-10 yıl sonra-
Artık 19 yaşındaydım. Mutluydum çünkü tedavimin bitmesine yalnızca iki yıl kalmıştı. Artık yatağada bağlı değildim. bahçeye yemekhaneye gidebiliyordum. Hatta bir arkadaşım bile olmuştu. Adı kağan idi. İyi bir çocuktu. Oda iki sene sonra çıkacaktı. Ama o şanslıydı. Buradan çıkınca bir bekleyeni, sevgilisi vardı. Ona defalarca aşk nasıl bir şey diye sormuştum her seferinde tek bir cevabı vardı. 'Aşk bazılarına göre iyi bazılarına göre kötüdür. Ama bana sorarsan eğer yanında rahatsan gerçek aşkı buldun demektir' derdi her seferinde bense boş gözlerle sadece bakardım.
Kuş yuvası olan ve benim aynı zamanda en Sevdiğim ağacın altında kuşlara bakarken bir kız koluma girip "Merhaba Emir bey ilaç saatiniz geldi lütfen sizi odanıza çıkarmama izin verin" Bu lafın üstüne arkamı döndüm. Hoş bir kız koluma girmişti. Bana bakmıyordu. Fakat bana bakınca ikimizde öylece kalakaldık. Adeta birbirimizin gözlerine kilitlenmiştik. Çok güzeldi kumral teni mavi yeşil karışımı gözleriyle bana bakıyordu. Ben kızın yüzüne o kadar odaklanmıştım ki elini gözümün önünde sağa sola sallamaya başladı. Bunu üstüne silkelenip kendime geldim.
"Hadi odanıza gidelim"
Bir iki adım atmıştı ki
"Iı şey a.. adınız ne.. nedir acaba ?"
"Rüya"dedi gözlerime bakarak adı da tam olmuştu. Rüyalarımı süsleyen bir prenses gibiydi.
Odaya vardığımızda beni yatağıma oturttu. Aslında bu kadar ilgilenmesine gerek olmasada hoşuma gidiyordu.
"Şey acaba siz kimsiniz?" Benimle aynı hatta benden küçük duruyordu. Yaşını gerçekten merak etmiştim. .ilaçlarımı alırken" o işten atıldı artık sizin özel hemşireniz olarak çalışacağım"
'Özel' bu kelimeyi duyunca bütün ilacı kızın üstüne püskürttüm. Kız neye uğradığını şaşırıp hemen temizlemeye çalıştı. Ben heyecanla belki düzelir diye başından aşağıyabuz gibi su döktüm. Artık iyice batırmıştım. Tam kızın saçına atmış olduğum salya yüzünden midem bulandı ve dayanamayıp üstüne birde kustum. Rüya çileden çıkmıştı. Kendinden iğreniyordu. -yani bence iğrenmeliydi!-
Sinirle bana baktı ve bişey denmeden odadan çıktı.
Ahh ne aptalın ne yani bana bakacaksa ne olmuş? Hem kesin sevgilisi falan vardır. Benden hoşlanacak değil ya neden heyecan yaptım anlamadım ayrıca o da sırdan bir hemşire (!) Ff yine çenem düştü. Artık susup heyecanla özel hemşiremi beklemeye başladım.
Az sonra yeni bir önlükle geldi saçları nemliyi 'herhalde yıkamıştır. "Diye düşündüm.
"Özür dilerim"
"Önemli değil " diyip gülümsedi
"Gülünce daha güzelsin yani normaldede güzelsin ama gülünce sanki zaman duruyor" bu laflar bir anda çıkmıştı ağzımdan ne dediğimi daha yeni yeni anlmaya başlayınca hızla elimle ağzımı kapattım. O ise sadece gülümsedi.
"Kaç yaşındasın?" Endişemin yersiz olduğunu anlayınca konu açmak için çabalamaya başladım.
"18 sen?"
"19 okul okumuyor musun?"
"Hayır "
"Peki neden?"
"Canım istemedi"
"Ama bana sorarsan okumalıydın"
"Ama sormadım neyse yeter bu kadar belki sonra görüşürüz."
Belki görüşürüz derken acaba çok soru sorup sıkmışmıydım. Off gerçekten aptalım ya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elimi tutar mısın?
Teen Fictionannem ve babamı küçük yaşta kaybettikten sonra ,deliler hastanesi güzel bir fikir değil sanırım. hayatımın en boktan gittiği sırada hastanede işe başlayan yani kız hayatımı ne kadar değiştirebilir ki? rüya ve emir her şeyin bittiğini düşündüklerinde...