GÜVEN

2.2K 74 10
                                    

Merhaba. İlk bölüm ile karşınızdayım. İlk bölümümüz de Azer ve Karaca'nın ilk karşılaşmasının üzerinden birkaç hafta geçmiştir ve Çukur'da tekrar bir araya gelmişlerdir.  Hikayede ki bazı olaylar dizi ile paralellik gösterirken bazıları göstermeyecektir. 

Keyifli okumalar dilerim.

...............................................

Azer günlerdir doğru düzgün uyku uymuyordu. Koçovalılar kardeşini almış oda buna karşılık Kemal'i ele geçirmişti. Fellik fellik her yerde kardeşini arıyordu ama nerede tutulduğuna dair tek bir iz bile bulamamıştı. Bir şey bulamadıkça sinirleniyor ve bu siniri Kemal'den çıkarıyordu. Bir kardeşini daha kaybetmeye, Koçovalılar yüzünden kaybetmeye niyeti yoktu.  

Azer ellerine bulaşan kanı temizlerken Yılmaz bir hışımla içeri girdi.

"Abi Çukur'da bir adres bulduk. Kadir orada olabilir."

"Emin misin Yılmaz?"

"Değilim abim ama bulabildiğim tek adres bu."

Azer düşündü. Kardeşinin orada olmama ihtimali vardı. Boş yere Çukur'a gidip elleri boş dönebilirlerdi ama ya oradaysa... Küçük bir olasılık bile olsa bunu göz ardı edemezdi. Sandalyeye astığı ceketini alırken

"Arabalara geçin. Çukar'a gidiyoruz."

dedi ve adamları ile arabalara doğru yürümeye başladı.

Azer gidiyordu, bu gidişin ona kimi çıkaracağını bilmeden gidiyordu. Gittiği yerde belki kardeşini değil ama onda çoktan etki eden başka birini bulacaktı.

Azer ve adamları ellerindeki adrese gelmişlerdi. Silahlarını da kuşanıp koşar adım depoya daldılar. Depoya girdiklerin de küçük çaplı bir şok yaşadılar. Karşılarında bir grup genç kız gözlerini dikmiş Azer ve adamlarına bakıyor idi. Azer'in dikkatini toplaması uzun sürmedi.

"Kadir nerede?"

Kızların önünde duran Duygu söze girdi. Alaylı bir üslupla Azer'e cevap verdi.

"Ayşe var, Sinem var, Duygu var ama gel gör ki Kadir yok."

Azer sinirlenmişti ama bunu belli etmiyordu. Arkasını dönüp çıkış kapısına yönelmişti ki Duygu'nun sesini duydu.

"Ne o hemen gidiyor musun? Bizim kızlarımızı almışsın. Gel bizi de al bakalım yiyorsa."

"Benim çoluk çocukla işim olmaz. Hadi evine abicim. Kendi evinin bahçesinde oyna."

Karaca olan biteni arka tarafta Şenol, Kadir ve Murtaza'nın yanından izliyordu. Duygu'nun bu çıkışı, Azer'in tepkisi hoşuna gitmemişti. Bir olay çıkmadan müdahale etme gereği duydu. Kızların ve Azer'in yanına doğru yürümeye başladı. Şenol'un kendisini durdurma çabalarını umursamadı.

Duygu Azer'e cevap vermeye hazırlanırken arkalarından gelen ses ile tüm dikkatlerini sese verdiler.

"Biz zaten evimizdeyiz Kurtuluş."

Azer'e bu ses tanıdık gelmişti. Bir yerlerde duymuştu bu sesi.

Kızlar Karaca'nın geçmesi için kenara çekildiler. Azer ve Karaca'nın gözleri günler sonra tekrar birbirini buldu. Azer küçük çaplı bir şaşkınlık yaşıyordu. Bu depoda Karaca'yı görmeyi beklemiyordu. Sahi Karaca ne kadar beklenmedik şeyler yapıyordu. Daha önce tanıdığı hiçbir kadına benzemiyordu.

Karaca Azer'in gözlerinin içine bakarken kendinden emin bir şekilde hafifçe başını kaldırdı ve cümlesine devam etti.

"Sen yanlış yerdesin."

CANHIRAŞ - AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin