Bu olaydan da sonra bir daha Rüya gelmedi. Kendimi çok kötü hissediyordum. O gelmediği için yerine başka bi hemşire geliyordu. Erkekti.
İki gün sonra hemşire kontrole geldiği zaman yalvaran gözlerle ona baktım.
"Mevzu yine aynı değil mi?"
Tepki vermedim.
"Bak seni anlıyorum Emre ama burada çalışanların odalarını sana söyleyemem hem bir genç kızın Rüya'nın odasını istiyorsun" biraz duraksadıktan sonra, "ayrıca odasını öğrenmek sana birşey kazandırmaz hemşirelerin katına inemezsin. "
Hala yalvaran gözlerle bakıyordum. "Bakma öyle "diye çıkıştı. Kızgın görünmediği için bakmaya devam ettim iki günde anladığım kadarıyla çok iyiydi ve üzgün birini görmeye dayanamıyordu. "Lanet olsun , zemin katta koridorun sonunda "
Ah kabul ediyorum bu kadar çabuk olacağını anlamamıştım ben olaya yumruğun bile karışacağını düşünerek çalışmıştım. önce ağzına veya kasıklarına yaaa yine unuttum bir sırası vardı. Herneyse keşke böyle bişey olsaydı. Belki Rüya da gelirdi ve ona gövde gösterisi yapardım. Boşversene o bana bakarken kesin güzel gözlerine dalardım ve adam kıçımı tekmelerdi.
Adam Elini gözlerimin önünde sağa sola sallamaya başlamıştı. "Ee teşekkür etmeyecekmisin?"
"Aa te -teşekkür ederim."
Gülerek çıktı odadan. Arkasından 'ah şu gençlik 'dediğini duyar gibi olmuştum. Nerden baksan en az elli vardı. Adam haklı gençliğini yaşayalı çoook olmuş.
Artık Rüya'nın odasını biliyordum. Gitmek için akşam olmasını bekledim hava kararınca kimse olmayacaktı. -deliydim evet ama bunu düşünebiliyordum. -
Hava kararmıştı. Ortalıkta kimsenin olmadığından emin oldunca gizlice çıktım odadan. Koridorda kimse yoktu. Hehe kat görevlisi bile yoktu. Yol boyunca ilerleyip merdivenlerden aşağıya indim. Oda üç kat aşağıdaydı. Sessizce indim. Geldiğimde loş bir ışık kaplıyordu heryeri- ah ne romantikti. - Koridor boyunca sırtım eğik kollarım her an herşeye hazır durumda ilerledim. Odayı bulduğumda rahat bir nefes alıp sırtımı dikleştirdim. 202 numaralı oda bu sayıyı aklımın bir köşesine not edip içeri girdim. Uyuyordu. Meleğim benim. Oda çok küçüktü. Duvara dayalı masa,dolap ve bir adet yataktan oluşan fazla küçük bir odaydı. Hatta eşyalar odaya o kadar büyük gelmişti ki en fazla soyunma kabinlerindeki alan kadar boş yer vardı.
Onu dürterek "rüya.. rüya" dedim
"Hıı" annesine okula gitmemek için sızlanan çocuklar gibi çıkmıştı sesi.
"ben geldim Emir!"
Adımı duyunca sıçradı bende hemen ağzını elimle örttüm çünkü çığlık atmaya hazırlanıyor gibiydi. Elimden kurtulunca saçını düzeltti.
"Ne işin var burada biri seni gördümü?" Sesi fısıltı halinde çıkmıştı bu bir sorudan çok umarım öyle değildir demek istiyormuş gibi gelmişti bana.
Gözlerine bakarak "senden hoşlanıyorum"dedim.
Kısa bir kahkaha attı. Sonra ciddi olduğumu görünce utanır gibi oldu.
"Rüya?" Kapı çalınıyordu.
" napıcaz ya biri geldi salaksın gerçekten"
Ne diyeceğini düşünmeden yatağın duvar dibine yattım.
"Ya napıyosun?"
"Önüme yat gelen fark etmez "dedim aceleyle. Yapacak birşey olmadığı kabul etti ve önüme beni kapatacak şekilde yattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elimi tutar mısın?
Teen Fictionannem ve babamı küçük yaşta kaybettikten sonra ,deliler hastanesi güzel bir fikir değil sanırım. hayatımın en boktan gittiği sırada hastanede işe başlayan yani kız hayatımı ne kadar değiştirebilir ki? rüya ve emir her şeyin bittiğini düşündüklerinde...