B3

33 17 4
                                    

Bir çift kahverengi gözle karşılaştım.

"Ne işin var burada?" o kadar soğuk bir şekilde söylemişti ki "Sanane bundan." "Haklısın banane." dedi ve çıktı gitti. Ne bu şimdi trip mi attı? Of Alina saçmalama sen onun neyi oluyorsun ki kendine gel. Sınıfta gördüğümden beri aklımdan çıkmaması normal miydi bilmiyorum ama sürekli onu düşünmek istiyorum. Duyduğum kaçıncı zildi veya kaçıcı derste olduğumuzu bilmiyorum. Daha fazla bu tozlu ortamda kalmayı tercih ederdim ama sınıfa gitmem gerekiyor. Çünkü çantam orada kaldı.

Yavaş yavaş boş merdivenlerden çıktım ve sınıfın kapısını tıklattım. Ama içeriden sadece kahkaha sesleri gelmeye devam edince sınıfa girdim. Hoca yoktu ama bütün sınıf arka tarafta bir yerde toplanmıştı. Umursamayarak sırama doğru yürüdüm ama aralarından geçemiyordum. Bakıp güldükleri yere bakınca bu benim günlüğüm olduğunu fark ettim. Sertçe birkaç kişiyi iterek aralarından geçtim ve elinde günlüğüm olan çocuğun karşısına dikildim. "Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?" o kadar bağırmıştım ki herkes susmuş bana bakıyordu. Elinde günlüğüm olan çocuk sırıttı, yanında elinde telefon olan ikizi olduğu düşündüğüm çocuğa bakarak "Bak Savaş acıların kızı da gelmiş." dedi ve ikisiyle beraber bütün sınıf gür bir kahkaha attı. Sinirden gözlerim dolmaya ve ellerim titremeye başlamıştı bile. "Kızım sen neden günlüğüne rusça yazıyorsun ki. Okuyana kadar canımız çıktı burada." deyip tekrar kahkaha attılar. İki elimi de sinirle yumruk yapmıştım ve avucuma tırnaklarım batsa da umrumda değildi. Hızlıca elinde günlüğüm olanın yüzüne bir tane yumruk attım o afallayınca elindeki günlüğümü yere düşürmüştü. Günlüğümü ve sıramın üstündeki açık ve karıştırılmış olan çantamı alıp koşar adımlarla sınıftan ayrıldım. Bu okul diğeri kadar kabus.

Sahile inene kadar gözyaşlarımı tuttum ama sahilde hep oturup düşündüğüm kayanın üzerine oturunca çeşmelerim açıldı ve sanki birbirini kovalarcasına yanaklarımdan aktı gözyaşlarım. Belkide benim bu dünyaya gelmem bile bir hataydı. Bazen bunu o kadar çok sorguluyorum ki. Neden varım? Neden bütün bunlar benim başıma geliyor. Mesela sokakta yürüyen sıradan insanlar gibi olmayı çok istediğim anlar oluyor. Sonra durup düşünüyorum evet ben farklıyım bu da diğerleri gibi olmama engel oluyor. Bu aslında çok güzel bir şey alışılmışın dışında farklı bir dış görünüşe sahibim ve gerçekten çok güzel gözlerim var. Benim farklı olmam bir suç değil bu bir nimet. İnsanlar sıradanlığa o kadar alışmış ki farklı olanları dışlıyorlar. Onları olamaması gereken varlıklar gibi algılıyorlar. Asıl suç bunu bu şekilde düşünenlerin.

Biraz daha sakinleşince sahilde yürümeye karar verdim. Ama bu sefer sadece şapkamı taktım gözlüğümü takmadım ve başım dik yürüdüm. İnsanlar bana uzaylıymışım gibi baksalar da şuan umrumda değil. Ben sahilde yürürken aklıma bugün iç Gezegen'e mesaj atmadığım geldi. Hemen instagrama girdim ve onun isminin üzerine tıkladım.

kumtanesi: Selam gezegenlerin en kırmızısı.(16.21)

marstangeldim: Selam yaz gecelerinin en güzeli.(16.26)

marstangeldim: Yeni okulunda günün nasıl geçti? Bu da diğeri gibi mi?

kumtanesi: Evet bu da diğeri gibi. Hatta az önce biri günlüğümü almış ve çeviriden bakıp herkese okumuş. Bana acıların kızı dedi biliyor musun?

kumtanesi: İyi ki günlüğüme yaşadıklarımı değil de sadece kitabımın taslağını yazıyordum. Yoksa daha fazla dalga geçebilirlerdi.

marstangeldim: Canım arkadaşım Alina ben sana demedim mi günlüğünü bence evde bırak diye. Neden laf dinlemiyorsun ki? Bak üzülüyorsun sonra böyle.

kumtanesi: Haklısın diyecek lafım yok.

marstangeldim: Her neyse sana bir şey anlatmam lazım.

kumtanesi: Dinliyorum.

marstangeldim: Bugün bizim okula kolejden bir kız geldi. Neden geldi bilmiyorum ama sürekli kapşon ve güneş gözlüğü takarken gördüm. Sonra okuldan koşarak giderken gözlerini fark ettim.

marstangeldim: Sağ gözü ela sol gözü mavi renkteydi!!!

marstangeldim: keşke dedim kendi kendime. Keşke benim de öyle güzel gözlerim olsaydı.

kumtanesi: Sen hangi okuldasın?

marstangeldim: Atıfpaşa Anadolu Lisesi ne oldu?

Bu benim okulum. yani en yakın arkadaşımla şuan aynı okuldayız. Ayrıca o benim gözlerimi mi beğenmiş??? Hadi canım yok artık!

kumtanesi: O okulun karşısında bir cafe var orada buluşalım mı?

marstangeldim: Haklısın artık yüz yüze görüşerek kankalığımızı zirveye taşıma vakti geldi. Yarım saate orada buluşalım.

Heyecandan ellerim titriyor ve üşüyordu -genelde heyecanlandığımda ellerim ve burnumun ucu buz gibi olur-. Çok hızlı geldiği için nefes nefese bir sandalyeye oturdum ve beklemeye başladım. Sonra aklıma gelen şeyle hızlıca telefonumu açıp konuşmaya tıkladım

kumtanesi: Bu arada kapıdan girince sağ tarafta cam tarafından en sonda olan masaya oturdum. Bulamazsan falan diye söyleyeyim dedim.

marstangeldim: Heh bende onu sorucaktım tamam ben geldim.

Hızlıca kafamı kaldırdım ve bana sırıtarak bakan bir kız gördüm. Umarım Gezegen o kızdır çünkü çok şirin birine benziyor. Hızlıca yanıma geldiğinde ben de ayağa kalktım ve bana şaşkın ve hayranlık karışımı bir şekilde bakan kıza gülümsedim "Gezegen değil mi?" "Şöyle bir yanlışı düzelteyim Gezegen Eda. Sen de Alina'sın. Yaz gecelerinin en güzeli." dediği an kafamı hızlıca aşağı yukarı salladım. Birden sıkı bir şekilde bana sarıldı en son nefes alamadığımı hatırlıyorum gerisi çok hızlı gelişti zaten. Bana cinsiyetini ben daha çok merak edeyim diye söylemek istememiş. Onun dışında hep gözlerimin ne kadar güzel olduğunu söyleyip durdu zaten.

Eve geldiğimde o kadar yorulmuştum ki hiçbirşey yemeden yattım. Başmı yastığa koyar koymaz aklıma birden bugün karşılaştığım bir çift kahverengi göz geldi. Neden bir anda onu düşünmeye başladım bilmiyorum ama gözleri çok şey ifade ediyordu bakmayı anlayan için. Acı çekiyordu. Acısı o kadar güçlü ki bakışlarına bile yansımış. Anlamamın nedeni belki de aynaya baktığımdaki kendi bakışlarımı onda gördüğümdendir. Galiba onunla sandığımdan daha çok benziyoruz.

Medyada gizemli kızımız Gezegen Eda var.

FarklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin