Karatma

11 3 2
                                    

Melek Seçkin'den:

"Anne bu gece perdeleri kapatın gaz lambalarını söndürün diyorlar unutma"
"Neden kızım"
"Şimdi savaş var ya onun için karartma uygulaması yapılacakmış"
"Hay Allah"
"Saat 9'da başlıyor sıkıntı etme"
"Tamam kızım unutmam inşallah sen şimdi eve mi gideceksin?"
"Evet anne Murat beni bekler şimdi gitmezsem kızar"
"Tamam annem sende unutma"
"Tamam anne"

Savaş zamanında hamile kaldığımı annem duyarsa temelli sıkıntıya düşer kadıncağız. Bizim de savaşa girip girmediğimiz belli değil millet üzerimizde uçuyor biz karartma yapıyoruz. Tamam savaşa katılmayalım ama millet üzerimizde de uçmasın.

"Hanım bu gece karartma uygulaması başlayacak unutma"
"Tamam bey unutmam unutmam da bu millet niye bizim üzerimizde uçuruyor. Hayrı yani savaşta değiliz gitsinler onların üzerinde uçsunlar burada biz rahatımızı bozuyoruz yani. Millet iki yeri paylaşamadı diye milyonlarca insan ölüyor hak işimi bey"
"Onlar haktan anlar mı hanım. Onların derdi imanı para mülktür. İnsan mı düşünür onlar hanım. Bak kendin diyorsun iki yere sahip olayım derken milyonlarca insan ölüyor. Aç gözlülük bunlar hep aç gözlülük."
"Haklısın bey ama azıcık anlaşmaya varsalar hemen bir harp çıkartıyorlar. Hele Almanya'nın başındaki adam Dünya'ya hükmedecek diyorlar."
"Hanım Sscb başkanı için de öyle denilmedi mi? Şimdi bak kılını kıpırdatamıyor  adam"
"Kendin diyorsun işte bey adam kılını kıpırdatmaya korkar olmuş biz ne yapalım hele söyle bakayım"
"Hanım bu kadar küçümseme bu ülkeyi sonuçta çok buhrandan* geçti. Anca atlatıyor karartma uygulamasına uyalım yeterli."
"Bey haklısın haklısın da İsmet Bey savaşa katılalım diyormuş ya bu halimizle tekrardan savaşa girersek."
"İsmet Bey haklıdır hanım AB'ye girmek gerek Türkiye'yi göstermek gerek"
"Ah bey zaten hep bu bizi yakacak ya millete gücümüzü gösterme çabası"
"Hanım böyle deme görende bir şey var sanacak"
"Yok mu bey savaş var savaş milyonlarca insan ölüyor her ne kadar Yahudi'de olsa onlarda insan"
"Ah hanım Sscb haketmedi mi? Dünya kendi kendisini bu savaşa itmedi? Yeni bir dünya kurulmadı mı? Ah hanım saf hanım sen yemek yap hanım siyasete pek girme"
"Bey hep susturun durdun insanlarda zorda"
"Bizim elimizden çare gelmez karartma yapacağız hanım"

Saat 9'da karartma uygulaması başladı sabaha kadar sürdü. Türkiye aslında tam anlamı ile savaşa girdi denilebilirdi fakat hala tarafsızdı. Bu seferde Almanya yanında olmayı istemiyorlardı ama diğer grubu hiç istemiyorlardı tarafsız kalmak bir savaşta en zor şeydi. Tarafsız kalmamalıydı.

Karl Mayer'de;

Ah ellerim!Ah avuçlarım! Ah gençliğim! Hepsi burada kamplarda çürüyüp gidiyor.

"Ah güzel karım! Bir bilsen burada neler çekiyorum. Ah tabi ki seni suçlamıyorum ne yapabilirim ki suçlayıp. Ah sevgili karıcığım bu mektubum asla eline geçmeyecek ama seni ve kızımı çok seviyorum bunu unutmayın. Ah güzel karım! Orada size ne yapıyorlar. Sizin kılınıza zarar verirlerse dünyayı onlara dar ederim. Kızımı ben koruyamadım sen koru karıcım. Ah Tanrım sizi korusun. "

Ah gençliğim! Burada olacak kişimiydin sen? Şu an huzurla oturup yemeğini yiyecektin değil mi? Ah o teklifi kabul edeydin şimdi İspanya'da oturup yemeğini rahat rahat yiyip akşamları sadece karartma uygulamasına katılacaktın.

Melek Seçkin'den;

"Bey bey gazetelere bak hele"
"Ne olmuş hanım bu ne telaş"
"Almanya Moskova'ya kadar girmiş bey"
"Ee"
"Yandık bey. Moskova'ya giren Türkiye'yi ezer geçer"
"Amma yaptın haaa. Biz savaşta bile değiliz hanım bir dur"
"Diğer savaşta da öyle oldu hiç bilmeden anlamadan savaşa girdik ya"
"O zaman başka şimdi başka"
"O zamanda öyleydi bey ben korkuyorum"
"Korkma hanım abartma sadece Moskova'ya girdiler hem Sscb onları geri kışkırtır"
"Bey o da bir şey mi bak bak bir yere otel dikiyormuş"
"Ne oteli"
"4.5 kilometlik bir otel yazıyor. Savaş için herhalde"
"Herhalde hanım sonuçta adam savaşta turizm mi düşünecek"
"Deli ayol bu adam onu da düşünür"
"Saçmalama hanım savaştalar sonuçta kalkıp turizm düşünürsen savaşta mağlup olursun"
"Bu adam onu da düşünmüştür bey adama baksana heybetli kocaman"
"Aha benim boynumda hanım abartma"
"O anlamda değil bey adamım kocaman partisi var kocaman ordusu var diyorum dünyaya hükmeder bu adam"
"Sabır hanım sabır her şey tersine döner elbet savaşta kısa sürede biter inşallah"
"Bence bitmez baksana önce Almanya'yı geri püskürtüp sonra da Berlin'e girmeleri gerek o da yetmez bir de adamı öldürmeleri gerek ama elleri kolları bağlı bunların. Hele İngiltere o bile mağlup önceden nereleri sömürge altına alırdı bu sefer işi zor be bey. İsmet Bey'de savaşa girecek gibi görünüyor. Bir de biz girersek ortalık temelli karışır bey. Bir anlaşma yapılmalı harp bitmeli. "
" Hanım sen de haklısın ama İngiltere gibi büyük bir ülkeyi hafife alma hadi onu bırak Amerika'daki hafife alınmaz. Yeni dünyanın muhteşem ülkesi olacak baksana. Sırf Moskova'ya girdiler diye umutsuzluğa düşmemek gerek. Varsın girsinler hatta işgal etsinler. Stalin kararlı baksana"
"Peki her şeyi anladım da Amerika Japonya'yı tehdit ediyor. Atom bombası atacaklarmış. Felaket ah felaket! Düşünsene bey atom bombası diyorlar tehlike boyutu çok büyük insanlar ölür diyorlar. Dünya'daki birçok ülke de etkilenir diyorlar. Ah bey çok korkuyorum"
"Hanım atamazlar. Kanunlara göre atmalarının cezasını çekerler"
"Bırak Allah aşkına kanunları kanunu yazanlar bile Amerikalı. Sence alt tarafı minnacık bir maddeyi çiğnediler diye ceza mı verirler. Sonuçta ülkelerini savunacaklar"
"Hanım zil çalıyor aç bakalım"

"Anne ne oldu ben gelecektim"
"Bırak şimdi gelmeyi Moskova'ya girmişler"
"Ah anne bizde onu konuşuyorduk"
"Konuşmakla olur mu? Onları biz değil ülke başkanları konuşacak yoksa halimiz pek yaman olur kızım"
"Ah anne biz ne anlarız siyasetten boşversene"
"Anlayıp anlamadığını sormadım ben burada değil mi? Biz de tartışalım bakalım biz ne düşünüyoruz. Hatta seçim yapılmalı savaşa girmek istiyor muyuz diye ama nerede o dünya tabi devlette para var halk fakir halk. Ülke güçsüz bir de savaşa mı girilir bu halde.  Yeni kurulmuş bir ülke sırf kendini gösterecek diye neden savaşa girsin ki."
"Ah annecim bir bilsem. Dünya değişiyor. Yepyeni bir dünya kuruluyor o yüzden de savaşlar olmak zorunda"
"Zorunda değil kızım zorunda gibi gösterirler insanlar kanar buna sonra savaşta uzar da uzar. Yeni dünyanın kurulacağı mı var? Yok. Sadece bu büyük devletlerin yalanları."
"Ah annecim biz bunları düşünmeyelim savaşa girersek sonuna kadar ülkemizin yanında olacağız girmezsekte ülkemizin yanında olacağız."
"Kızım bak görmüyor musun? Moskova'ya girdiler Paris bombardımanda bize ne yaparlar ha kızım. Bizi tek tek kurşuna dizerler. Biz girmeyelim."
"Anne"
"Efendim kızım"
"Bir şey söyleyeceğim kızacaksın belki ama"
"Söyle kızım"
"Anne ya Sevgi ne yapıyordur orada bir başına"
"Sevgi mi? Ne halt yiyorsa yesin. Gitti elin adamının yanına ben mi düşüneceğim onu"
"Anne sonuçta sen doğurdun her kahrını çektin şimdi istemediğin biri ile evlendi diye yapma be güzel annem"
"İstemediğim biri değil kızım gitti gavurun biriyle evlendi. Ne bilsin gavurun teki benim örfümü adetimi"
"Anne öyle deme sonuçta aşık olmuş kız gitmiş bize düşmez ki"
"Başlarım böyle aşka. Mahalledeki erkeklerin neyi var? Onun canı buradan kurtulup gitmek istiyormuş yoksa burada erkek yokmu? Var"
"Annem var var da"
"Tamam uzatma uzatma hadi Allahaısmarladık"
"Allahaısmarladık anne"

___________________________________________

Buhran*: Felaket, zor zaman

___________________________________________

4.5 kilometrelik otel olarak bahsettiğim otel Prora Oteli'dir. Askeri amaçla değil gerçekten turizm amacıyla yapılmıştır.

___________________________________________

Evet herkese merhaba sevgili okuyucularım. Bölümü yorumlarsanız bana daha fazla destekte bulunmuş olursunuz. Şimdiden teşekkür ederim❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

372703  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin