Zeki Çen arkasında döndüğünde beklediğinin aksine dünyanın en güzel kızıyla değil de iki tane küpeli çocukla karşılaştı. Sırtlarında gitarlarla Zeki Çen'i süzüyorlardı. Sonunda kıvırcık saçlı olan konuştu ve "Dostum bu taksi bizim şimdi kenara çekil."dedi. Zeki Çen etrafına bakındı. Hava karanlıktı, bu saatte taksi bulmak zaten çok zordu. Direnmeye karar verdi. Bacakları titrerken "Ben durdurdum." diyebildi. Bu kez uzun olan, bir kahkaha attı ve "Sus lan şu tipe bak." dedi. Zeki Çen üzüldü ve korktu. Taksiyi bırakmaya karar verdi çünkü kalbi kırılmıştı. Ayrıca bu metalci ağır abilere baş kaldıramazdı. Taksiyi onlara bıraktı ve giderlerken arkalarından bakakaldı. Sonra birden yerde beyaz bir şey gördü. Eline aldı ve incelemeye başladı. Bu küpelilerin kartıydı. Düğün, nişan ve kına organizasyonlarında nakitte %15 indirim yazıyordu. Enee bunlar bildiğin çalgıcıydı. Bir de cool olucaklar hıh '-' . Neyse belki öyle bir organizasyon olunca bu kart Zeki Çen'in işine yarardı. Hemen cebine koydu ve başka bir taksi bulma umuduyla yürümeye başladı. Şansına beş dakika sonra bir taksi geldi. Zeki Çen hiç beklemeden taksiye bindi ve evinin yolunu tuttu.
Eve vardığında yorgunluktan ölüyordu. Acaba Zenci Oynak'ta yorgunluktan ölme hastalığıyla ilgili bir ot var mıydı? Şuan onu arayamayacak kadar yorgundu. Bunları düşünürken uyuyakaldı.
Ertesi sabah uyandığında tepesinde birinin onu izliyor olduğunu fark etti. Sıçrayarak yatağından kalktı. Uyku sersemliğinin arasında kısık gözleriyle karşısındakini seçmeye çalıştı. Allah Allah bu da kimdi aq? Bir süre daha adamın yüzüne mal gibi baktı. O sırada içeriden gözlüklü bir kadın geldi tam arkasından da ev arkadaşı Ursula... "Kanka artık sana bir terapi yapmamız lazım kimse beni beğenmiyor diye ortada dolaşıyon, aslında yakışıklısın ve biriyle çıkmak ya da çıkmamak şu an en önemli şey değil. Seni seven ve yanlarında çok eğlenip mutlu olduğun arkadaşların var. Bir sürü kızı aynı anda kesebiliyon, biri seni beğensin diye kasmıyon daha ne istiyon anlamadım ki?! Neyse bu psikolog Meerdi 335 ve asistanı September Blackcloud." Ne demişti lan bu Ursula? Nasıl bu kadar uzun bir konuşma yapabilmişti? Zeki Çen zaten uykuluydu hiçbir şey anlamamıştı. Karşısındaki fularlı adama ve kısa saçlı gözlüklü kadına baktı. Amaan bugün de böyle olsun dedi ve kendini koltuğa bıraktı. 2 saat sonra tüm sırlarını adı tuhaf şekilde Meerdi 335 olan adama anlatmıştı. Bu kadar konuşmadan sonra adamın tepkisi "İlk kez böyle bir vakayla karşılaşıyorum." olmuştu. Zeki Çen gerçekten de türünün tek örneğiydi. Vahşi bir çekiciliği vardı. Meerdi 335in asistanı September Zeki Çen'e birkaç ilaç verdi. September da aynı Meerdi gibi Zeki Çen'in umutsuz vaka olduğunu düşünüyordu. Odadan çıktıktan sonra ilaç kutularını Ursula'ya verdiler ve Zeki Çen'e son kez acıyan gözlerle bakıp alış verişe gittiler.
Zeki Çen Meerdi ve September'ın verdiği ilaçlarla uykuya dalmıştı. Uzun süre uyanmadığı için Ursula korkup Zenci Oynak'ı aradı. Zenci Oynak beklenenin aksine "Yeter aaa sizle mi uğraşıcam? Bıktım ayılıp bayılmanızdan ben buranın en güzel kızıyım." dedi ve telefonu Ursula'nın yüzüne kapattı. Ursula neden en güzel kız olduğunu belirttiğini anlamamıştı. Tam o sırada Zeki Çen gözlerini açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEKİ ÇEN'İN HAYATI
ComédieZeki Çen isimli bir şizofreni hastasının ilginç hayat hikayesi. Tüm karakterler güzel sınıf arkadaşlarımdan esinlenerek yazılmıştır. Tamamen eğlence amaçlı saçma sapan bir hikaye