ACI

195 8 1
                                    

Sea ben yeni bölüm yazmak için uğramıştım sfafhagfashfgjbdahvsfgasdfgdsf :) Neyse inşallah beğenirsiniz görüşmek üzere . İyik okumalar :))))) 

Aradan yaklaşık 1 ay geçti.Mert'le aramızdaki aşk eriyip bitiyodu sanki.Bilemiyorum ama öyle hissediyorum.Birbirimizi saha az arar olmuştuk daha az buluşuyoduk.Diğer taraftan da Rüzgar bizim gruba dahil olmuş gibiydi.Mert'le buluşup konuşmak için mesaj attım.

-Saat 13:00da parkta olsana.

Parka gittiğimde beni bekliyordu.

-Mert konuşmamız gereken bişey var.Benden soğumuş gibisin.

-Derin biliyorsun benim en uzun ilişkim 1 ay . Bu kadar uzunu daha önce hiç olmamıştı.Sıkıldım anlıyo musun.

-Oha şerefsiz amk yavaş ol lan biraz bu kadar ani kalp kırılır mı?

Kolumu tuttu.

-Seni üzmek istemezdim.

-Üzüyosun Mert şuan hiç üzmediğin kadar üzüyosun.Bunları söylerken gözyaşlarım kendiliğinden akıyodu.

-Derin biraz ilişkimize ara verelim.

-Sikerim senin ara vermeni ayrıl direk lan ayrılcaksan bu kadar ağır sözler söyleme bi daha amk.

Tam giderken beni tuttu ve kendine çekti.Kollarını sıkıca bedenime sarıp hiç bırakmicakmış gibi sarıldı.

-Mert !!! Hiç bırakmicakmış gibi sarılma nolur.Dayanamıyorum.

-Şşş sakin ol tamam mı? Seni çok seviyorum ama olmaz artık.

-Yüreğimdeki duruşunu seviyodum Mert.Beni öpüşünü , bana sarılışını ... Herkesten farklı sarılıyodun amk hiç bırakmicakmış gibi.Bağıra bağıra yazdım lan seni içime.Ben sana mecburdum.Gülerken öpüyodun lan . Hani vardır ya gülüşünden öpmek.Öyleydi.Senin olayın şu ; sen çapkındın Mert.Her kızın dikkatini çekiyodun . Sana herkes ''seni çok seviyorum '' demiş.Çünkü duymuşsun.Çünkü artık bana  hiçbişey kalmamış...

Mert yavaşca ayağa kalktı.Gözyaşlarımı hafifçe sildi.Belki son kez sahiplenir gibi sarıldı.

-Derin be yapma böyle eskisi gibi olalım yine ben seni kardeşim gibi koruyum sahipleniyim

-Ne koruması sahiplenmesi Mert !!! diye bağırdım.Kardeşim gibi diyosun ya neyin koruması neyin sahiplenmesi bu ? Ben senin kokuna bu kadar alışmışken nasıl kardeşim gibi göriyim lan? Sesim ağlamaktan kısılmıştı artık.Kısık sesimle ''Tamam anlıyorum. Ama bilmiyorum şuan ne yapıcağımı.Neyse şunu unutma seni çok sevdim.Artık gönlünde bana yer kalmamış.Kalbinin atması için bana ihtiyacın yokmuş gibi duruyo.Artık sen de bi katilsin diyerek yüzüme buruk bi gülümseme yerleştirdim.

''Neden?'' diye sordu.

Titrek sesimle ''Çünkü'' dedim.

-Çünkü kalbimin sensiz atmayacağını bile bile gidiyosun Mert.Sen benim hayallerimin umutlarımın gülüşümün sevgimin aşkımın kalbimin katilisin.Bilmiyorum belki bana söylemediğin geçerli bi sebebin vardır.Belki böyle olması gerekiyodur.Ama ne biliyim işte.Senin hayatın sonuçta.Kim benimle çıkmak ister ki? Belki çıktığın kızlar arasında en güzel değilim.Belki en çok değer verdiğin değilim.Belki o çıktığın kızlar kadar eğlenceli değilim.Ama şunu unutma seni kimse benim kadar sevemez Mert.

Son cümlelerimi söylemiştim.Koşarak sahile doğru gitmeye başladım.Ağladığımı fark ettim.Kolumla gözümden akan göz yaşlarımı sinirli bir şekilde sildim.Ah ne kadar büyük bi acıydı.Sokaktaki insanlar bana bakıyodu.Sahile geldiğimde bir bankın üstüne oturdum ve düşündüm.Onunla geçen günlerimi ne kadar mutlu olduğumu... Bilinçsizce titrediğimi farkettim.Gözlerimi kapattım ve garip bi şekilde titreme kesilmişti fakat nefes de alamıyordum.Açtım telefonumu baktım resimlerine.Ah ne kadar da salaktım bu kadar yakışıklı ve düzgün yüz hatları olan birinin beni seviceğini düşünmüştüm.Oysa ki sokakta yüzlerce güzel kız vardı.Üstelik benden güzellerdi.Ada'yı aradım ama telefonunu açmadı.Toprak'ı aradım.

-N'aber güzellik?

-''Ayrıldık'' dediğim anda gözlerim yine çeşme modunu aldı.

-Şşş sakin ol hemen bize geliyosun diyerek telefonu kapattı.

Bi taksiye atlayıp evine gittiğimde kocaman bi abi gibi sarıldı.

-Geç bakalım içeri anlat olanları

Olayların hepsini anlattım ve omzunda ağlamaya başladım.Bana ada çayı yaptı.Sakinleşmem için.Yeterince ağladıktan sonra kendimi kaybettim ve göz kapaklarıma hakim olamayarak uykuya daldım.

Bi süre sonra birisi beni kucağına aldı ve yukarı çıkarıp bi yatağa yatırdı.Hayal meyal hatırladığım konuşmalar şöyleydi ;

-Valide sultan kız çok kötü ağladı ssonra da uyuya kaldı sen Haziran'ın kıyafetlerinden getirip giydirsen?

-Tabiki canım ya nolmuş Derin'e neden ağladı?

-Boşver anne ya yorgun biraz bu gece bizde kalsın annesine haber ver misafir odasında uyur.

Bu konuşmalardan sonra hiçbir bok hatırlamıyorum.Sabah Toprak'ın annesi uyandırdı.

-Burada mı kaldım ben Zeynep Teyze?

-Evet Derin'cim merak etme ailenin haberi var

Üstümden tır geçmiş bi şekilde kahvaltı masasına oturdum.Kahvaltı yaptım mı bilmiyorum ama kahvaltıdan sonra Toprak'la çıktık ve Ada'yı evinden aldık.Biraz yürüyüş yapmak amacıyla sahile gittik.

Ada şöyle bir soru yöneltti : 

-Ya abi Mert nasıldır acaba şuan?

-Ada nolur sus onun adını duymaya dayanamıyorum 

-Tamam kuzum sakin ol bi Mert'i de aricam bi gün belirleyelim konuşalım oturup bu böyle olmazki

-Hayır istemiyorum konuşmasın kimse onunla benim hakkımda . Size söyleyeyim diyeceği tek şey şu ; Ben onu çok seviyodum ama böyle gerekti falan filan zırvalıkları.Ben sevmiyom lan sanki.Hiç canım yanmıyo dimi .Bakın ben onu hala çok seviyorum.Canımı en çok yakan insan o belki.Ama öyle işte canımı en çok yakanı seviyorum.Ben ne saçmalıyorum ya.Onun gözünde en ufak bi değerim bile yok belki de

-Saçmalama Derin. O seni çok seviyodu ve sevgi öyle çabuk bitmez belli ki hala seviyo.

-Niye bıraktı lan o zaman ? En çok ihtiyacım olan zamanda neden gitti ? 

Bunları bağıra çağıra sokak ortasında söylerken gözlerim karardı ve Derin diye bağırmaya başlayan Toprak ve Ada'nın sesini duydum.Kafam Toprak'ın koluna düştü.

Yeni yılınız mutlu ve eğlenceli geçsinn :)) Ayrıca bugün büyük üstad Barış Manço'nun doğum günü.Saygıyla anıyoruz.Multimedyada manga hepsi bir nefes var :D Ayrıca bu bölümde Rüzgar yoktu :D .Neyse :)))) Bi de Tumblr'dan alıntılar var :D 

Sonsuz ArkadaşlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin