görmezden gelebilirim

1:5

Belindeki kemeri toparlarken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu. Karşısındaki genç ise böyle bir manzara asla beklemiyordu. Gözleri ne yapacağını şaşırmış şekilde duvardaki olmayan yansımasına bakıyordu, bakmaya çalışıyordu. Çokta önemli bir detay değildi onun için, her türlü acınası göründüğünü biliyordu.

"Hey Jimin," kirli ellerini ona bırakmıştı. Ona. Güzel vücuduna. Temiz vücuduna. Onsuz vücuduna bırakmıştı. Kendini kirlenmiş hissetti. Kollarındaki ellerden kurtulmak istemedi ama. Ruhunun ve bedeninin kirleten bir duygu vardı kalbinde. O da kirlenmek istedi onun pis ellerinden, ruhundan. Belki dedi... Ben de kirli olsaydım beni severdi. Belki...

"Farkındayım gördüklerini görmemen lazımdı. Ama bunu görmezden gelebilir miyiz?"

Görmezden gelebilir miyiz?
Görmezden gelemeyiz.

"Görmezden gelebiliriz." Yere sabitlenmişti gözleri. Çıplak ayak parmaklarından başladı yukarı çıkmaya. Diz kapaklarına geldi gözleri. Aceleden giyilmiş pantolon bir diz kapağını açıkta bırakmıştı Taehyung'un. Diğeri ise utanmıştı kendini bol paçaları ile birleşen pantolonun ardına saklamıştı. Tişörtünün etekleri kıvrılmıştı. Biri tarafı içerideyken diğeri dışarıdaydı. Görmezden gelebilirdiler. Elleri endişeliydi, yumruk yapmıştı bir tanesini diğer pis eli ise ensesindeydi. Yaşadıklarının utancı vardı. Görmezden gelemezdi.

Şu anlık bilemedikleri her şeyin yaşandığı odanın önünden su damlalarının düşüşü duyuldu. O duşu açmıştı. Onun ellerinden kirlenmesine rağmen o da temizlenmek istedi. Aptal dedi içinden, yarım ağız gülümsetti bu.

İlk küçük bir alışkanlık olan merak kapıyı tıklatmamıştı. Umursatmamıştı. Bencilleştirmişti duyduğu sesler temiz olduğunu düşünen gencin. Duymak istemedi, gerçek olmasınlar başkasının sesleri olsun istedi. Koca kalbi büyük bir yükü kaldıramayacak kadar küçüldü sonunda gördükleriyle. Gördükleri onu gördü, sonunda, sandı ki ona doğru gelen kurtarmak için geliyor ona. Sandı ki ona açıklayacak her şeyi, her şeyi görmezden gelebilirdi bu sayede. Sandı ki gerçek bir neden verecek ona. Lâkin küçülmemek için çabalayan kalbini söküp parçalamıştı. Yanında da ruhunu da almıştı, onunla kalbiyle ruhu paramparça olmuşlardı.

Ellerine verdi; kalbinden, ruhundan arta kalanları. Ellerine girdi parçalar. Oysa ki Jimin, küçük serçe parmağını en çok Taehyung'un sevdiğini düşünürdü çünkü Taehyung derdi hep ona, "Biz büyüsek bile bu minik parmak hep tanıdığım gibi kalacak." ama en çokta o minik parmağa girdi parçalar. En çok o acı çekti. Artık minik parmak yaralıydı. Taehyung batırmıştı ona o parçaları. Özene bezene avucunu çizmişti, parmaklarını çizmişti, damarlarına getirmeye özen göstermişti daha fazla canı yansın diye. Minik serçe parmağı çok şey kaybetmişti. Kendisinin iki katı olan uzun sevgilisini kaybetmişti. Birbirlerine sarılırlardı onlar hep. Sevgilisi sarardı. Onlar hiç ayrılmazken ayırmıştı Taehyung onları. Bir daha da birleşemeyeceklerdi belki de o duygular ile. Belki bir daha Taehyung ve Jimin bir ikili olmayacaklardı.

Taehyung parmak uçlarını gezdirirken minik parmakta, parmaklarda, avuçlarda. Onun ise canı acıyordu. Oluk oluk kanlar dökülüyordu sanki. Elini çekmekten bile acizdi Jimin. Canı acıyordu, canını yakıyorlardı. Hayır o canı değil; canın içindeki can değildi acıyan, sızlayan, kırılan. Kendi canı acıyordu. Kalbi sızlıyordu. Ruhu kanıyordu. Kalbi ile ruhu birleşmeye çalışıyordu yine de bu kaosun içinde çünkü eğer beraber olmazlarsa... Olmazlarsa, artık minik parmağın gücü kalmazdı.

Su damlalarının sesi kesildi.
Son kez tekrarladı o gün ona, "Görmezden gelebilirsin," Taehyung son olarak kavuşturdu sevgilileri. Boğazına dek gelen ama çıkmaya cesaret göstermeyen kendi sesi olamayan kelimeler kaybolmuşlardı artık bir yutkunuşla. Kuru kuru bir yutkunuş boğazını acıtmıştı, ama belki de son kez onu mutlu edicekti bu. Kim bilir?

"Görmezden gelebilirim." kendim için. Son kez kendime iyilik yapacaktım. Ah, hayır... Belki de yapmam gereken son bir iyilik daha vardı. Minik parmaktan ayrıldı sevgilisi. Yüzmeyi seninle sevmiştik. Arkasını döndü. Seninle yüzmeyi sevmiştim. Gitti.

Son kez kendime iyilik yapmalıyım dedi sonra minik parmak.