Bilinmeyen Numara: İstediğin kadar engelleyebilirsin bu arada.
Bilinmeyen Numara: İstediğim zaman telefonuna da erişebiliyorum ayrıca.
Bilinmeyen Numara: Yani benden pek kaçışın yok gibi güzelim.
Elenore: Ne sikim bir manyaksın sen ya?
Elenore: Telefonuma kendini ne ara kaydettin?
Elenore: Bela mısın oğlum sen?
Bilinmeyen Numara: Bela demeyelim de,
Bilinmeyen Numara: Ayrıca ne küfür edip duruyorsun, ağzının bu kadar bozuk olduğunu da bilmiyordum. Bir arkadaşım var seni böyle görse üslup diye tuttururdu.
Bilinmeyen Numara: Gerçi benim için sorun değil, hatta hoşuma gider dirty talklar
Bilinmeyen Numara: Ama bizim ihtiyar biraz geri kafalı bu konularda.
Elenore: İhtiyarlarla arkadaşsın ve 20 yaşında bir kıza yazıyorsun.
Elenore: Pedofili tanımına uymaz ama bizim orada senin gibilere 45'inden sonra azmış derler.
Elenore: Amcacığım senin karın falan yok mu?
Elenore: Heyecan arıyorsan, balığa falan çık senin ihtiyarla.
Elenore: Yaşından ötürü seni polise vermeyeceğim.
Elenore: Artık telefonumu da torununa hacklettiğini öğrendiğime göre de.
Elenore: Torununun belasını bulmasını istemiyorsan daha yazma bana.
Elenore: Okey?
Bilinmeyen Numara: AHAHAHAHAHAHAHAHHAHAHHAHAHHAHAHAHA
Bilinmeyen Numara: NEFES ALAMIYORUM, GÜLMEKTEN.
Bilinmeyen Numara: SEN BENCE MÜHENDİS OLMA, SENARİST OL DAHA İYİ.
Bilinmeyen Numara: 10 NUMARA SENARYO YAZIYORSUN GÜZELİM.
Bilinmeyen Numara: Neyse kısaca durumu açıklayacak olursam, arkadaşıma ihtiyar dediğime bakma oldukça genç gözüküyor. Aramızda olan ince bir espri sebebiyle ihtiyar diyorum. 2.'si sandığın gibi 45'liklerden değilim, aramızda yaş farkı var ama sırıtmadığını düşünüyorum ve balığa çıkmak çok mantıklı. Bu hafta sonu müsait misin?
(15:08)
Elenore: Müsaidim.
Elenore: Alacak mısın?
Bilinmeyen Numara: Bu kadar hevesli olduğunu bilmiyordum benimle takılmak için : )
Bilinmeyen Numara: Şu an bu aşama için erken ama söz veriyorum. Balık tutmayı seviyorsan beraber tutmaya çıkarız. Sonra da sana kendi ellerimle yemek hazırlarken, sende beni izlersin.
Bilinmeyen Numara: Hayali bile bu kadar muhteşemken, gerçekleştiğinde kalp krizi geçirebilirim
-Gönderilmedi
Elenore: Timothee, sensin demi yavşak piç; yemin ederim ağzını burnunu kampüsün ortasında dağıtacağım.
Elenore: Ağzımı sonunda bozdurdun ama buna değecek bir dayak yiyeceksin benden merak etme.
Elenore: Bıktım be, yapıştın bırakmıyorsun da.
Elenore: Abi gururun da mı yok? Anlamıyorum ya.
Elenore: Elimde kalırsın, çocuğum. Siktir git.
Elenore: Mesajını da sikerim seni de.
Elenore: Uzak dur benden.
Bilinmeyen Numara: Timothee değilim ama seni bu kadar kızdırdığına göre icabına bakabilirim.
Bilinmeyen Numara: Ne sıkıntısı var arkadaşın?
Elenore: Aynı senin gibi yapışıyor, laftan da anlamıyor.
Elenore: Bu kabadayı ayağı ne ayrıca?
Elenore: Kendini ne sanıyorsun?
Bilinmeyen Numara: Güzelim, benim yapabileceklerimin sınırı yok. Keşke beni tanısaydın.
Bilinmeyen Numara: Neyse bu büyük bir sıkıntı değil, çözeceğiz zamanla zaten.
Bilinmeyen Numara: Ama şu an acil bir işim var onu halledeceğim. Sana hemen dönerim birkaç saate. Merak etme ; )
Elenore: Ya sabır.
Elenore: İşine gücüne bak abi.
Elenore: Yazma bana tamam mı?
Elenore: Yazma.
Tony, telefonunu elinden bıraktıktan sonra üzerinde çalıştığı zırha döndü. Az önce çalıştırmayı denediği elindeki uçak stabilizörü fazla itki kuvvetinden dolayı onu duvara yapıştırmıştı. Şu an sırtının büyük çapta ağrıdığını düşünürsek, omuriliğini incitmiş olmalıydı. Yine de kızın attığı mesaj onu heyecanlandırmış ve bu halde de olsa cevap yazmıştı. Durumun kötü olduğunu ayağı kalkarken fark etti. Güzeller güzeli Elenore'un mesajlarını okudu, sırıttı. Onun bu soğuk ve yüksek duvarlarını kıracağını biliyordu.
Onu ilk gördüğünde kampüste arkadaşlarının yanında heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Tony o gün MIT'de yapılacak bir konferans için görüşmeye gidiyordu. Kampüste herkesin gözleri ona dönmüşken, onun gözleri ise genç kızda takılı kalmıştı. O zamanlar Elenore 1. Sınıfa gidiyordu. Şu an 3. Sınıftı ve bu seneki elektronik devre tasarımı hocası olarak gönüllü olmak istediğini söylemişti Tony.
Tabi MIT yetkilileri bunu hemen onayladılar. Koskoca Tony Stark'ı ellerinden kaçıracak değillerdi herhalde.
Tony, Afganistan'da yaşanan olaylardan sonra çok değişmişti. Aslında bakış açısı değişmişti. Kendince önceden heves olarak geçiştirdiği bu hissin geçici olmadığının farkına varmıştı orada.
Kurtulduğu zaman basın görüşmesinden sonra ilk olarak onun kaldığı eve gidip sokakta onu seyretti. Yanı sıra içiyordu da işte mesajları da tam olarak o zaman yazmıştı.
Bu sırada Elenore, kendisine mesaj atan gizemli yabancıyı düşünmeye çalıştı. Düşündükçe endişeleniyordu çünkü adam her kimse onun telefonunu saatler içinde hackleyebilmişti.
Acaba FBI'dan filan mı diye düşündü. Sonra kendi kendine "Saçmalama Elenore, abart istersen."
Diyerek kendini susturdu. O gece uyurken aklından geçirdiği tek şey, bu adam her kimse onu bulacak ve polise verecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO MORE RUNNIN'
FanfictionSana karşı hissettiklerimin geçici bir heves olduğunu düşünürdüm. Ta ki ölümle yüzleşene kadar. O zaman korktuğum tek şey seni bir daha görememek oldu, Elenore.