bölümümüze hoşgeldiniiz *çarkıfelek müziğü*
yorum istiyorum haberiniz olsn
yorum yapın yoksa calum ölür *karayip korsanları tema müziğü*
rahatsız olanlar okumasın lütfen zaten bir şey yok çocuk yapıyorlar tekrar
SEKS VAR AYOOOL
×
"Bence bir maniküre gitmelisin, Adelaide."
Adelaide'in elini tutup tırnaklarına bakarken hafifçe kaşlarımı çattım. Tırnakları bakımsızdı, en kısa zamanda ona bir kuaför randevusu hediye etmeliydim.
"Tırnaklarımın nesi var?"
"Bir şeyi yok sevgilim, sadece çok güzeller."
Adelaide göğsümden kalkıp saçlarını karıştırırken onu izledim. Morali çok kötüydü, ben geldiğimde birlikte 3 saat ağlamıştık. Onu toparlamak zaman alacaktı ama bir şeyler denemek zorundaydım.
"Calum, sence o mutlu mudur?"
Sustum. Cevap veremedim. Bu sırada Adelaide bana baktı ve devam etti.
"Yani, düşünsene. Bence o daha çok mutlu olacağı bir yere gitti. Galiba annesiyle babasını pek beğenmedi."
Hafifçe yutkundum.
"Bence küçük Hood babasının pezevenklikleri pek beğenmediği için beni bırakmak istedi."
Adelaide bu söylediğime güldüğünde hafifçe kıkırdadım. Onu güldürmek çok hoşuma gidiyordu, güldüğünde ortaya çıkan inci gibi dişlerini izlemeyi seviyordum.
"Ben tuvalete gideceğim, Calum."
Kafamı salladığımda Adelaide ayağa kalktı. Salondan çıktığında telefonumu elime aldım ve Instagram'da dolaşmaya başladım. Adelaide'in yanında olmak bana huzurdan çok güven veriyordu, ki ona bu güveni vermesi gerek bendim. Ancak tam tersiydi, o bana güven veriyordu.
"Aslında bir gün sinemaya gid-"
Adelaide'in cümlesi, salona girmesiyle yarım kalırken her şey o an film gibi gelişti.
Ayağımı uzattığım puf, ayağımın altından kayarken Adelaide'in ayağı halıya takıldı. Yattığım koltukta öne doğru kaydığımda o sırada üstüme düşen Adelaide'i fark ettim ve yüzüme çarpmaması için kollarımı beline doladım.
Kendine geldiğinde gözlerini açarak yüzüme baktı. Aynı şaşkınlık yüzümde hüküm sürmeye başladığında gözlerimi yüzünde dolaştırıp hafifçe yutkundum. Ona bu kadar yakın olmak değişik gelmişti.
Ona fazlasıyla aşıkken bu kadar yakın olmak, çok tuhaf hissettirmişti.
Gözlerini yüzümde dolaştırmaya devam ettiğinde şaşkınlığımdan faydalanıp hafifçe gülümsedi ve fısıldayarak devam etti.
"Merhaba."
Başta kalbi olmak üzere her şeyi güzel bir uyum içinde olan bu kızı ben nasıl görememiştim? O çocuğumuz için uğraşmıştı, benim düşünemediklerimi o yapmıştı.
Kabul etmesem bile yanında olmam gerekiyordu, ancak benim tek yapabildiğim bir pezevenk gibi davranıp onun duygularına sıçmak olmuştu.
"Merhaba, Adelaide."
Şaşkınlığımdan kurtularak fısıldadığımda sağ elini yanağıma koydu. Hafifçe okşamaya başlarken gözlerimi kırpıştırdım ve mavi gözlerine bakmaya başladım.
O sırada kafasını öne attı ve dudağıma, irkilmemi sağlayacak derecede hızlı bir öpücük kondurdu.
Geri çekilip gözlerime baktığında kaşlarımı hafif bir şekilde çattım. Gülümsediğini gördüğümde Adelaide'in bileklerinden tutup hızlıca pozisyonumuzu değiştirdim, bu sefer altımda kalan o olmuştu.
Sırtı koltuğa değdiğinde yaptığım hareketten dolayı hafifçe güldü. Gülümsemesi gülmeme sebep olurken hafifçe yutkunarak devam ettim.
"Sen iyi misin, Adelaide?"
"Calum, beni öper misin?"
Dudaklarını yaladığında ciddi olup olmadığını anlamak için kaşlarımı kaldırdım. Bu hareketime gülümsedi ve hafifçe kafasını salladı. Beni öpmek istiyordu. Hoş, bende onu istiyordum.
Sağ bileğini koltuğa yaslayıp parmaklarını parmaklarımdan geçirdim ve yavaş hareketlerle dudaklarımızı birleştirdim.
Öpücüğüme karşılık verdiğinde sol elini boynuma doladı. Bacaklarının arasında yerimi alıp üstüne uzandığımda elimi, tişörtünün içine soktum. Sıcacık tenini soğuk parmaklarımla hissetmeye başlarken elimi göğsüne çıkarttım ve dudaklarından küçük bir inilti dökülmesine sebep olacak olan sütyen dantelinin sırtını sıkıştırdığı yeri okşamaya başladım.
Öpücüğümüzün derinleştiğini hissettiğimde sol eliyle saçlarımı çekiştirdi. Alt dudağımı kendine doğru çekiştirip en sonunda benden ayrıldığında dudağına küçük bir öpücük kondurdum ve alnını alnıma yaslayıp nefes nefese gözlerine baktım.
Aşıkken bu işleri yapmak daha güzel hissettiriyordu.
"Calum."
Nefeslerini zar zor bir araya getirip ismimi dudaklarından serbest bıraktığında, derin bir nefes aldım ve şişmiş dudaklarına baktım. Bu kız nasıl bir şeydi, saçı başı dağınıkken bile nasıl dünyanın en seksi şeyi olabiliyordu?
Gözlerimi dudaklarından ayırıp tekrar gözlerine çıkarttığımda, koltuğa yaslı tuttuğum elini hafifçe sıktı. Pozisyon değiştirerek koltuğa oturduğumda şaşırmama sebep olacak bir hızda dikleşti ve bacaklarını iki yana açarak kucağıma oturdu.
Bir şey sormama izin vermeden dudaklarımızı yeniden birleştirdiğinde ellerimi sırtına çıkarttım ve onu kendime bastırdım. Sağ elini omzumda, sol elini göğsümde hissettiğimde gözlerimi kapattım ve öpüşmemizi derinleştirdim.
Ellerimi, kotunun arka cebine koyup kalçalarını sıktığımda hafifçe inledi. Bu işin en çok hoşuma giden tarafları ortaya çıkıyordu, birazdan herşey daha güzel olacaktı.
Göğsümden aşağıya doğru kayan elini hissettiğimde dudaklarından hızla ayrıldım ve düzensiz nefeslerimle göğsüme baktım. Elini kaydırdıktan sonra kemerimi tuttu ve beni kendine çekti.
Dudaklarımız bir saniyeliğine birbirlerine çarpıp arada küçük santimler bırakırken elimi sırtıma attım ve tişörtümün arkasından tutup çıkarttım. Yere inen tişörtüme gülümsediğini fark ederken ilgi odağım bu sefer bel oyuntusu olmuştu.
Belindeki elimi sıkı at kuyruğu yaptığı saçlarına çıkarttım ve tokayı çekiştirdim. Omuzlarına dökülen saçlarının arasından lavanta kokusu yayılırken bu koku, başımı döndürmeye yetmişti.
Belinde oyalanmaya devam ederken Adelaide, kafasını boynuma gömdü. Boynumu dişlediğinde ağzımdan bir inilti kaçtı. Adelaide geriye çekilirken aklıma gelen şeyle mırıldandım.
"Prezervatif takmalıyım, Adelaide."
Gözlerim ceplerimde dolaşmaya başlarken Adelaide, çenemden tutup ona bakmamı sağladı. Gözlerimi kırpıştırırken ikinci bir şaşkınlığı yaşamama sebep olacak o cümleyi kurdu.
"Takma."
Kaşlarımı kaldırdığımda kafasını salladı. Dudaklarımız tekrar birleştiğinde bacaklarını belime dolamasını sağladım ve koltuktan kalkarak odaya doğru ilerledim. İşte film şimdi başlıyordu.
×
bundan sonrası sizin dirty mind'ınıza kalmış ikisine artık neler yaptırırsınız bilmiyorum :D ben devam ettirmedim çünkü anlatamam çok private :D
umarım beğenmişsinizdir beğenmezseniz ikisini ayırırım bir daha da birleşmezler ona göre çok tşk <3 ;))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
too young too dumb || hood
Fanfictionadelaide : ama biz seviştiğimizde bir şeyi hesaba katmadık adelaide : prezervatif takmadın sikik herif adelaide : o yüzden tebrikler adelaide : hamileyim orospu çocuğu (görüldü) × 08.05.2020 | calum hood fanfiction