp üstüm başım karmakarışık bi biçimde yol kenarında yürümeye koyuldum.
"Tanrım.. Bu hale düşecek adam mıydın sen Xander?" diye somurtarak yoluma devam ettim.
- Çok fazla sitem ediyordum hayata karşı. Bu benim yaşanmışlıklara olan bir karşı koymam mıydı bilemiyorum. -Oysaki sabırlı bir çocuktum ben.
Ee.. En azından şimdiye dek......
Yoldan geçenler bana bakıyor,bu da beni rahatsız ediyordu.Ehh.. Tabi, sokak köpeğivari duruşumla dikkat çekmemem mümkün müdür, orasına göz göze gelmekten çekindiğim -kimseler- karar vermişti.
Yanımda olan o üç-beş kuruşla karşıdaki büfeden sosisli almak için kaldırımdan yola doğru atıldım.
Arabalar vızır vızır geçiyordu.
Karşıya geçmek için birkaç adım attım ve en son hatırladığım şey uzun bir fren sesi, insan çığlıkları ve bana çarpan -80's Chevrolet İmpala- otomobilin koca farlı döşünün vücuduma verdiği acıydı...
Araba çarpmıştı.
Yaklaşık iki metre savrularak yola atıldığım kaldırımın o sert ve sivri taşına vuran kürek kemiğimin "kıttırt" sesini duymuş hemen ardından da kafamı hızla çarpmam bilincimin kapanmasına neden olmuş olacaktı.
Yerlerdeydim.
Zaten bir hiç olan ben, şimdi bitiktim.Tamam mı devam mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Henüz 18 Yaşında
Teen FictionSoğuk havada yavaşça yürürken kendimi bi anlık da olsa sıcak bir evde şömine başında olarak hayal etmiştim. Ne kadar boş hayal olsa da, hayaldi işte. Düşüncesi yetiyordu. ''Bu gece rüzgar bana nisbet yapıyor gibi.'' diye mırıldandıktan son...