☆★Wampirlerin Gecesi★☆

Sadece Senin İçin...

  ARKADAŞLAR MULTIMEDYADA ATELIC'IN RESMINI PAYLASTIM...

-Udumbara çiçeği hani şu 3000 yılda bir açan efsanevi fakat gerçek olan ve zarif narin kırılgan sanki bir offf ne ise işte udumbara çiçeği dediğin bu çiçek mi Saver???

-Ben o "offf" un yerine "Kuğu" benzetmesini koyucaksın sanmıştım ama evet udumbara çiçeği o çiçek. Ve dünyada sadece 15 tane olduğunu söylemeyi unuttum herhalde.

-15 mii??? Off şuan dehşet içerisindeyim! Artık Amari için plan umudumu yitirdim Saver.

-Hayır, o çiçeği bulacağım. Ama ben o çiçeği ararken sen ise "Zaman Büyüsü" yapmalısın.

-Ama "Zaman Büyüsü" nü hiç kimse yapamadı! Hatta benden çok ama çok daha tecrübeli büyücüler bile zamanın nasıl büküleceğini bilmiyor, o kadar uğraş araştırma sonrası bile hala zamanın sırrı çözülemedi!

  Magic'in ağzını elimle kapattım fakat hala konuşmaya çalışıyordu. Bu hali bana annemi hatırlattı,evimizin taş duvarlarına taşlarla vura vura zarar vermiştim o an annem gelince benim üstüme yürüyüp azarlamaya başlamıştı hızlı konuşuyordu aynı şuan Magic'in hızlı konuşma dalında rekor kırdığı gibi...

Annemi hatırlayınca yüreğimdeki aile boşluğu tekrar kendini gösterdi ve gözümden bir damla yaş yanaklarımdan süzülüp çenemden kendini boşluğa bıraktı...

Magic ağladığımı görünce susmuştu, elimi ağzından yavaşça çektim ve yere çömeldim, göz yaşlarıma engel olamıyordum, gözlerimi defalarca silmeme rağmen sanki gözyaşlarım bana meydan okurcasına her seferinde daha çok akıyor ve yüreğimdeki alev git gide kora dönüşüyordu. Haykırmaya başladım, bir türlü kendimi durduramıyordum!

________2 Saat Sonra________

  Sakinleşmiştim! Yola çıkmalı ve udumbara çiçeğini aramalıydım, Magic'e güç vermeye çalışıyordum fakat benim de umudum yok denicek kadar azdı...

   Ben çanta hazırlarken Magic'te udumbara çiçeği için arama yapıyordu, ben Garcia ile Tugay'ın yanına gittim ve;

-Sizde benimle gelmelisiniz dostlarım, hazırlanın birazdan yola çıkıyoruz!

-Peki dostum...

_____________☆★☆_____________

   Magic'i gizlice kapının ordan izliyordum, gözlerini kapamış ve hayallere dalmış gibiydi, demekki iz bulmak böyle birşeydi. Çok güzel görünüyordu saçları, o masum yüzü..

Bende hayallere dalmıştım, birden Magic'in sıçraması ve nefes nefese gözlerinin korkuyla açılması ile irkildim ve hemen Magic'in yanına koştum!

-Magic! Magic ne oldu? Magic kendine gel!

   Magic donup kalmıştı sanki söylediklerimi duymuyor gibiydi diye düşünürken birden Magic çığlık atmaya başladı, kendinden geçmişti!  Sadece ama sadece çığlık atıyordu! Herkes başımıza toplanmıştı! Magic hala çığlık atmaya devam ediyordu! Gözlerinden kan akmaya başladı! Ne oluyordu neeeeeeeee???!!!!??!?!

____________☆★☆____________

 

   Garcia ve Tugay'la beraber yola çıktık, ama aklım hala Magic'deydi! O an gözlerimin önünden gitmiyordu;

    -Ne oluyor neeeee?!?!?!?!
Magic çığlık atmayı kesmişti,yanaklarından süzülen kan, gözlerimin önünde göz yaşına dönüştü!  Magic hic konuşmadı sadece bana sarıldı, ve;
   -Korktum, çok korktum...
  -Ne gördün ne oldu???
-Udumbara çiçeği, sadece bir yerde gördüm, orası "Su altı mağarası" diye geçiyor. O mağara hakkında çok kötü şeyler duymuştum, gidenin bir daha geri dönmedigi ve mağaranın duvarlarında orada ölenlerin "irinlerinin" aktığını duydum! Ve udumbara çiçeğinin, mağaranın kötü reisine ait olduğunu duydum! Bu kişi kanla besleniyor, irinler onun en hoş bulduğu içki! Oturduğu koltuk, orada ölen sayısız ırkın kafa tasları! Yorganı ise öldürdüğü ırkların saçları!  Orası çok ama çok tehlikeli! Ben senin yokluğuna nasıl dayanırım?! Başka bir yerde udumbara çiçeği gözükmüyor! Gitme Saver, başka bir yolunu buluruz ne olur gitme Saver!

  -Sss ağlama kıyamam gözyaşlarına, biricik sevdiğim. Bize güvenen bir ırkı, hemde önderimizi nasıl yarı yolda bırakabiliriz? Sakin ol, gidip geleceğiz, hiçbirşey olmayacak, merak etme. "SENİN İÇİN GERİ DÖNECEĞİM MAGIC!"

   Olayı hatırlamaktan zevk almıştım, derken denize gelmiştik, artık görev başlamalıydı, denizde baya yüzerek okyanusa geçmeliydik, ordanda asıl görev başlayacaktı. Atlamadan önce Garcia ile Tugay'a "Solungaç" adlı Magic'in yaptığı karşımdan verdim ve daha sonra bende içtim, solungaçlarımız vücudumuzda gözükmeye başladı,  Garcia ile Tugay aynı anda denize atladılar. Sıra bendeydi, kendimi denizin soğuk sularına teslim etmeden dudaklarımdan şu sözcükler döküldü;

  -Sadece senin için...

   IYI OKUMALAR... :)