3: Second Time, Him's Arms

642 63 43
                                    

The weeknd - Die For You

_______________

Bir haftadan beri Taehyung'u görmüyordum. O günden sonra bizden kaçıyor gibiydi. Jiminle yaptığımız tahmin de saçmalıktı zaten. Eminim çocuğun başka bir sorunu vardı, Lisa'dan pek tabii hoşlanabilirdi ama bunu kendi söylemeden bilemezdik.

Bir haftadan beri üniversite ve hastane arasında mekik dokuyordum. Jimin her şeyin iyi olacağını ve benim yanımda olduğunu ne kadar söylese de onu benim hastalıklarımla uğraştırmak istemiyordum. 

Zorunda da değildi, belki de zorunda gibi hissettiği için bu kadar çok ilgileniyordu ama ilgilenmemeliydi. Doktorumla her görüşmeye bizzat kendisi de giriyordu benimle beraber. Her şeyi detayına kadar sorup öğreniyordu. Ben bile şuan onun için yapıyorsam bunu o neden benim hayatımı bu kadar önemsiyordu.

Doktorun odasında Jimin doktorla konuşurken bir yere dalmış bunları düşünüyordum. Son zamanlarda çok düşünüyordum zaten. Acaba Taehyung da benim yüzümden mi böyledi? Lisa'dan hoşlanma olasılığı vardı ve dolaylı yoldan onu ben üzmüş oluyordum. Gerçekten kafayı yiyecektim,  bok gibi bir ruh halinde olmam bunları düşünmeme sebep oluyordu ve ben bu düşüncelerin saçma olduğunu bildiğim halde kendimi suçlamaktan alıkoyamıyordum. Ruh halim berbattı ve sanırım beynimin içi benden bağımsız hareket ediyordu.

Şu an neredeyse ölümle burun burunaydım, ve bu beni şaşırtıcı şekilde korkutmuyordu. Belki de daha kabullenememiştim, bilmiyordum. Aklımın bir köşesinde Lisa, bir köşesinde çok saçma bir şekilde Taehyung vardı. Nedensiz bir şekilde onu sevmiştim, bana olan yaklaşımı da hoşuna gitmişti açıkçası ve onun bize tavırlı olması fikri bile beni sıkıntıya sokuyordu. Sevdiğim insanlarla aramın kötü olmasına dayanamıyordum. Eğer konu Lisaysa bunu onunla konuşup halledebilirdim, yani sanırım.

Ne ara odadan çıkmıştık ne ara eve doğru yürüme kararı almıştık hatırlamıyordum. Jimin bir şeyler söylüyordu ve ben sadece onu onaylayan mırıltılar çıkarıyordum.

O da onu dinlemediğimi anlamış gibi bir süre sonra susmuştu. Kulaklığımı çıkardım ve şarkı dinlemeye başladım. Duygusal bir çöküşteydim sanırım, bilmiyorum sadece şarkıyı dinlerken gerektiğinden fazla duygusallaştığımı elime düşen ıslaklıklarla ağladığımı fark etmiştim.

Jimin de fark etmişti ama bana bir şey sormamayı tercih etmişti. Cevapsız kalacağını biliyordu, zaten bu konu hakkında konuşmak da istemiyordum. Mesela neden daha yeni tanıştığım bir erkek, yeni ayrıldığım sevgilimden daha çok aklımı kurcalıyordu. Onun neden bize yalan söylediğini, neden bizden kaçtığını... Onu da kırmış olma düşüncesi içimi yiyip bitiriyordu. Bu biraz, fazlaydı.

Lisayla üniversitenin başında tanışıp kısa süre sonra sevgili olmuştuk. O gün ona çok aşık olduğum için sevgili olmamıştım onunla, belki demiştim içimden, belki bu kıza aşık olabilirim. Kendime biraz zaman tanıdım ve işlerin her zaman istediğimiz gibi yürümediğini kendime kanıtlamış oldum.

Onunlayken en azından iyi hissediyordum, bir arkadaşa dönmüştü benim gözümde kısa bir süre sonra. Bir de onun tarafından sevildiğimi hissediyordum. Uzun bir zaman dilimi içerisinde benim ona ihtiyacım olmadığını pek tabii fark etmiştim. Ama hastalığımı öğrenmek, benim düşüncelerimi hızla değiştirmişti. Ömrümün kalanının sevmediğim birine harcamayacak kadar kısa ve değerli olduğunun farkına varmıştım. Doğru insanın o olmadığının çok önceden beri farkındaydım ama Lisa benim için alışkanlık olmuştu, hayatımdan çıkaramazdım. Eğer eski ben olsaydım bunu yapamazdım, fakat hastanedeki o gün bir şeyler değişmişti.

Aniden aklıma gelen Taehyung'un yüzü işleri benim açımdan çıkmaza sokuyordu. Bir erkeğin aklıma takılması beni neden bu kadar sinirlendirdi anlamıyordum, ama kendime sinirleniyordum. Bir erkeği düşünmem değil de Taehyung'u düşünmem içgüdüsel olarak farklı hissettiriyordu ve ben bu değişime isim koyacak bir halde bile değildim. Hastalığımdan sonra böyle bir duygu patlaması mı yaşıyordum bilmiyordum fakat kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırmaya başlayınca Jimin duruma el atmaya karar vermiş olacak ki elime dokunup ilgimi ona vermemi sağlamıştı. Beni sadece bir yere oturtup elindeki suyla suratımı yıkadı ve tek bir kelime etmedi. Sessizliği bana yaptığı en büyük yardımdı zaten. Sorgulamayacağını da biliyordum, nelerle mücadele ettiğimi, ettiğimizi kendisi de görüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

All Of You | Taekook (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin