Bir şey üretmek istiyorum. Bir şey yapmak ve bu yolla insanlara ulaşmak istiyorum. Artık o hayatlara değmek, değiştirmek gibi pembe hayalleri geçtim ama ne bileyim, ben de buradayım demek istiyorum.
İzlediğim diziler bitiyor ya da sıkıyor. Okuduğum kitaplar bazen sarıyor bazen yoruyor. Geriye çok fazla seçenek kalmıyor. Yazmak güzeldi. Yazmak bana özeldi. Kendi alanımda güvendeydim. Bir kontrol manyağı olarak her şeyin benim elimde olması hoşuma gidiyordu.
Artık anlatacak bir hikayemde kalmadı. Ya da bir hikaye oluşturmaya enerjim kalmadı. Detay detay düşünmeye, nerede nasıl heyecan oluşturabileceğimi gözetmeye, ortaya çıkan karakterin mesleğini, adını, sevdiklerini araştırmaya enerjim kalmadı.
Ama başka bir vasfım da yok. Resim yapmayı beceremiyorum. Resim, yapboz... sessizlikle, kendimle başbaşa yaptığım işler sadece beynimi çalıştırıyor. Beynim nadiren güzel düşünceler için çalışıyor. Kafamın içinde insanlarla kavga ediyorum, unutuluyorum, sevilmiyorum, yoruyorum... Kafamın içi beni içine gömeceği günü bekleyen bir toprak.
Yazmak bu yüzden güzel. Düşüncelerimi bile kontrol edebiliyorum. O toprağa tohumlar serpip çiçekler açtırabiliyorum. Fakat hangi tohumun ne kadar su istediğini bir türlü öğrenemedim. Filizleri görebilsem de sulamayı ve güneşi ayarlayamadığım için asla büyütemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hangi Ben?
Non-FictionBir kurgu, bir olay umarak geldiyseniz özür dilerim, alelade bir uygulamadan hazırladığım vasat kapağımın altını sadece kendimle yaptığım kavgalarımla dolduracağım. Belki güzel günler de olur. Bilemem. Belki ertesi gün yazmaktan vazgeçerim ve bir yı...