Mr. Headstone yine Elenore'u çileden çıkartmıştı. Onaylanacak 2 ders için sabahtan beri kızı sağdan sola, yukarıdan aşağıya yollayıp duruyordu.
"Gerzek herif, 2 dakika telefon aç, nolur yani. Sanki o hocanın odasına gidip, kendime kontenjan açtırdığımda dolmayacak hemen. Sikeyim seni de, yapacağın danışmanlığı da, seni buraya getireni de" diye söylenirken; bölüm başkanının odasından çıkıp, kendi odasına yol alan Tony'yi fark etmediğinden ona büyük bir hızla çarpar.
Bu sırada çarpmanın etkisiyle, yere düşen Elenore, özür dileyerek ayağa kalkar ve karşısındaki adama "Gerçekten kusura bakmayın. Bir şey oldu mu size?" diyerek, ona meraklı ve endişeli bakışlarla bakar.
Tony, çarpmanın etkisinden çok çarpan kişinin etkisinde olduğu için Elenore'un gözlerinden çekemez gözlerini.
Elenore, karşısındaki adamın sessizliğinden sinirlendiğini düşünür ve mahcup bir halde başını eğerek "Tekrardan özür dilerim" diyerek yanından uzaklaşır.
Tony, çarpmanın etkisinden kendine yeni gelebilmiş ve ağzından çıkan ilk kelime "wow" olmuştu. Tam ilerleyeceği sırada yerdeki siyah tokayı fark eder. Bunu Elenore'un çarpınca düşürdüğünü sandığından, eline alıp ceketinin cebine koyar.
Bu sırada Elenore, Mikroişlemciler hocasıyla anlaşmış ve kendine kontenjan açtırabilmiş ve koşa koşa danışmanının odasına giderek son anda kendini kaydettirebilmişti. Şu an sadece elektronik devre tasarımı dersinin hocası kalmıştı ama arkadaşlarının söylediğine göre odasında değildi. Yine de şansa belki gelmiştir diye onun odasının olduğu kata çıktı, kapısının önüne geldi.
Üstünü başını düzeltip, saçını da son kez kontrol ettikten sonra kapıyı 2 kez tıklattı. İçerinden "Gel" sesini duyduğunda, kapıyı biraz aralayıp; içeride oturan hocaya "Müsaitseniz girebilir miyim?" sorusunu yöneltti.
Tony, gelen kişiye bakmadan "Tabii" yanıtını verdi. Elenore onun karşısındaki yerini aldığında Tony, önündeki bilgisayardan sonunda kafasını kaldırabilmiş ve Elenore'un yüzünü gördüğünde önce afallamış, daha sonra kendini toparlayarak "Oturabilirsin." Diyebilmişti.
Elenore, emin olmak adına "Siz, devre tasarımı dersi hocasısınız, değil mi?" diye bir soru yöneltmişti. Tony, gözlerine bakarak "Evet" yanıtını vermişti.
Elenore, bu cevap üzerine devam etti. "Hocam, bu dönemki programıma sadece sizin şubenizi rahatlıkla yerleştirebiliyorum, diğer şubeler derslerimle çakışıyor. Rica etsem bana kontenjan açar mısınız?"
Tony, "Bir bakalım, programına" diye yanıt verdi.
"Adın neydi, bu arada?"
"Elenore, Elenore Catherine Silvia"
"Tamamdır Elenore, bir kontrol edelim."
Tony bilgisayardan sisteme girereken, Elenore çalan telefonunu sessize almaya çalışıyordu. Tony, onun bu çabasını görüp "Önemliyse açabilirsin." Dedi. Elenore, bunun üzerine "Arkadaşlarım, hala danışman onayını bitirip bitiremediğimi soruyor, yani önemli değil." Dedi.
Tony meraklı bakışlarını Elenore'a çevirip,
"Bu saate kadar halletmen gerekirdi zaten. Niye bu kadar geciktin ki?" diye bir soru yöneltti.
Elenore, bu sorunun üzerine, imalı bir ses tonuyla "Sanırım ben danışman konusunda fazla şanslıyım, kendisi telefon etmek yerine beni hocaların yanına gönderip duruyor. Bu yüzden bu kadar gecikti."
Tony, bu cevaba içinden biraz sinirlenmişti. Sonuçta burada sürünen kişi Elenore'du ve daha fazla sürünsün istemiyordu. Bunun yerine önce okulun sistemini hackleyip, daha sonra Elenore'un danışmanının sistemine girdi. Kendi sınıfında 1 tane boş kontenjan açıp, Elenore'u orada kaydettikten sonra sistemi kapattı.
Tony, bütün bunlarla uğraşırken; Elenore, kendisine yağmur gibi yağan mesajları cevaplıyordu. Bu sırada Tony, kızı izlerken; Elenore bir anlığına hocasına bakmış ve "Ohh, özür dilerim hocam, kontenjan açabildiniz mi?" diye sordu.
Tony, güler yüzlü bir şekilde "Bir günde bayağı özür aldım senden." Dedi.
Elenore o ara fark etti ki bugün çarpıştığı o adam aslında karşısında duruyordu. Mahcup bir ifade ile "O siz miydiniz?" dedi.
Tony içtenlikle "Sorun yok, bak sapasağlamım." dedi. Sırtını koltuğuna yaslayarak "Ayıraca kontenjan işini hallettim, danışmanına direkt onaylatabilirsin." Dedi. Elenore "Hocam keşke daha erken söyleseydiniz, benim acilen danışmanımın yanına gitmem gerek o yer de hemen dolmadan." Diyerek toparlanıp, ayağa kalktı.
Tony, kıza bir şey açıklamamak için sessiz kalmayı tercih etti. Kız tam kapıdan çıkarken, "Bu arada çok teşekkür ederim hocam, kendinize çok iyi bakın." Diyerek kapıyı kapattı.
Elenore, koşar adım danışmanının odasına giderken; Tony ise bu haftaki dersi için sabırsızlanıyordu. Ceketini askıdan giydi ve son model arabasına binerek okuldan uzaklaştı.
Elenore, danışmanının odasına vardığında ona durumu izah etmiş, danışmanı kontenjanı kontrol ettiğinde boş yer olmadığını fark etmişti. Elenore, tam kafasını pes ettim derecesinde indirdiğinde danışman hocası "Kızım aynı derse 2 defa mı kaydolmaya çalışıyorsun? Sen zaten bunu seçmişsin. Bir tek onayı kalmış. Sıkıntı yoksa onaylıyorum, bir kontrol et." Dedi.
Bu denilenlerin üzerine Elenore, telefonundan kendi sistemine girdi. Ders programı tam da istediği gibiydi. Yalnız bu hocası onaylamadan nasıl bu dersin kontenjanına girdiğini anlamamıştı. İçinden "Aman neyse şans yüzüme güldü işte" diye düşündü. Hocasına onaylayabilirsiniz dedikten sonra odasından çıktı.
Telefonuna gelen titreşimlerle, telefon kilidini açtı. Yazılanları tek tek okudu.
Bilinmeyen Numara: Senin benim şans meleğim olman gerekirken, ben seninki ne ara oldum anlamadım.
Bilinmeyen Numara: Artık işin bittiğine göre Elenore, keyfine bakabilirsin güzelim.
Bilinmeyen Numara: İyi eğlenceler.
Elenore, bu mesajlardan sonra şunun farkına vardı. Bu adam kesinlikle bu okuldaydı ve siber işler konusunda da uzmandı. Başka açıklaması olamazdı. En azından işime yaradı yine de damarına basmayayım diye düşündü. Sonuçta telefonuna sızıp fotoğraflarını sağda solda da paylaşabilirdi. En azından kim olduğunu çözene kadar ayıya dayı diyebilirdi. Bütün bunları düşünürken Elenore kendini çok yorgun hissediyordu, bu sebeple okuldan çıkıp; markete uğrayarak evin yolunu tuttu.
Yeni serimi umarım buraya kadar büyük bir keyifle okumuşsunuzdur. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. İyi haftalar diliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO MORE RUNNIN'
FanfictionSana karşı hissettiklerimin geçici bir heves olduğunu düşünürdüm. Ta ki ölümle yüzleşene kadar. O zaman korktuğum tek şey seni bir daha görememek oldu, Elenore.