"Anne babaa"
Büyük bir trfik kazası olmuştu. Annem ve babam arabada sıkışmışlardı. Bense son anda kurtulmuştum. Sağlık ekiplerinin tüm çabası karşılıksız kalmıştı. Annem ve babam olay yerinde can vermişti. Ailem pek kalabalık değildi. Bu yüzden yanına gidebileceğim tek kişi teyzemdi. Onunla hayat güzeldi. Taa ki o kötü güne kadar ...
Benim isteğim üzerine havuza gitmiştik. Teyzem yüzme bilmiyordu bu yüzden mayo giymemişti. Ben hızla şortumu giyip havuza atladım. O kadar çabuk olmuştu ki her şey teyzemin kolluğumu şişirmesini bile beklemeden girmiştim suya. Gelgelelimki bende yüzme bilmiyordum ve boğulmaya başlamıştım bile. Teyzem ne yapacağını şaşırmıştı. Başkalarından yardım istemektense o da suya atladı. İkimizinde çırpınışımızı görenler yardıma geldi önce beni çıkardılar. Fakat teyzem için geç kalmışlardı. Suda can vermişti. Ne yaptılarsa olmadı. Bunun sebebi birazda bendim.
Bu sebeple hem sudan hemde arabalardan çok korkuyordum. Teyzeminde ölümünden sonra zaten kötü olan psikolojim iyice kötü olmuştu. Çocuk esirgeme krumu ne kadar bana sahip çıkmak istesede son karar deliler hastanesindwn yana olmuştu. Çünkü kendi kendime konuşuyor. Komşuların araba anahtarlarını çalıp araba sürmeye çalışır ve her ne kadar bilmesemde inadın yüzmeye çalışıyordum. Bu bir anlamda intihar isteği anlamına geliyormuş.
Yani artık 9 yaşında deliler hastanesinin bir üyesi olmuştum. Durumumun kötülüğünden yatağa zincirlerle bağlıydım ama buna hiç gerek yoktu. Çünkü içinde bulunduğum durumun şokundan hareket etmiyordum.
"Günaydın Emir bey nasılsınız ?"
"..."
"Aslında ilaçlar işe yarıyor gibi ama hiç konuşmadığından yada tepki vermediğindwn endişeliyiz"
"...."
"Ah hadi ama 9 yaşında biri nasıl hiç konuşmaz?!"
"Git burdan"
"İşte sonunda o güzel sesini duyabildik. Eğer özel bir sonrunun varsa bana anlatabilirsin" derken yüzünde yalandan bi gülümseme vardı. "Birazdan kat hemşire gelir inat etme de iç ilaçlarını.
"Çık artık anladım tamam mı anladım. Her sabah geliyorsun perdeyi açıyorsun ilaçlarını iç diyorsun sorunun ne senin? Bence bu yatağa ben değil sen yatmalıydın"
"Tamam sakin ol "kapıdan çıkarken "aa bu arada yarın yine geleceğim" deyip göz kırptı.
Ahh bu neydi şimdi hayatımda tanıdığım en berbat kat görevlisi aslında hayatımda ilk defa kat görevlisiyle yanışsam da o berbat biri.
Nihayet uyuz hemşirede geldi.
-buradakilerin hepsi gıcık olmak zorunda mı?- iğrenç bir şekilde ilaçları bana fırlattı. Sonrada"aa doğru ya pardon senin şimdi ellerin falan bağlı yatağa değil mi kusura bakma (!)" Dedi alay ederek. Sonra ilaçları ve suyu ağzıma tıktı. Yüzüne püskürttüm. Şaşırmış bir halde bana tokat attı. Önümdeki masayı devirdim. O sırada koridordan geçen müdür sesleri duyunca odaya geldi. İçerideki manzarayı görünce donakaldı. Masa yerdeydi. Bneim yanzağım kızarmıştı ve hemşirenin de ağzı yüzü tükürük olmuştu-oh olsun ona-. Müdür sinirle hemşireyi odasına çağırdı. O iyi bir adamdı. Belkide beni tek önemseyen oydu. Az sonra gemşire geldi ve sinirle kulağıma eğildi. "Aptalın tekisin yerinde olsam daha insancıl davranırdım" diye fısıldadı bunları söylerken iğren ağız kokusunun karşısında yüzümü buruşturdum. Ardından hemşire hızla odadan çıktı. O salağın söleriyle konuşmayan ben iyice içime kapandım.
**Merhabalarr bu benim. İlk hikayem telefonun otomatik düzeltmeleri yüzünden çoğu kelime yanlış yazılmış olabilir bunun için özür dilerim. Umarım beğenirsiniz ***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elimi tutar mısın?
Teen Fictionannem ve babamı küçük yaşta kaybettikten sonra ,deliler hastanesi güzel bir fikir değil sanırım. hayatımın en boktan gittiği sırada hastanede işe başlayan yani kız hayatımı ne kadar değiştirebilir ki? rüya ve emir her şeyin bittiğini düşündüklerinde...