BAŞKA BİR ZAMAN

901 55 33
                                    

Merhaba 😇

Bu sefer sizi dizi evreninden alıp başka bir evrene, başka bir zamana götürmek istedim. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim 💚

.............................................................

Azer her zamanki yerinde oturmuş, mekanını izlemeye başlamıştı. İstanbul'a geleli 1 yılı aşkın bir süre olmuştu. Adana'da sahibi olduğu eğlence mekanlarını büyütmek istemiş işlerini İstanbul'a taşıma kararı almıştı. 1 yıl içinde İstanbul'da ki üçüncü mekanını açmış bu sektörde bende varım demişti. Adana'da ki mekanlarla Yılmaz ve diğer kardeşleri ilgilenirken, İstanbul'da ki mekanlarla Savaş ve kendisi ilgileniyordu. Bu gecenin diğer gecelerden farklı olduğunu bilmeden her gece yaptığı gibi mekanını bakışlarıyla kolaçan etmeye devam etti.

Azer bakışlarıyla mekanı taramaya devam ederken giriş kapısından içeri giren baştan aşağıya siyahlara bürünmüş kadında sabitledi bakışlarını. Siyah eteğinin üzerine giydiği siyah boğazlı kazağı siyah bir deri ceket ve diz kapağının üzerinde biten siyah çorap çizmelerle tamamlamıştı kadın. Saçları, gözleri gece kadar siyahtı. Hiçbir siyahlık Azer'in içini bu kadar huzurla doldurmamıştı. Azer bakışlarıyla kadını takip etmeye devam etti. Kalabalık sayılabilecek bir arkadaş topluluğunun içine karıştı kadın. Bakışlarını kadından çekmeye çalıştı fakat bu konuda başarılı olduğu söylenemezdi. Azer böyle şeyler yapmazdı, bunları genelde Savaş yapar kızan tarafta Azer olurdu ama farklı bir şey vardı bu kadında. Azer'i kendisine çeken farklı bir şey.

Karaca mekandan içeri girdiğinde etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra arkadaşlarını fark etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karaca mekandan içeri girdiğinde etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra arkadaşlarını fark etti. Adımlarını biraz hızlandırıp arkadaşlarının yanına geçti.

"Şükür Karaca gelebildin. Nerede kaldın?"

Karaca deri ceketini çıkarıp masanın etrafına dizilmiş yüksekçe taburelere asarken arkadaşının sorusunu cevapladı.

"Çok mu geç kaldım Esma. Koçovalı kuralları işte. Esnetmek biraz zamanımı aldı."

derken kısa bir an gözlerini devirdi. Etrafına bakındı bir kişi eksik olduklarını fark etti.

"Murat nerede gelmedi mi daha. Sahnede de göremedim."

Bu sefer söze giren Arda oldu.

"Yok gelmedi daha. Sahne saati de geldi aslında. Çoktan gelmesi gerekirdi."

"Allah korusun başına bir şey gelmiş olmasın."

"Yok ya gelmemiştir. Ben dışarı çıkıp bir arayayım şunu."

dedi Arda ve telefonunu yanına alarak Murat'ı aramak için çıkışa yöneldi.

Azer hala Karaca'yı izlerken yanına Savaş geldi. Abisinin pür dikkat bir yere baktığını fark eden Savaş abisine takılmadan kendini alamadı.

CANHIRAŞ - AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin