Parıltı

Karanlığa Giriş

Ya biliyorum galiba bu bölüm biraz atlama yani çabuk geçiştirilmiş bi bölüm olcak. Yane bağa ole gelii. Üff ağzım bozuldu benim. Baştan uyarıyorum. Bölüm biraz geçiştirme olabilir çünkü uzun zamandır yazmıyorum ve kendimi yazmak zorunda hissediyorum. Bu arada uzun zamandır yazamamın nedeni de cuma günü topluca tüm 9'lara giren matematik sınavı. Beklettiğim için üzgünüm. Keyifli okumalar:)))

Sabah suratımda bi ıslaklık hissiyle kıpırdandım. Başımı yan tarafa çevirdim ama tekrar hissettim ve bu sefer gözlerimi açtım. O NE LA ÖYLE?!?!?!

Karşımda sanırım dünyanın en beklenmedik şeyi duruyordu;

Dün geceki bad boyyy.

Nerden çıkmıştı be bu. Sanırım birazdan iki buçuk atmaya başlicam. Hatta hemen başlasam da olur. İçimden bildiğim tüm duaları ederken, bi saniye ya ben dua etmeyi bilmiyorum ki. Tövbe çok tövbe Allah ım valla. Hep çevrem yüzünden bunlar yoksa ben tam bir imanlı girlüm. Yane gerçekten zaten samanyolundan fırlama bi tipimde var. Yalan olmasında var yane gerçekten. Suratıma nur inmiş resmen bi kanadım eksik. Maşallah deyin de nazar deymesin. Şimdi iç sesim olaydı bana kesin katılırdı. Duyamıyoruz kendisinin güzel sesini. İç ses demişken where is my iç voice?? İşte böylede güzel ingilizcem var. Üfff havam batsın. Ben iyice saçmalamaya başladım . Size daha önceden korkunca veya heyecanlanınca saçmaladığımı söylemişmiydim. Herneyse siz şimdiye kadar anlamışsınızdır zaten.

"Naber fıstık ?"

Bağa ne demişti o öyle ha!?!?!? Sanırım bayılıcam. Şuraya tam yatağımın dibine. Evet evet tam oraya. 3 yıl önce çektiğim bonzainin kafası şimdi geldi a dostlar. Ayy ben gerçekten saçmalamaya başladım. Ama bu seferki resmen heyecandandı.

Cebimde bulduğum 20 liram , yaptığım her yaramazlığı üstüne kakalayabileceğim komşumun çocuğu , tostumun içindeki turşu , sınavdan aldığım yüksek not , çanta dibimden çıkan yarım sakızım. Kusura bakmayın ama bu çocuk hepinizi sollar be güzelim. Mübarek ne de yağuşuklu çıktı ya. Dün de anlamıştım yakışıklı olduğunu ama bu kadarını harbiden beklemiyordum. İnsan mı ya bu ? "Gardaş kusura bakma reel mi onlar , dokunabiliyoz mu ?" Matematikçinin göbeğine de dokunmak istemiştim ama sözlü olarak sormamıştım. Yane tamam mal olabilirim ama daha o kadar deelim. Yani belki. Ucundan. Azıcık , pir ponçikçik kadar. Tamam be sormuş da olabilirim derken bu niye öyle kahkaha atıyo ya bu ? Ya gülmesene sen gerzekalı çok tatlı oluyosun. Oha! Çene gamzesimi la o ? Oyyyşş yerim seni ya. Ay gülüş tonu bile çok tatlııııı. Neye gülüyo ya bu ? Neyse ben de güliyim de boşa gitmesin. Belki ben ona bakarken espri falan yapmıştır çocuk. "Hahahaha . " ben de gülmeye başlayınca o da daha çok gülmeye ay çok sory anırmaya başladı. Tamam yani gülüşün çok tatlı olabilir , haykırarak gülmek de sana çok yakışabilir ama yani ne bu ? Sonunda kendimi toparladım ve sordum;

" Neden gülüyosun ? "

Bunun üstüne tekrar gülmeye başladı. Artık nefesi kesildi ve durmak zorunda kaldı.

"Sen bana az önce ne dedin duydun mu? " Ben ona bişey dememiştim ki. Ben bişiy demeyince devam etti;" Dokunabiliyoz mu onlara ? Bunu sorarken kaslarımı baz aldığını düşünüyorum. Yanlış mıyım ?" Doğru düşünüyo olabilirdi ama bokun altında kalıp lafın altında kalmayan ben hemen bişeyler üretmeye başladım ve aklıma gelen ilk şeyi söyledim. " Kusura bakma ama olmayan kasların neresine bakabilirim ?" Töbe Allah ım çok töbe. Yakında ağzım gözüm yamulacak valla. "Hayır yani zaten onu değil çene gamzeni kastetmiştim. " Bana soran bakışlarla bakınca devam ettim. "Hiç duymadın mı çene gamzeleri karadelik işlevi görüyomuş. Parmak sokunca başka boyuta falan atlıyomuşsun ". Bi süre yüzüme baktı. Sadece yüzüme . Sonra elini anlıma götürdü. Ciddili söylüyorum gayet endişeli bakıyordu. Sonra soran gözlerle tekrar bana baktı. Ben de ona moron bakışlarımı gönderdim. Hadi bakalım 74. Karşılıklı göz işeme savaşları başlasın. Bu baya bi uzun sürdü. En son kendimizi tutamadık ve tekrar gülmeye başladık. " Benimle konuştuğun süre içerisinde ne kadar saçma şeyler sarf ettiğinin farkındasın di mi?"