Zeki Çen her gün arkadaşları tarafından gaza getirilip dövüşlere katılıyordu. Her seferinde dayak yiyip geri döndüğü halde bu ona farklı bir haz veriyordu. Dayak arsızı olmuştu sanki... Yine böyle bir günde Zeki Çen'i arkadaşı Mozan Bozan, dünyanın en güçlü güreşçilerinden Sırt Kıranla kapışması için gaza getiriyordu. Zeki o kadar da aptal olmadığını söyleyip dursa da bir yandan Sırt Kıran'ın gücünü test etmeyi çok istiyordu. Sonunda Mozan Bozan'ın ısrarlarına dayanamadı ve bu akşamki güreşte Sırt Kıran'ın karşısına çıkmayı kabul etti. Hemen eve gidip baksırlarını çıkardı. Acaba bu büyük maç için hangisi daha uygun olurdu? Uzuuun bir düşünme sürecinin ardından karısına danışmaya karar verdi. Ama lanet olsun evli değildi. Sonunda züpürmenli baksırını giymeye karar verdi. Sonuçta Sırt Kıranla karşılaşırken güçlü görünmeliydi.
Aynı zamanda Sırt Kıran bu akşamki rakibinin Zeki Çen olduğunu öğrendi. Bir kahkaha patlamasının ardından Zeki Çenin uzak doğu sporlarında usta olduğunu hatırladı. Ama bu yeterli değildi. Onda Zeki Çende olmayan bir şey vardı: İman Power. Her maçtan önce 3 gulhü 1 elham okurdu. O yüzden şimdiye kadar hiç yenilgisi yoktu. Ve asla roundu söyleyen seksi karılara bakmazdı bunun wowowowow haram olduğunu düşünürdü. O da Zeki Çen gibi bu akşam giyeceği şeyi seçmeliydi. Yün içliklerini çıkardı. Annesinin ördüğü okunmuş olana baktı. İşte aradığı buydu. Bu özel maç için en uygun içlik.
Maç saatine 1 saat kala salon tıklım tıklımdı. Zeki Çenin antrenörlüğünü en yakın arkadaşı Ursula üstlendi. Mozan Bozansa bahisleri toplamakla meşguldü.
Anons yapıldı. Sırt Kıran antrenörü Mr. Sakal ile sahaya çıktı. Bütün salon coştu. Sıra Zeki Çendeydi. Adı anons edildiğinde afilli hareketler yaparak sahaya çıktı. Az sonra olacaklardan habersizdi. Karı geldi ve round 1 başladı. Sırt Kıran acımadan yumrukları indiriyordu. Çat çut çat çut. Zeki Çen uzak doğu tekmelerini denese de Sırt Kıran ağzıyla bir şeyler söyleyerek - galiba kafiir gibi bir şeydi- gavura vurur gibi vuruyordu. Zeki Çenin dayanacak gücü kalmadığı anda round bitti. Karı tekrar geldi. Maç bu şekilde sürüp giderken Zeki Çen çok kötü yaralanıyordu ama maç bir türlü sonuçlanmıyordu. Round 302ydi. Zeki Çen gücünü toplamalıydı ama Sırt Kıran izin vermiyordu. Sürekli vuruyordu. Artık Zeki Çen pes edecekti. Etti de. Maç da bitti. The End.
Ertesi sabah Zeki uyandığında kendisini çok tuhaf hissediyordu. Sırt Kıran ona bir şeyler yapmıştı. Sanki üstünde bir ayna ve süs eşyaları vardı. Çok anlamsızdı. Sırt kıran ona ne yapmıştı? Hemen Prof. Dr. Zenci Oynak'ı aradı. Zenci Oynak birkaç sorudan sonra teşhisi koydu. Zeki Çen şifonyer olma hastalığına yakalanmıştı. O da neydi öyle? Ama Zenci Oynak dünyadaki tüm hastalıkları bilirdi. Ona güvenmeliydi. Neyse zaten hep şifonyer olmak istemişti. Hayırlısıydı. Zaten ismi Duyguydu. Aa bir keresinde de onu köpek ısırmıştı köpeğin resmi medyada arkadaşlar bulanlar Zeki Çen'e bildirsin pls verilecek bir hesabı var. Arkası kan içinde kaldı çünkü. Zeki Çen artık dayanamıyordu. Karısını çağırdı ve bak ben çok doluyum dedi.3. Bölüm için takipte kalın! Spoiler: O yürekler açılsın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEKİ ÇEN'İN HAYATI
HumorZeki Çen isimli bir şizofreni hastasının ilginç hayat hikayesi. Tüm karakterler güzel sınıf arkadaşlarımdan esinlenerek yazılmıştır. Tamamen eğlence amaçlı saçma sapan bir hikaye