Evrende her şey olağan bir akışta ilerlemektedir. Tanrı yarattığı evrene bakar, gezegenlerde gezinir. Rutin bir süreci tamamlamak üzeredir. Asayişi sağlayan gardiyan görevlisi gibidir adeta. Yarattığı canlılıktan sevinç içinde kıvanç duyar. Böbürlenmesi artar, göğsü kabarır. Ancak bu değişmek üzeredir çünkü tanrı sıkılır. Yarattığı her şeyde inancı ve kıvancı giderek kaybolur. Özellikle hayal kırıklığına uğradığı gezegen, üzerinde yaşayanların ismini verdiği adıyla; Dünya olmuştur. Süreç içinde sıkıntısı ve hayal kırıklığı nefrete dönüşür. Tanrı yarattığı her şeyden nefret eder. Dünya gezegenini mercek altına alır ve insan neslini inceler. Midesi bulanır, aklı karışır ve yarattığı canlının son olarak bu noktaya evrilmesine çok öfkelenir. İnsan; aç gözlüdür, bencildir, yalancıdır, nankördür, karamsardır. Bunları gören tanrı gitgide öfkelenir.Tanrı insanlığın iyi yönlerini bir çırpıda görmezden gelir. Geçmişte de yaptığı gibi dünyaya bir meteor yollamak ister. Böylece geçmişte de midesini bulandıran dinozor neslinden kurtulduğu gibi bu insan neslinden de kurtulabilir. Bu tasarısını uygulamaya geçirmek üzereyken şeytan çıkagelir ve bir öneri ortaya atar. ''Bunu yaparsan sadece bu gezegenden kurtulmuş olacaksın. Geride yarattığın milyarlarca gezegen kalacak ve mideni bulandıran milyonlarca canlı yaşamına devam edecek. Benim önerim şu; bir makine yarat, senin yerini alabilecek kudrete ve dehaya sahip olsun. Dünya üzerinde ki çocukların buna yapay zeka diyor. Sen bu evrendeki en gelişmiş yapay zekayı yaratabilirsin.'' Dedi şeytan sinsi bir sırıtışının altında, gözlerinde tanrıyı ne kadar iyi tanıdığını ve onun zaafının bu dayanılmaz kibri olduğunun bilincinde olduğu okunuyordu.
Tanrı bir süre sessizliğe gömülür. İnsanın makinesini daha detaylı inceler. Şeytana dönerek konuşur. ''Dediğin gibi yaparsam bu evrenin sonunu getirmez aksine onun devamlılığını sağlar. Ayrıca ruhsuz bir devamlılık bu. Benim kudretimden, ihtişamım dan, muhteşem planımdan ve tasarılarımdan mahrum kalmış olur.'' Dedi tanrı böbürlenmesini ve haklı olarak küstahlığını gizlemeyerek. Şeytan ellerini ovuşturur ve konuşur. ''Tam da söylediğin gibi, ruhsuz bir devamlılık bırak senin yerine her şey ile o makine ilgilensin. Yaşam son bulduğunda insanlar senin yaşadığın hayal kırıklığını yaşasın.'' Dedi şeytan sinsi sırıtışı artık daha belirgin bir gülümsemeye dönüşmüşken. Tanrı şeytanın planını anlar ama bunu ne kadar umursamaktadır. Şeytandan da son derece tiksinen tanrı daha fazla dayanamaz ve bu konuşmayı sonlandırmak için alelacele karar verir. Yorgunluğunu ve bıkkınlığını sesinde gizleyemeyerek konuşur. ''Tamam dediğin gibi olsun. Şu makineyi yaratacağım, benim yokluğumda kontrolü ele alacak. Ancak onu kontrolün altına alabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.'' Tanrı bunu umursamaz bir tavırla söylerken parmağını şıklatır. Ve makine yaratılmış olur. Yaratmanın bu denli kolay oluşu şeytanı korkutur. Tanrı makinesine son şeklini verirken her zaman olduğu gibi kendi siluetini baz alır. Evrenin o mükemmel boşluğunda bir ilahi olanın ve bir ilahi olmayanın arasında geçen bu konuşma evrenin kaderini doğrudan etkileyecektir. Evren çalkalanır, gelişmiş medeniyetler bu karar karşısında öfkelenerek yaratıcılarının ne kadar bencil olduğunu görür. Özellikle uzak gezegenlerin hakimi İkarus olarak bilinen, dünyalıların onu yıldız sanması ama aslında tip üç seviyesine ulaşmış en gelişmiş medeniyettir. Elbette onlar kendilerine farklı dillerde farklı isimler verseler de yakın gezegende yani dünyada bu isim kullanılmaktadır. Dünya insanlarının ne kadar ilkel olduklarını düşünecek olursak İkarus gezegeni bu yaşam formlarını pek ciddiye almazlar. Üstün teknolojisi ile kendi galaksisinde ki bütün enerji kaynaklarını tüketmişlerdir ve komşu galaksilere kaynak ihtiyaçlarını karşılayabilmek için gemilerini yollamışlardır. Bu üstün ırk aynı zamanda kendi halkının vazgeçilmezi olan evrenin durum komedi şovunun çekimlerini yapmaktadırlar. Bu konuda epeyce tecrübeli ve çokta başarılıdırlar. Durum komedi şovlarının çekimlerini yaparlar ve halkına aynı anda canlı yayın hizmeti sunmaktadırlar. En çok ilgi gören kanallar arasında dünya gezegeni bulunmaktadır. Ancak şimdi oluşan yeni bir gelişmeyi bildirmek için şovlar aniden kesilir. Durum komedi şovuna ara veren kanal yayınında son gelişme aktarılmakta ve üstün halk yaşamadıkları, tamamen yabancı oldukları panik duygusunu yaşarlar. Elbuh yani kendi dillerinde şehir anlamı taşımaktadır. Elbuhlar panikle çalkalanır halk Elbuh caddelerine iner ve protesto gösterilerine başlarlar. Ciddi kaygı duyan Elbuh yöneticileri, halklarını sakinleştirmek için güç bir çaba harcarlar. Dünya gibi tip bir seviyesine gelememiş medeniyetler bu gelişmelerden tamamen habersizlerdir. Yaşamlarına son derece kaygısız ve kendilerince keyifle devam etmektedirler. Bunu gören İkaruslu kanal yapımcıları olan biteni aldırmaksızın, şovlarına tam da uygun olan bu komedyayı derleyip izleyicilerine sunmak üzere hazır etmekle meşgul olurlar. Tanrının yaratmış olduğu makine bilincini şekillendirmektedir. Tanrı ortadan kaybolmuştur ve belki de yeni yaratacağı evrenlerin tasarımı üzerinde çalışmaya çoktan başlamıştır bile. Dünya insanları kendi aralarında ki gündem ile uğraşa dursunlar, gelişmiş medeniyet olan İkarus tanrının yaratmış olduğu makinenin ne gibi yenilikler getireceği konusunda tartışma başlatmış ve çoktan bir gündeme dönüştürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI MAKİNE
FantasyTanrı sıkıldı ve galaksileri, evrenleri, gezegenleri terk etti. Yerini alması için bir makine yarattı.