23

547 35 74
                                    

çok da böyle smut content olmayan ama biraz yiyişmeli elleşmeli mature falan içeren bölümümüze hoşgeldiniz

okuyun okuyun

×

Adelaide'in evinin önüne geldiğimde duraksadım ve ellerimi dizlerime koyup nefeslerimi düzene sokmaya başladım. 45 dakikalık yol maraton koşumla beraber 15 dakikaya inmişti, ciğerlerim patlayacak gibi hissediyordum.

Kendime gelebildiğimde son bir kez derin nefes aldım ve kapıyı çaldım. Koşarken geldiğim için ancak bir demet gül alabilmiştim, umarım Adelaide bu gülleri beğenirdi.

Kapı birkaç saniye sonra açıldığında Adelaide'in suratına baktım. Solmuştu, çok halsiz duruyordu. Bunu fark ettiğimde elimde duran bir demet gülü suratına uzattım.

Gülleri elimden alıp kenara çekildiğinde içeri girdim. Elimi Adelaide'in alnına koyarken Adelaide, elindeki gülleri koklamaya başlamıştı.

"Hafif ateşin var. Kötü hissediyor musun?"

Kafasını iki yana salladı.

"Aç mısın, Calum?"

Geri çekilip gözlerime baktığında kafamı iki yana salladım. Elimden tutup beni salona çekiştirmeye başlarken aklım prezervatiflerimdeydi, umarım onları arka cebime koymayı unutmamıştım.

Boşta kalan elimi arka cebime atarken elime gelen paketlerle beraber rahat bir nefes verdim. İkinci bir hamileliği bünyem kaldıramazdı, daha birinciye bakamazken ikinci hatamı yapamazdım.

Adelaide elimi bıraktığında koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım. Elindeki gülleri bir vazoya koydu, sonra gülleri sevmeye başladı. Gülümsemeye başladığımda Adelaide, gülleri bıraktı ve yanıma oturdu.

"İstersen film koyup takılabiliriz."

Çıkma teklifi alıyordum galiba.

"Sen en son hasta değil miydin, Adelaide?"

"Sen gelene kadar ateşimi düşürmeyi başardım, sadece midem bulanıyor. Vitaminlerimi aldım, şuan iyiyim."

Kafamı salladım ve onu izlemeye başladım. Mavi gözleri siyah saçlarıyla güzel bir uyum içindeydi, her ne kadar hastalık yüzünden bitkin bir surata sahip olsa da hala güzel gözüküyordu.

"O zaman film izleyebiliriz."

"O zaman bana yardım ediyorsun."

Elimi tutup beni kendine çektiğinde ona karşı koymadım ve ayağa kalktım. Beni mutfağa çekiştirdiğinde film gecesi için birkaç atıştırmalık hazırlayacağımız fikrini düşünmüştüm, sanırım fikirlerim doğru gibiydi.

"Cipsleri koyar mısın?"

"Elbette."

Adelaide dolaba ilerlediğinde titreyen telefonuma baktım. Kızın biri mesaj atmıştı. Hayır, artık herhangi bir kız istemiyordum. Benim bir çocuğum vardı ve sorumluluğu üstüme almak zorundaydım.

Zor olacaktı ama öğrenecektim.

Kızın numarasını ve diğer kızların numaralarını engellediğimde derin bir nefes verdim ve telefonumu masaya koydum. Artık Adelaide'e bakacaktım, çocuğumun annesi olacak kadın benim diğer yarım sayılırdı.

Adelaide bana bir kase uzattığında gülümsedim ve kaseyi elinden alıp cipsleri koymaya başladım. Umarım bu gece istediğim gibi biterdi.

×

Burnumdan akan sümüğü, sümüklerin koloni kurduğu peçeteye sümkürürken yanımda duran peluş pengueni televizyona doğru fırlattım. Penguen, televizyona çarpıp yere düştüğünde odaya 'ben bir penguenim' sesi yayıldı.

too young too dumb || hoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin