Karl Mayer'den;
"Sıradaki gelsin"
Sıra bana gelmişti. Önümdeki insanların ağladıklarını görmüştüm. Korkuyordum. Gerçi ne kadar canım acırdı ki? Numaramı da merak ediyordum. Aman Tanrım! Ne diyorum ben kamptayım ve numaramı mı merak ediyorum?
"Sıradaki dedik Karl Mayer!"
"Tabi tabi hemen geliyorum"
Yanlarına gittim. Kolumun içine numaramı yazdılar.
"372703"
Numaram buydu işte. Canım acımıştı. Ama asıl acı kalbimdeydi. Çocuğuma ve eşime ne olmuştu. Nereye götürmüşlerdi? Hiçbir bilgi verilmiyordu. Sonuçta biz kimdik? Hepimiz burada ölüp gidecektik. Neden bize özen göstersinler ki? Hepimizi önce gaz odasında bayıltıp sonra yakmayacaklar mı?
"372703 öyle mi?"
"Evet"
"Şanslısın önümüzdeki 3 ay yaşama garanti var"
"Nasıl yani?"
"Şöyle numaralara göre insanları yakıyorlar"
"Yani hala bir umut var öyle mi?"
"Hayır bayım yok"
"Ama 3 ayda her şey değişir"
"2 yılda değişmedi 3 ayda hiç değişmez"
"Pekala neden buradasınız"
"Sabit işte Yahudi olduğum için ya sizin?"
"Eşim yahudi olduğu için"
"Nasıl yani eşiniz yüzünden siz de mi öldürüleceksiniz?"
"Evet. Sonuçta bu olması gerekmiyor mu? Yahudiler ölmeyi hakediyor ama Hristiyanlar yaşamayı. Almanlar yaşamayı hakediyor ama diğerleri ölmeyi."
"Ah olamaz sizde onlardansınız"
"Hayır değilim. Onların düşüncesi bu. Irkçılık başka ne diyebilirim."
"Halbuki ırkçılık denmez buna. İhanet denir. Aynen aynen ihanet denir. O adamı biz seçtik. Biz Yahudiler seçtik. O bize ihanet etti. Führer* diye başımıza taç ettik. O bizi vahşice öldürüyor."
"Bu sizin görüşünüz fakat bazı konularda da haklı."
"Tanrı aşkına neresi haklı bu adamın. Hangi düşüncesi doğru. Bu adam besbelli psikopat derdinin ne olduğu belli değil milyonlarca insanı öldürdü. Daha kim bilir kaç milyon insanı öldürecek. Ah hiçbir ülke bir şey yapamıyor. Öylece bakıyorlar."
"Adam güçlü bayım. Adam güçlü kimse bir şey yapamaz. Hiçbir ülke yardım edemez bize. Rusya'ya bak"
"Aynen bayım aynen. En büyük beklentim Rusya'dandı. Ama adam Rusya'ya kadar girdi."
Biz konuşurken albay geldi.
"Susun. Herkes ayağa kalksın. Yeni gelenler kıyafetleriniz bunlar. Her sabah saat 6'da iş başına geçeceksiniz. Vatan hainliğinin bedelini ödeyeceksiniz"En korktuğum bölüm gelmişti. Çizgili üniformalar verildi. Üzerinde numaram yazıyordu. "372703"
"372703" kaderimin ağlarını ördüğü sayı dizisi. Hiçbir anlam ifade etmeyen sayı dizisi. Her yer bombardımanda. Fransa, İngiltere ve birçok yer. Avrupa bu adamla başa çıkamıyor. Peki neden başladı?
Alman başkanı olmak için çok uğraşan Adolf Hitler'i başa geçirmek için başta Yahudi büyük firmalar çalıştı. Adolf Hitler'i en büyük yardımı Yahudiler yaptı. Adamın derdi belliydi. Yahudiler! Ölmeyi hakediyorlardı. Her ne kadar karımda Yahudi olsa bende ölmelerini istiyordum. Bu dünyaya fazlaydılar. Adam milliyetçiydi. Kökü alman olanları yaşatacaktı. Sonuçta burası Almanya. Tabiki sadece Almanlar olacak. Her şey oturdu onun dünyasında. Almayanın başına geçti ancak desteğe ihtiyacı vardı. Hem Almanya'nın sınırlarını genişletmek istiyor hemde yahudileri öldürmek. İlk olarak Polonya'yı işgal etti. Sonra Rusya ile anlaşma yapamadı. İngiltere ve Fransa da dahil olmak üzere birçok ülke Almanya'ya savaş açtı. Ama nasıl oldu da bu adam onları alt etti."Peki karın?"
"Karım mı? Onu benden aldılar."
"Nasıl yani"
"Kadınlar ve çocuklar başka kamplara götürülüyor ve o yüzden ayrıldık."
"Pekala içinde bir umut var mı"
"Yaşamak için mi? Hayır yok. Çünkü benim bütün yaşamımı kamplara götürdüler."
"Buraya gelen herkes bir umut geliyor sonra hepsi yakılıyor."
"Peki senin sıran ne zaman"
"3 gün sonra"
"Korkmuyor musun"
"Hayır. Yakılmak korkunç değil bu ada sıkışıp kalmak korkunç asıl neyse ben gideyim"Haklıydı. Burada kalmak korkunçtu. Ölmek en kolay hamleydi. En kolayı oydu. Burada onlara iyi davranmayacaklardı. Sonuçta ölecektik kül olacaktık bir miktar külüm ne işlerine yarayacaktı. Kolumdaki sayı 372703 bu benim tek kaderimdi. Üzerimdeki çamurlu pijamalar ise başkalarının kaderini yansıtıyordu. Onlar gibi olacaktım. Önce işkence edilecek sonra gaz odasında yakılacaktım.
Yarım saattir 372703 sayısına bakıyorum. Rakamlara anlam yüklüyorum mesela;
3: Çocuğumun yaşı
7: Babamı kaybettiğim yaş
2: Annemi kaybettiğim yaş
0: Bir anlam bulamıyorum. Yok gibi bir şey sanki hiç olmamış bir şey gibi.Bunlar bir araya gelince kaybettiğim şeyler aklıma geliyor yani kaybedeceğim. Artık umudum yok. Gerçekten bitti. Zaten yarın 6'da ilk işkence başlıyor. Akşama kadar sürüyor. Öğle sıcağı onlar bir hiç.
Kampta bir bağırmış çağırış sesi duydum. Birkaç asker herkesi uyandırmaya çalışıyor kalkmayanları tekmeliyordu. Hepsi can havli ile bağırıyorlardı. Korkunçtu. Kendimi karanlıkta kalmış bir çocuk gibi hissediyordum. Gerçi karanlıktaydım değil mi? Karanlık tam içimizdeydi. Adolf Hitler'i asıl karanlık. SSCB'ye kadar ulaşmıştı. Tabi bir şey olacağı yoktu. Göz korkutuyordu aklı sıra. Koskoca SSCB başkanı Stalin ise elini kolunu bağlamış oturuyordu. Ölümünü bekliyor gibi. Tabi ki beklemiyordu. Çünkü 3 gün sonra Stalin asıl kimliğini ortaya dökecekti ve tabi ki Adolf o zaman kan dökemeyecekti. 7 gün sonra işkence bitecekti. Saat 00.00'da ölüm olacaktı. 2'de Dünya sarsılacaktı. İşte sayılar anlamlaşıyordu. Kaderim sayılardan oluşuyordu. Sayılar kaderimi örüyordu.
___________________________________________
Bilgi kutucuğu: *Führer: Alm. Lider anlamına gelir.
___________________________________________Evet merhaba biraz değişik bir kitap ile karşınızdayım umarım beğenilir. Bu sefer aşk yok içerisinde. Olay Almanya'daki geçiyor. İkinci Dünya Savaşı'nın son raddelerinde geçiyor.
Her neyse ben kaçıyorum. İyi okumalar beğenip beğenmediğinizi yorumlarda belirtin lütfen.
Şuraya saçma ama konuyla azıcık alakalı bir şarkı bırakıyorum.
Song: Bella Ciao