cin sevgilim (TAMAMLANDI)

9. Kısım

Bu sabah biraz stresliydim. Annemler izin vermişlerdi ve cennetle dersten sonra birlikte onların evine gidicek tik. O gün saatler geçmek bilmiyordu. Sabah erkenden kalkıp hazırlandık ve kardeşimle kurs yerine geçtik. Sınıfa girince cennet in kapıda beni bekledigini fark ettim. Birlikte sınıfa dogru ilerledik ve dersin başlamasına daha 1 saat vardı biz de hemen üst kata kafeterya ya çıktık birer kahve aldık ve her zaman oturduğumuz yere oturduk. Oturduğumuz masa direk yola bakıyordu. Gözüm yola dalmış bir anda cennetin sesiyle irkildim. Seninki geliyor kız baksana dedi.
Gelen benim hoşlandığım çocuktu. Ama cennetin seninki demesine bozulmuştum. Daha ortada hiçbirşey yoktu ne ortada bir teklif yada buna benzer birşey. Bende saçmalama dedim ve yönümü yola tekrar çevirdim. (yemin ederim günlerdir düşünüyorum ismini ama bir türlü aklıma gelmiyor onun ismi bu yüzden herhangi bir isim kullanıcam o denli silinmiş hafızamdan yaşanılanlar akıl almazdı ve her anı teker teker sözlerine varana kadar hafızamda ama isimi silinik bende bir anlam veremiyorum.)
Gözüm yine ona hakana takılmıştı. Arabayı deli gibi ara sokaga hızla soktu ve gözden kayboldu.
Bir an için canım sıkıldı sebebini bilmiyorum. Ama öfkeyle kapıya dogru başımı çevirince bir an gülümsedim. Kapıdaki hakandı. Belli ki merdivenleri koşarak çıkmıştı. Nefes nefese kalmış nefesini toplamaya çalışıyordu. Ona o denli dalmışım ki bir an Göz göze geldik benim gülümsediğimi görünce utandı sanırım ve başını diger yöne çevirdi. Ben o an kendime geldim ve kendimden utandım. Başımı önüme egdim ve paketten bir sigara çıkardım. Çakmagı almak için elimi cebime sokarken yanan bir çakmagın önümde oldugunu fark ettim bir an afalladım. Çakmagı uzatan hakandı. Hakan normalde sigara kullanmıyordu ama çakmagın onda olmasına şaşırmama ragmen sigaramı yakmasına izin verdim. Cennet hemen karşımda oturuyordu ve sinsi sinsi gülüyordu. Ne oldugunu sormama bile izin vermeden oooo çifte kumrulara bak sen dedi hakanda bende neye ugradıgımıza şaşırmıştık. Cennet biz birşey demeden benim biraz işim var belki sizin konuşacaklarınız olur dedi ve yanımızdan uzaklaştı.
Hakan izin alarak masaya oturdu. Bu ne saçmalıyor böyle dedi. Bende sanırım bizi birbirimize yakıştırıyor cennet işte boşver dedim.
O da olabilir ama bu yaptıgı çok ayıp herkesin içinde dedi. Daha sonra kendisine kahve almaya kafenin içerisine geçti. Tekrar yanıma geldi. Şey aslında sana birşey söylemem lazım dedi ve devam etti. Şu an saçmaladıgımı düşünebilirsin ama ben senden ilk günden beri hoşlanıyorum ve çogunlukla fark ediyorum sende benim oldugum yere fazlasıyla bakıyorsun dikkatimi de çekiyor dedi. Ben neye ugradıgıma şaşırmıştım. Cidden bende kendisinden hoşlanıyordum fakat sevinsem mi o da benden hoşlanıyor diye yoksa yerin dibine mi girsem bilemedim ben o fark etmiyor sanıyorken fark ediyormuş uzaktan onu izlediğimi hiç birşey demedim. Tekrar söze girdi. Eger bir mahsuru olmazsa numaranı verirmisin dedi. Ama yinede sen bilirsin dedi. Bende olurmu arkadaşız sonuçta tabiki veririm dedim ve numaramı telefonuna yazdım. Aslında arkadaşız demesemiydim diye de düşündüm ama iş işten geçmişti. Ders saati yaklaşıyor diyip hemen aşagı ya indim ve cennetin göz hapsine maruz kaldım. Hemen yanıma geldi. Neler konuştuğumuzu sordu. Bende olanları anlattım. Ooo iyiki uzaklaşmışım baksana dedi ve gülmeye başladık.
O anda kapıdan hakan girdi. Hemen kendimi toparladım. Derken tlf bir msj geldi. Pardon ben sana heyecandan numaramı vermeyi unuttum ben hakan  yazıyordu. Hakanın oturduğu tarafa kafamı çevirdim ve gülümsedim o da bana bakıyormuş bir iki saniye öylece kaldık içim huzur dolmuştu. Aslında ben öyle sanıyordum. Ders sonuna gelmiştik ve cennetlere gitmek için arabaya bindik ve yaklaşık yarım saat sonra cennetlere ulaşmıştık. İçim sıkışmaya başlamıştı. Bahçe kapısından içeri girdigimiz anda evden annesi oldugunu düşündüğüm bir bayan kapıyı açtı. Güler yüzlü bir bayandı. Cennet ciddi bir biçimde beni annesine tanıttı ve biz ders çalışıcaz bizim yanımıza kimseyi gönderme dedi. Ve direk cennetin odasına geçtik. Ben ders notlarını çıkardım. Önce biraz ders çalıştık yaklaşık 50 soru çözdük çözmedik cennet sıkıldım ben dedi. Aslında onun amacının ders çalışmak degil de başka birşey oldugunu anlamam uzun sürmedi. Kahve içer misin dedi. Ben kahve tiryakisiyimdir. Olur tabiki dedim. İçeri geçti kahvelerle birlikte kısa bir zamanda geri geldi.
Kahveleri içerken bir anda Derya sana birşey dicem dedi ama sakın korkma dedi. Bende saçmalama ne korkucam sen anlat dedim ve konuşmaya başladı. Aslında benim amacım seninle rahat bir şekilde konuşmaktı. O yüzden ders çalışma bahanesiyle seni bize çagırdım dedi. Bende anlamıştım zaten dedim. Devam etti sende birşeyler var degil mi dedi rahatsız eden solugunu kesen insanlardan uzaklaştıran anlam veremediğin bir güç. Bende kendisini onaylar biçimde başımı salladım. Aslında korkuyorsun benimde onlardan birisi oldugumu düşünüyorsun dedi. Ben hiç birşey diyemedim. Ama ben onlardan degilim ama bedenimde onlardan var dedi. Bende ne saçmalıyorsun bedeninde ne işi olucak dedim. O da sen farkında degilsin ama sende de var ve benimkilerle çatışıyorlar sürekli savaş halindeler dedi. Benim kanım donmuştu. Hiç birşey diyemedim. Ve anlatmaya devam etti. İstersen onunla seni konuşturabilirim dedi. Bende ciddi misin sen dedim evet dedi. Bende kabul ettim neden benimle ve oglumla ugraştıklarını merak ediyordum. Cennet önce odanın kapısını kilitledi. Korktum ama birşey diyemedim. Daha sonra başını önüne egdi ve hiç duymadığım bir duayı okumaya başladı. Daha sonra yavaşça başını yukarı doğru kaldırıp bana bakmaya başladı. Hiç ses çıkarmıyordu. Ben cennet birşey söyle korkutma beni dedim. Ama duyduklarıma inanamadım. Ben cennet degilim beni sen çagırdın cennet şuan başka bir yerde ve iyi dedi. Korkudan ne yapıcagımı bilemedim ama sakin kalmayı başardım. Sorularımı iletmeye başladım benden ve oglum dan ne istiyorsunuz diye sordum o ise ben birşey istemiyorum dedi. Ama sana aşık olan birisi var bizim alemden sanırım onun seninle bir derdi var dedi. Ben neden onu göremiyorum dedim. O senin gözünün daldıgı her yerde dedi. Ve birden seni ben tanıyorum dedi. Şaşırdım ben seni tanımıyorum ama dedim ama biz seninle oturup yemek yedik kahve içtik dedi. Bende yanlış hatırlıyorsun o ben degilim dedim. Daha sonra birden bagırdı seninkilere söyle dua etmeyi kessin dedi. Bende bende kimse yok ve dua falan da okumuyorum dedim. Ama içimden bir his sürekli dua okumamı söylüyor ona engel olmaya çalışıyordum. Daha sonra sakinledi. Falıma bak dedi. Ben hayır diyince tekrar bagırdı bakıcaksın dedi. Sen bana bak bende sana bakıcam dedi. Bende önce cennetin falına baktım ama üstün körü baktım. Bitti mi dedi bende evet dedim. Fincanın ver dedi ben de ben bakmanı istemiyorum benden ve evladımdan uzak durun ben başka birşey istemiyorum dedim.
Cenneti istiyorum o gelsin sen hemen git burdan dedim hayır gitmicem dedi git dedim ısrarla o gitmek istemediğini söyledi bir süre sonra tekrar cennet başını önüne egdi bir iki saniye sonra kendisine geldi. Ben buz kesmiştim. Cennet çok sakin bir şekilde istedigin şeyleri ögrendin mi sen iyi misin dedi bende evet ama aklım almıyor bende de olduklarını ve herşeyin benim elimde oldugunu söyledi.
Cennet söze girdi ben trans halindeyken bana seni bogdugunu ve öldürdüğü şeklini gösterdi öyle korktum ki sana birşey yaptı diye ama senin Müslüman cinlerin buna engel olmuş sanırım dedi. Ben hala anlam veremiyordum bir kaç dk önce ben bir cinle konuşmuş ve yüzleşmiştim.
Cennet ise çok yorgun oldugunu ve uyumak istedigini söyledi. Bende peki dedim ve odadan çıkıp arabaya dogru yöneldim ve eve geldim. Olanları anlamam çok zordu ama içimdeki korku beni yiyip bitiriyordu yatakta bir türlü rahat bir pozisyon bulamadan dönüp duruyordum bir sigara yaktım. Ve içtikten sonra başımı yastıga koydum hiç birşey düşünmemeye çalışırken uykuya daldım.