X

281 23 4
                                    

Maymun'la geçen muhteşem günün ardından o beni düşünmekten ruh hastası eden "Neden insanlar varken benimle konuşmuyor da kimse yokken dibimden ayrılmıyor?" sorusuna geçerli birkaç cevap bulmuştum.

1- Bu arkadaşları yanındayken kendi düşüncelerini hiçe sayıp onların dediklerini yapıyor. Tüm arkadaşları da maça gittiği için o gün içinden gelenleri yaptı.

2- Benden utanıyor, insanların yanında benimle görünmek istemiyor.

3- Benim yüzlerce öğrencinin arasında onunla takılmamda rahatsız olacağımı, zor durumda kalacağımı düşünüyor.

4- Yapışıkmışız gibi her an dip dibe olduğum bizim kızlardan çekiniyor.

5- Beni etkileyip ondan vazgeçmememi istiyor. Böylece başka kızlar onu reddettiğinde onun yanında daima onu seven bir kız olacak. Kısaca ego tatmini için.

Hiçbirini seçipte "Aha bu! Kesin bu yüzden o gün yanıma geldi." diyemedim ama işte şıklar bunlar...

Bunlardan birini seçemeyince çıldıracak hale gelip hemen boşverdim. Amaaan neyse ne, ben mutlu muyum? Evet. Gerisi fasa fiso...

Annem uzun zamandan sonra Maymun konusunu açtığında olanları uzun uzun anlattım.

"Bak eğer bir erkeğin seninle ilgilenmesini istiyorsan, umursamayacaksın, naz yapacaksın. -Yani diyor ki çocuğu görünce o salyalarına bir sahip çık.- Sürekli onu izlemeyeceksin, arkadaşlarına söyle onlar baksın, sana bakıp bakmadığını söylesinler. Öyle her tenefüs psikopat gibi göreceğim diye aşağıya inip peşinden gitme çocuğun. Ondan vazgeçiyorsun sansın, üç buçuk olsun. Kaybetme korkusu yani tamam mı?" dedi. Anneye bakar mısınız ya? Ya Allah aşkına hangi anne kızının sevgilisi olsun diye böyle taktik verir? Anne dediğin "Ne oğlanı otur oturduğun yerde, dersine çalış! Kırdırtma bacaklarını!" der. Benimki resmen ikna edebilirsen nikah masasına oturt diyecek.

Taktikleri aldım gittim okula. Bir havalar, bir edalar bende "Amaaaan çok da tın." diyor dış görünüşüm ama içimde Hazan Vakti çalıyor. Bakamıyorum sevdiceğime.

O gün ciddi anlamda bizim kızları çıldırttım her on saniyeye bir "Bakıyor mu lan?" diye dürttüm. Bir ara baktım Süslü kafayı "Yeter!" diye duvara vuruyordu...

Ama inanın Maymun'un bana yaptığı hareketlerin aynısını benim ona yapmam harika bir histi. O kadar rahatladım o kadar rahatladım ki bu haraketleri yapmak alışkanlık olmaya başladı.

O ara okulda Karadeniz'e yapılacak gezi konuşuluyordu. On bir ve dokuzlara düzenlenen gezi.

Bizim evde ne zaman 'gezi, gezmek' muhabbeti açılsa annemle babam uyuşturucu krizine girmiş gibi çıldırıyordu. Amınakoyayım gören de "Konsomasyona çıkabilir miyim?" diye izin alıyorum sanacak ya "Geziye gidebilir miyim?" diyorum sadece...

"Kaza olur, bela olur." cümlesi her izin alışlarımın baş belası olarak bu izin alışımda da boy gösterdi ve geziye gitmeme izin vermediler. Ya Allahtan Maymun'da kalıyordu, yoksa ben gitmesinler diye o otobüsün benzinini mi hortumlamazdım, tekerini mi patlatmazdım... Yanlış anlamayın hep çok sevdiğimden, psikopatlıkla alakası yok bunların...

O bir haftada zaten pek bir şey olmadı Maymunla. Bakıştık falan. Rutin şeyler. . Ama geziye gidenler geldiklerinde okula tam anlamıyla bomba düştü. Bizim dönemin kızlarıyla dokuzların erkekleri otubüste baya baya yakınlaşmışlar. Abi işte bu olaydan sonra bizim dönem ve dokuzlar tam anlamıyla düşman oldu.

İşin benim için daha şok kısmı Kedi diye bir arkadaşım var çok tatlı cici bir kız aramızda baya iyiydi hâlâ da iyi... İşte bu Kedi'yle kim yakınlaşmış tahmin edin? KADZIMAN! Ya ben Kadzıman'ın birini sevme ihtimaline mi şaşırayım, Kedi'nin Kadzıman'ı sevme ihtimaline mi? Yoksa birbirini daha önceden tanımayan Kadzıman ve Kedi'nin bir hafta süren geziye gidip gelmelerinden sonra sevgili olmalarına mı? Ulan biz Maymun'la beş koca aydır istikrarla kesişiyoruz el alem bir haftada tanıştı, yiyişti sevgili oldu lan! Eli elime değmedi oğlum...

Lisede Aşk BoktandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin