BAŞLANGIÇ- PART 1

1.1K 64 11
                                    

Güneşlikten sızan güneş ışığı genç kızın gözlerine vurdu ve bu uyanmasını sağladı. Her zaman yaptığı gibi yatakta biraz oyalanıp gözlerini odanın içinde gezdirdi. Artık bu oda, bu ev ilk geldiği zaman ki gibi yabancı gelmiyordu Karaca'ya. Alışıyordu... İnsan kendi evinden bir başka eve alışabilir miydi? Alışıyormuş. Üstelik Karaca'nın alıştığı şey sadece bu oda, bu ev değildi. İçindekilere de alışıyordu. Fadik'e, Yılmaz'a, Azer'e... Azer'e alışmak. Bu duygu hem içinin büyük bir huzurla kaplanmasına neden oluyordu, hem de büyük bir korkuya. Kendini arafta kalmış hissediyordu. Bu duyguları ise tek başına yaşamıyordu.

Bir süre daha yatakta oyalandı Karaca. Telefonunun çalmasıyla yatakta doğruldu ve telefonunu eline aldı. Telefon ekranında 'Meltem' yazısını görmesiyle yüzüne bir gülümseme yerleşti. Telefonunu açıp kulağına götürdü. Sesinde büyük bir mutluluk ile

"Meltem"

dedi. Aynı mutlu ses Karaca'yı cevapladı. 

"Karaca nasılsın?"

"İyiyim canım sen nasılsın?"

"Valla ben hiç iyi değilim."

"Neden, ne oldu?"

"Benim bir arkadaşım vardı. Böyle siyah saçlı, kara gözlü, güzel mi güzel. İşte ben onu çok özledim."

"Deli kız ya bende sana bir şey oldu zannettim."

"Daha ne olsun Karaca yaa özledim diyorum."

"Bende çok özledim."

"Tamam madem öyle ben gelsem ya seni görmeye. Senin gelmen biraz zor malum."

"Buraya mı geleceksin?"

"Evet ne olmuş. İnsan yemiyorlar sonuçta. Hıhh geleyim mi?"

Karaca biraz düşündü. Aslında Meltem'in gelmesini çok istiyordu, onunla konuşmayı dertleşmeyi özlemişti ama buna tek başına karar veremeyeceğini düşündü.

"Aslında bende seni çok görmeyi istiyorum ama önce Fadik teyze ile bir konuşayım. Sonuçta evlerinde misafirim."

Meltem gelmek için daha fazla ısrar etek istedi ama Karaca'yı zor durumda bırakmak istemedi.

"Tamam canım. Sen konuş bana haber verirsin. Güzel haberlerini bekliyorum. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum deli kız."

deyip telefonu kapattı. Yataktan çabucak kalkıp banyonun yolunu tuttu.

Azer aynadaki suretine bakıp gömleğinin son düğmesini de ilikledi. Eskiden sabahın köründe kalkıp işe giden adam şimdi işe daha geç gitmeye, haftada birkaç kez evde kahvaltı yapan adam evde düzenli olarak kahvaltı yapmaya başladı. Sırf Karaca'yı birkaç saat, birkaç dakika da fazla görebilmek için.. Karaca'ya olan duygularının yavaş yavaş farkına varıyordu. Bu duygular kalbinin yarısını cehenneme çevirirken kalbinin yarısını cennete çeviriyordu ama yine de kendini Karaca'yı düşünmekten alamıyordu. Yatağın üstündeki ceketi de giyip odasından çıktı Azer. Kapısını açtığında kendi odasından çıkan Karaca ile karşılaştı. Başıyla hafifçe selam verip

"Günaydın."

dedi. Aynı şekilde Karaca da karşılık verdi.

"Günaydın."

dedi merdivene yöneldiler. Merdivene geldiklerinde Azer eli hafifçe öne doğru kaldırdı. Karaca'ya geçmesi için yol açtı. Karaca, Azer'in önünden geçerken Azer gözlerini kapattı. Kokusunu içine çekti. Ne güzel kokuyordu. Eğer huzur bir koku olsaydı bu Karaca'nın kokusu olurdu diye düşündü. 

CANHIRAŞ - AZKARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin