La Lasiento | Vkook

~Madie

Sizin de istediğiniz gibi bir school fic'i daha buyrun arkadaşlar.

Başlangıç tarihinizi buraya alalım;

Trajedi gibi bir hayata daha hoşgeldiniz,hoşgeldiniz demek biraz garip hissettiriyor boktan hayatıma sizi severek alıyormuşum gibi bir algı yaratıyorum. Neyse siktir edin,işte burası benim küçük evim.
-dediği ev kocaman lüks bir villa-

İçinden düşündükleri ile birlikte ayağa kalkmıştı.

"Nesin sen taehyung? youtuber falan mı? unut böyle şeyleri."

Çocuk sertçe saçlarını karıştırıp mutfağa girmiş hazırladığı gevrek tabağıyla birlikte güzel televizyonun önüne kurulmuştu.

"Tae çıkıyorum ben! okula geç kalma yok yazarım."

"Tamam jimin,bak işine hadi."

Kapı sesini duyduğunda gerilerek elini telefona attı,instagramında hala aynı postlar ve storyler vardı.

Elindeki gevrek tabağını televizyona doğrultarak bir story çekmişti,saat etiketini koyup 'güne başlıyoruz' başlığını atmıştı. Dakikalar içinde bir çok mesaj dm kutusunu doldurmuştu.

Hiç birine bakmadan bitirdiği gevreğin kasesini makineye koyup çantasını alıp evden çıktı. Kampüse yavaşça yürüdüğünde kulağındaki hafif sesle çalan şarkı da ona eşlik ediyordu.

Rüzgarın yüzünü yalaması umrunda bile değildi,dağılan mavi saçları gözüne girmemek için çabalıyordu.

Kampüse girdiğinde arkadaşlarının yanına doğru adımlamış piknik çardaklarından birine oturmuştu.

"Selam beyler."

"Selam yürüyen cinsellik."

Jackson birden gülmeye başlayınca herkes gülmeye başlamıştı.

"Yeni yeni lakaplar ne hallere kaldık"

"Harbiden ya."

Gülmeye başladığında taehyung dudaklarını bükmeye başlamıştı.

"Hmm yani şeey daha güzel lakaplar olabilirdi~"

Jackson ayağa kalktığında taehyung da ayağa kalkmıştı.

"Bak işte bu sefer kaçma da güzelce öpeyim bir kere hadi bebeğim yapma."

Taehyung kaçmaya başladığında jackson çantasını ve ceketini masaya bırakıp koşmaya başlamıştı.

"Taehyung bak bir daha dur demeyeceğim sabrım sınanıyor,tutarsam acımam ısırırım heryerini."

Gülmekten dermanı kalmayan hala inatla koşmaya başlamıştı,okul binasının içine girdiğinde herkese çarparak koşmaya devam ediyordu.

"Jackson yeter gelme."

"Sende koşma."

Taehyung koşarken arkasını dönmesiyle birine çarpması bir olmuştu,birden taehyung yere yığıldığında tüm koridor onlara dönmüştü.

Bir kaç saniye ölüm sessizliği koridorun ortasındaydı. Bir kaç kişi fısır fısır konuşuyordu,jackson ve karşısındaki çocuk öylece birbirlerine bakıyorlardı.

"Hazır yere düşmüşken ayakkabıma getirdiğin tozu temizle."

Otoriter sesi koridorda duyulduğunda herkes telefonunu açmış olayları çekmeye başlamıştı.

Taehyung yerden başını kaldırıp jacksona baktı.

"Temizlemeyecek herkes kendi ayağının tozunu temizleyebilir. Ayağa kalk tae."

Taehyung ayağa kalkacağı sırada çocuğun yanındakilerden biri omuzundan itip tekrar yere düşürmüştü.

"Ben ayağıma toz getirenin ayakkabımı temizlemesini istiyorum."

Jackson çocuğa bir kaç adım yaklaşmıştı.

"Bende sana ayakkabını temizlemeyeceğini söyledim. Söylediklerimi anlamayacak kadar aptal mısın?"

Çocuk dilini ağızının içinde gezdirip boynunu kıtlatmıştı.

"Geriliyorum,germe beni."

Jackson sinir küpü olmuş vaziyette keyifle gülmüş tam konuşacağı sırada arkadan bir kız bağırmıştı.

"Temizle şu ayakkabıyı!"

Bir anda herkes bağırmaya başlamıştı.

"Temizle,temizle,temizle!"

Jackson eğilip taehyungun kolundan tutup kaldırdığında birden diğer kolundan da çocuk tutmaya başlamıştı.

"Ayakkabım daha temizlenmedi nereye?"

Taehyung çocuğa döndüğünde jacksonın elinden kolunu çekmişti. Çünkü başının belaya gireceğini hissediyordu.

Eğilip eliyle ayakkabısını sildiğinde ayağa kalkıp doğruldu,yavaşça çocuğa yaklaşıp iyice dibine girdi.

Ayağının ucuyla ayakkabının ucuna basmaya başladı.

"Özür dilerim bir daha ayakkabına toz getirmeyeceğim."

Geriye doğru çekilirken yanakları birbirine değmişti,çocuğun suratında mimik oynamıyordu. Jackson taenin elinden tutup dışarı doğru götürmeye başlamıştı.

Koridordaki herkes gergin ve bu konuyu konuşuyordu. Deli gibi insanların ağızında sakız olmuştu konu.

"Sen o siktiğimin dibine niye girdiğini açıkla bana!"

"O an onu yapmam gerekiyordu."

Ağızından tükürükler fışkırırcasına bağırıyordu jackson.

"BU BİR SEBEP Mİ SENCE TAEHYUNG SEN BENİM SEVGİLİMSİN GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ONUN KOYNUNA GİRDİN."

Taehyung jacksonu itekleyip yürümeye başladı.

"Sana diyorum beni dinlemeden bir yere gidemezsin."

Taehyung arkasını döndüğünde yumruğu jacksonun çenesine geçirmişti.

"Neyim ben hayat kadını mı milletin koynuna gireceğim. Kaybol gözümden orospu cocuğu."

Hızla uzaklaşmaya başladığında taehyung eşyalarını arkadaşlarından almış yürümeye başlamıştı.

"Taehyung."

"Efendim rebeca?"

Rebeca taehyungun koluna girdiğinde kulağına doğru sessizce konuşarak merdivenleri çıkıyordu.

"Tartıştığın şu çocuk,seni hiç sevmedi okulda huysuz huysuz arkadaşlarıyla dolanıyor."

Mırıldanmış ve ardından konuşmuştu.

"Ee anladım da bu çocuk kim?"

"Jeon jungkook 2.sınıf oldukça popüler yani okulun en gözde havalı erkeği diyorlar siktiğimin egolusuna."

Rebecanın küfürüne gülümseyip önüme bakmıştım.

"Eee bana bir şey yaparlar mı?"

Rebeca gülüp kafama vurmuştu.

"Umalım da yapmasınlar o yanlarındaki benim eski sevgilim hoseok,tam sevişiyorken jungkook arıyordu hemen kalkıp gidiyordu insan bi işini halleder o derece jungkook yolunda köpek birisi."

Durum ciddileşiyordu anlayacağım kadarıyla.

"Ne yapmalıyım peki?"

Rebeca sınıfın önünde durduğunda saçımı okşamıştı.

"Bak taehyung sen iyi birisin ve arkadaşım olarak görüyorum seni,kendini kolla canının yanmasını istemem ve eğer haber alırsam sana ulaştırmaya çalışacağım merak etme. Yalnız olacağın yerlerden kaçın mesela tuvalet,müzik sınıfı,resim sınıfı gibi dikkatli ol."

Rebeca gülümseyip uzaklaştığında arkasından bağırmıştım.

"Teşekkürler."

Rebeca ise el hareketi ile uzaklaşmıştı yanımdan.