Ve tekrardan yemeğe başladım "Yok bir şey her zaman ki şeyler" diyip yemek parçasını Güven'e uzattım. Kurgulanmış gibiydi tek kaşı hava da beni izliyordu süzdü gözleriyle saçımı, kaslarımı, gözlerimi, burnumu ve dudağımı ona bakmasam da hissediyordum yaptığı çoğu hareketi.
Verdiğim ekmek parçasının üstüne bal sürüp yemeğe başladı ama hala gözleri üstümdeydi süzüyordu hala beni son lokmayı da ağzına atip derin bir nefes aldı "Şey acaba hastalık dönemin de mısın? Çünkü o dönemli böyle tuhaf esrarengiz ve tripli olursun da"
Başımı kaldırıp Güven'e baktım resmen kendi elleriyle veriyordu tüm yalanları söyleyeceğim en mantıklı yalan buydu başka ne yakabilirdim ki.
"Ha öyle mi tripci oldum iyi peki" diyip bahçe kapısından dışarıya bakıyordum.
O yeşil parlak çimlerin üstüne kavurucu güneş vuruyordu kuşlerın cıvıltısı sanki burunum bidinde ötüyorlardı.
"Resmen kendi ayağıma sıkıyorum" diyip bu sefer balı kaşıklamaya başladı. Yalanın büyüsü bozulmasın diye ters ters ona bakıyordum. "Mideni bozacaksın o balla hem adam o kadar şey hazırlamış başka şeylerde ye çocuk gibisin" resmen bi anne adasıyla Güven'e ahkam kesiyordum. Gülümseyip yumurtayı biraz önüne çekti "Özür dilerim anne"
Ve tekrar bana dönüp "Anne diyorum kızma ama anne gibi oldun napayım. Aslında yukarı çıkıp gözlerini, burnunu, ağzını senden alan bir şeyler yapsak" dedi. Sırıtmaya başladı. Utanmıştım. Yutkundum eğer o zaman aklıma gelirse çok kötü olursam.
Hâlâ sırıtıyordu. "Pislik yapma ya hem evde Haluk Amca var" diyip iki de bir yarım kalan kahvaltımı etmeye devam ettim.
Nihayet kahvaltı bitmiş salonda bir şeyler izliyorduk. "Sabah sabah kim kiminle ne etmiş yapmış onu mu izlicez Aylın ya" Magazin programı izliyordum çünkü hiç bir yoktu ve canım cok sıkılıyordu.
"Napabilirim hiç bir şey yok canım çok sıkılıyor" sırıtmıştı elini göğüsüm de gezdirmeye başladı. "Yukarı çıkarsak ben can sıkıntını alırdım da neyse" diyip elini sudyenimin içinde koymuş " Kim seni yukarı çıkaracak peki"
"Koltuk da yaparız ne var yanı" Eli hala göğüsümdeydi huylanmıştım "Eh yuh ama hem elini çek ordan ayıp be" hemen elini çekmişti "Daha yeni kahvaltından kalktın hem kaç kere dicem Haluk Amca evde"
Gülüyordu hoşuna gitmişti pisliğin "Ya gülmesene hem evlenmeden olmaz"
"Vay öyle mi Aylin hanım peki ya ben o güne kadar dayanamazsam" cümlesinin sonunda horlanmıştı.
"Bal fazla geldi sanırım düz duvara tırmanacaksın" diyip hafifçe kafasına vurdum
Başını göğüsüme koymuştu "Bağrı şu tombistolari benden mahrum etme" diyip sıkıca kavramıştı belimi
Dışarıyı izliyordum hangi ara gün bu kadar çabuk bitmiş anlamadım güneş hafiften batıyor gök yüzü hafif turuncu, sarı belki bir tutam da kızıl vardı çam ağaçlarının arasından süzülen güneş gülümsüyordu. Benim durumda olan onca kadın ve gencecik kız çocukları var acaba ben mi çok abartıyorum bu işi Bu uzatmamaliydim belki de Güvenden saklama işini kendisi öğrenirse daha kötü olabilirdi artık.
Korktum aslında o iğrenç olaydan sonra cinayete kurban giden bi ölü bedeni inceler gibi beni incelemelerinden korktum. O olaydan çıktıktan sonra ben hala yerin dibine girmek için Allah'a yalvarırken doktorların beni muayne etmelerinden utandım. Siz de utanırsınız herkes utanır çok saçma çok saçma değil mı ama o iğrenç olayı saatlerce yaşayıp bide karşınızda buz gibi soğuk yüzü ile doktor'un sizi ellemesi muayne etmesi korkunç.
Kalbim sıkışıyordu bile aklıma gelmesi gözlerim dolmuş çünkü yaşananlar bir hayvan için bile ağır ve acı vericiydi. Buğulanmış gözlerimi usulca sildim ve derin bi nefes aldım
Az önce sıkıcı bulduğu şeyi heyecanla izliyordu şimdi tabi yeri rahattı.
"Güven bi çocuğumuz olacağını öğrensen ne yapardın?" Usulca başını kaldırdı gülümsüyordu sanırım hayal ediyordu "Bilmem çok güzel olurdu tüm dünyalar benim olurdu ikinizi de mutlu etmek için her şeyi yapardım"
Peki ya ben o gün o adamdan hamile kalsaydım?
Yapmazdın belki de bana sadece destek çıkardın. Severmiydi ki?
Severdi şimdi sevmişti o zaman da severdi belki o zaman daha çok severdi belki hiç sevmezdi de. Dalıp gitmiştim gene her zaman ki gibi uzaklara geçmişime dönmüştüm.
"Bi'tanem dalıp gidiyorsun. Neyin var bugün?"
"Bir şeyim yok öyle dalıp gidiyorum işte"
Ve kapı zilinin çalması ile ikimizde irkilmiştik
Merhaba baya uzun zaman oldu bölüm yazmayali. Aslında sevinmiş olabilirsiniz :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girdap Mavisi
Genç Kurgu"Sen mı seveceksin beni bu halimle gençliğini öldüre öldüre" haykırmaya başladı hiç bir genç bu durumu hak etmiyordu. Yavaşta yanına gitti öylece baktı sevdiği kadının yüzüne kaç kere incelediği ezberlediği gözleri gene onun üstündeydi. Genç kadın a...
