“sinirliyken çok tatlı bir civcive benziyorsun, potter.” söylememem gereken şeyi gülerek hatta kahkaha atarak söylediğimde, çatık kaşları daha da çatılıyor.
“bana civcive benziyorsun diyene bakın, bu saçlarla asıl sen civcive benziyorsun.”
“yarın gidip saçımı siyaha mı boyatsam, potter?” ağaca yaslanıp göz kırpıyorum.
“HAYIR!? yani demek istediğim, bence boyatmaya ne gerek var hemen öyle boyatacağım falan? hem saçına zararlı yani o boyalar. gerek yok bence.” gülmemek için kendimi kasıyorum çünkü utangaç halleri çok şirin.
“bence yakışır bana siyah ya.”
“malfoy sarı saç daha havalı boşver, ne yapacaksın siyahı?”
“yarın saçımı beraber boyayalım?”
“niye saçını boyamak zorundayız ya?”
“farklılık olsun.”
“BAK CİDDEN BÖYLE DAHA GÜZEL BÖYLE KALSIN.”
“tamam potter, tamam. çok ısrar ettin.” tabiki de saçımı boyatmayacaktım, bu saçlara herkes sahip olamazdı. bunlar hep blöf ve biraz da potter ile olan flörtleşme çabalarım.
ama o sevgili gerizekalı flörtleşmeyi bilmiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘮𝘺, 𝘮𝘺, 𝘮𝘺 ¦ 𝘥𝘳𝘢𝘳𝘳𝘺
Short Story"şimdi, aşktan kaçmayı bırakalım." draco lucius malfoy × harry james potter [tamamlandı.]
