BAKICI

Yaman.

İş ilanı aramak için internette gezerken hiç kendime göre bir iş bulamamış olmanın verdiği bıkkınlıkla yatağımın başlığına yaslanıp ofladım.
Ayağa kalkıp salonda oturan annemin yanına vardım.
"Hiç kendime göre bir iş bulamıyorum."
Dedim ve koltuğa oturdum.
"Aman be Turna. Kızım ben senin çalışmanı istemiyorumki.
Şuan durumumuz gayet iyi. çalışman için bir neden bile yok. "
Anneme anlayışla başımı salladım.
"Durumumuzun iyi olduğunu biliyorum ama bu yaz tatili beni çok sıkmaya başladı. Hem seneye üniverteye geçmiş olacağım. En azından kendi ayaklarımın üzerinde durmayı bilmem gerekmezmi sencede?"
Başını salladı.
"Peki sen bilirsin."
Ayağa kalktım.
"Ben biraz yürüyüşe çıkacağım."
Dedim odama giderken.
Hızla odama girip kargo cepli eşofmanımı ve bağlamalı tişörtümü üstüme geçirdim.
Hızla ayakkabılarımıda giyip kulak üstü kulaklığımı boynuma taktım.
"Ben çıkıyorum."
Evden çıkıp sahile doğru yürümeye başladım.
Kulaklığımı takıp telefonumu elime aldım.
'falling' şarkısını açtım.
Deniz kokusununu aldığımda duraksayıp gözlerimi kapattım.
Derin bir nefes aldığım sırada birinin tabiri caizse öküz gibi koluma çarpmasıyla kendimi yerde buldum.
Hızla kulaklığımı boynuma indirip başımı kaldırdım.
Tahminimce ortalama benim yaşlarımda bir çocuk başımda dikilmiş bana bakıyordu.
Hızla ayağa kalktım.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?! Önüne bakmıyormusun?!"
Dedim sinirle
Kaşlarını çattı.
"Asıl senin yolun ortasında ne işin var?! Kulaklığıda takmışsın."
Bu ne kadar ukala bir şeydi böyle.
Sinirle soludum.
"Sanane benden. Sen kendine bak. Daha bir kızla nasıl konuşulması gerektiğini bile bilmiyorsun."
Dediğimde kollarını bağladı.
"Ben bir kızla  nasıl konuşulması gerektiğini gayet iyi biliyorum. Ama senin bir kız olup olmadığından bile şüpheliyim bayan çok bilmiş."
Yüzüne boş boş baktım.
"Ukala."
Dedim. Elini uzattı.
"Bende Yaman. Memnun oldum."
İç sesim vurdu ve gol oldu!
Diye bağırınırken yüzümün kızardığına emindim
Arkamı dönüp yürümeye başladığım sırada arkamdan seslendi.
"Hey. Adın ne?"
Bir kaç saniye duraksayıp yürümeye devam ettim ve arkaya doğru seslendim.
"Turna!"
Koşarak eve döndüğümde hızla odama çıktım ve kendimi yatağa bıraktım.
Aklımdan çıkmıyordu.
Oysa bana çarpmış ve ukala ukala konuşmuştu.
Neden aklımdan çıkmak bilmiyordu.
Çocuğun yüzünü düşündüm bir süre.
Parlak kahverengi saçları yüzüne dökülmüştü.
Yeni çıkan kirli sakalları onu dahada muazzam yaparken siyah kahverengi karışımı gözleride çok muazzamdı.
Ben çocuğu nasıl kesmiştim ne ara kesmiştim?!
Aklımdakilerden kurtulup duşa girmek için ayağa kalktım.
Duşa girdikten sonra iş ilan sayfasına girdim ve bakınmaya başladım.
Bir ilana gözüm takıldığında duraksadım.

' 5 yaşındaki ikiz kızıma ve oğluma yarı zamanlı bakıcı arıyorum.
0 532*******.   Mine Sargın.

Aslında bakıcılık hiçte fena bir fikir değildi.
Yapabilirmiydim?
Yapardım.
Aslında şu yaşıma kadar çoğu küçük kuzenime bakmıştım.
Yani deneyimim var sayılırdı.
Hızla numarayı tuşladım.
...
-Alo buyrun kimsiniz?
-Merhabalar. Ben Turna. Bakıcılık iş ilanınızı görmüş bulundum. İzin verirseniz ben bu işi yapabilirim.

Dedim ve gelecek cevabı beklemeye başladım.

-Aa öylemi? Tabi. O zaman ben size
Konum atacağım. Bekliyorum.

Gülümsedim.

-Tamam. İyi günler.
...

Hızla üstümü değiştirip annemin yanına gittim.
"Anne ben iş buldum. Şimdi görüşmeye gidiyorum. Gelince anlatırım. Baay!"
Hızla ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
"Kızım bir dur ya!"
Annemi dinlemeden koşarak evden çıktım.
Gördüğüm ilk taksiye atladım.
Taksici arabayı konuma doğru sürerken ben heyecandan ölmek üzereydim.
Taksi durduğunda taksiciye parayı verip indim.
Gözümün önündeki büyük villaya baktım.
Gerçekten büyüleyici bir yapıya sahipti.
Bahçe kapısından İçeri girip büyük zile bastım.
Bir kaç saniye sonra kapıyı tonton bir teyze açtığında istemsizce gülümsedim.
"Buyrun kızım."
Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.
"Ben Mine hanımla görüşecektim."
Başını salladı.
"Adınız nedir?"
"Turna."
Dediğim sırada kapıya doğru yaklaşan bir kadın gördüm.
"Tamam Makbule teyze sen geç. O benim misafirim"
Mine hanım olduğunu tahmin ettiğim kadın beni içeri davet etti.
"Evet Turnacığım ben Mine."
Dedi, uzattığı elini sıktım sıcakkanlılıkla.
"Memnun oldum."
Bu kadın o kadar sıcakkanlıydıki.
Sıcakkanlı olduğu kadarda güzeldide.
Masmavi gözleri ve sarı saçları parıl parıl parlıyordu.