O gün yaşadıklarımı güven bilmelimiydi? Bilse ne olacak ki? Allah bilir o aşalık nerde ne yapıyor belki benden sonra başkaları da olmuştur. Güven yürüyemiyor ki tutmuyor onun ayakları yanına gitse ne olacak.
Dün gece ağlaya ağlaya beni kovmesi çok yaktı beni çünkü onu bu hale ben getirdim ve ona yalan söylüyorum kendi hakkımda çok korkunç bir şey saklıyorum. Bilmeli mi bilmiyorum ama bilse de bilmese de aynı durum değil mı? Sadece oturup ciğeri yanmayacak mı?
Onunla ilk göz göze geldiğim de ölü gibiydi acı çekiyordu belki ölecekti ama hala beni düşünüyordu. Yüzümü okşadı parmak uçlarıyla "Canını yaktı mı?" diye fısıldamışti canı acıdığı için gücü yetmiyordu konuşmaya belki yaşamaya yetmiyordu.
Ağlamıştım sadece hala da ağlıyorum bir şey denilse aklıma geliyor kitaplarda, gazetelerde ve televizyonlarda duyuyorum belki hala kurtalamayan kaç insan var bu durumdan yan komşun olabilir mı? Her dışarı çıktığın da çöp bırakmak için dışarı çıktığın da o gördüğün zarif kadın veya o gencecik kız en kötüsü küçücük çocuk onlar olabilir mi?
"Günaydın canımın içi" diyip saçlarımı öptü. Şımarmıştım hoşuma gitmişti hafif homurdanip uyuyor taklidi yaptım.
"Numaracı ama ben seni öpersem böyle ne olur biliyor musun?" sessizce kıkırdadım omuzumu hafifçe açıp iç çamaşırımın askiliğini tuttu. Yüzümü ona dönüp somurtum
"Sabah sabah aklın nelere çalışıyor senin ya" hafifçe doğruldum gözlerimi ovaladım hafifçe"Günaydın canımın içi hadi bakalım kalk da kahvaltı edelim" yavaşça koltuktan kalkıp üstümü düzelttim "Senin keyfini bozmayim istersen Güvencim" diyip köşe de duran tekerlekli sandalyeyi yanına getirdim. Haluk Amca götürmüş olmalı başka kim olacak ki zaten ama bizi öyle gördüğü aklıma geldi biraz utandım ve hıçkırdım.
Güven gülerek "Neremi gördün de utanıp hıçkırdın" diyip doğruldu. Gözlerimi devirip dikkatimi ona verdim "Sanırım Haluk Amca bizi böyle gördü ondan hem ben senin nereni görüp utanacağım ki" diyip koltuk yastığını kucağına doğru fırsattım.
"Işte benim sevgilim nasıl da biliyor beni" diyip yastığı yırtına koydu şimdi daha dik oturuyordu. "Hem Haluk Amca benim çocukluğumu biliyor görse one olacak sen de onu kaç yıldır tanıyorsun hem"
"Ya olsun sarmaş dolaş uyuyorduk Allah bilir nasıl durumdaydik koskoca adam" biraz sert konuşmuştum gülerek bana baktı.
"Peki öyle olsun bi dahakine odamıza gideriz Aylin hanim" diyip saçlarını geriye atti " Ne uyumuşuz be baya da acıktım ha"
"Kahvalti hazır oğlum" sesin geldiği yöne baktım Haluk Amcaydi bize çoktan kahvaltı hazırlamıştı adamcağız.
"Haluk Amcam'a bak be güya bu evin hanımı olacaksın ha" Haluk Amca gülümseyip Güven'in yanına geldi. "Eh oğul bu göbeğin üstünde en çok benim emeğim var" diyip elini Güven'in karına koydu "Vay be göbekli olduk iyi mi? "
Gülmüştük " Hadi ama Haluk Amca o kadar hazırlamış ama soğudu hepsi"
Güven'i kaldırıp sandalyesine oturtmustuk.
Mutfağa doğru ilerledik Haluk Amca cidden şahane şeyler yapmıştı. "Bunlar şahane olmuş ellerine sağlık" Haluk Amca hafifçe gülümseyip ekmek sepetini masa'ya koydu "Teşekkür ederim güzel kızım ben gidince sen yapacaksın bunlar"
"Allah korusun Haluk Amca deme öyle"
"Evet Haluk Amca ya deme öyle şeyler üzülüyorum bak" Güven'e bakmıştım o daha küçükken kaybetmiş annesi babası da kumar yüzüden ölmüştü Haluk Amca büyütmüştü onu Haluk Amca hiç evlenmemişti aslında biri sevmiş ama kavuşamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girdap Mavisi
Teen Fiction"Sen mı seveceksin beni bu halimle gençliğini öldüre öldüre" haykırmaya başladı hiç bir genç bu durumu hak etmiyordu. Yavaşta yanına gitti öylece baktı sevdiği kadının yüzüne kaç kere incelediği ezberlediği gözleri gene onun üstündeydi. Genç kadın a...