"Karan!" dedim büyük bir şokla. Ama o çoktan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı. Kıskanmış mıydı?
"Sevgilin mi?" dedi Doruk. Hala sırıtıyordu. Bir tane tokat çarptım yüzüne. Öyle sert olmuştu ki tüm çatıda yankı yaptı. O yüzünü tutarken bende Karan'ın peşinden koşmaya başladım.
Bana neler oluyordu böyle?
Karan çoktan okul dışına çıkmıştı. Bende peşinden çıktım. Onu bir ara sokağa girerken gördüm. Son dakika peşinden gidip kolunu tuttum ve onu duvara yasladım.
"Bak," diye söze başladım.
"Gerek yok Der-"
"Hayır gerek var." diyerek sözünü kestim.
"Doruk benim eski sevgilim. Çatıya tamamen tesadüfen çıktım. Belki de beni unutamadı, bilmiyorum ama ben onu çoktan unuttum. Sen gittikten sonra ona çok büyük bir tokat attım. Üstelik..."
"Hey hey! Sakin ol, sana kızgın falan değilim" dedi. Yüzünde çok hoş bir gülümseme vardı. O an anladım ne yaptığımı. Anneme bile hesap vermeyen ben, dünkü çocuğa kendi isteğimle hesap veriyorum.
HEY! DERİN KENDİNE GEL.
Hala gülüyordu ve ben de gülüşüne takılmıştım. Çok güzel gülüyordu.
Derin! Salak mısın? Dibin düştü çocuğa.
Hafif öksürerek boğazımı temizledim ve gözlerimi tekrar gözlerine diktim.
Bir anda geri çekildim. Buna şaşırdı ama hemen gülümsemeye devam etti. Şunu fark ettim; gamzesi vardı ama çok küçük ve bir tane yanağındaydı. Bu yüzden kimse fark etmiyordu.
"Şey.." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek.
"Ben gidiyorum. Sonra görüşürüz" diyerek gülümsedim.
"Görüşürüz." dedi oda gülümseyerek.
Çekildim ve arkamı dönerek yürümeye başladım. O an kalbimin ne kadar hızlı attığını fark ettim.
Ne oluyor bana...?
Umarım bunu fark etmemiştir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNEN BİRİ | Texting
Short Story-▪Texting, Tamamlandı▪- 0544...: Selam Derin: Tanımadığım insanlarla konuşmuyorum 0544...: Tanımadığın değil ki 0544...: Ben Karan