"saçların neden parlıyor?"
hala sınıftaydık. sanırım dersi ekmiştik. harry karşımdaki sırada oturuyordu, ben de onu net görebileceğim bir biçimde arkama yaslanıyordum.
"bilmiyorum. hep öyleydi."
"hep mi platin sarısıydı?"
"kendimi bildim bileli, evet."
"hoş duruyor."
"senin de gözlerin çok güzel."
"seninkiler daha güzel, malfoy. gri."
"yeşil rengini çok seviyorum. o yüzden gözünün rengi daha güzel geliyor."
"o yüzden mi paltonun cebinde yeşil elma var?"
"rengiyle alakası olduğundan mı bilmiyorum. yeşil elmayı gerçekten çok seviyorum, yemeden bir günüm geçer mi, tahmin edemiyorum bile."
"çok sıkıcısın malfoy." dedikten sonra gülmeye başlamasıyla, gözlerimi kırpıştırdım.
"hey, ben sıkıcı değilim. hem sıkıcıysam neden yaklaşık bir saattir burada benimle berabersin?"
"seninle beraber olmak istemediğimi söylemedim. eğleniyorum zaten."
harry james potter. kafamı bulandırmayı bırak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘮𝘺, 𝘮𝘺, 𝘮𝘺 ¦ 𝘥𝘳𝘢𝘳𝘳𝘺
Short Story"şimdi, aşktan kaçmayı bırakalım." draco lucius malfoy × harry james potter [tamamlandı.]