Gerçekler üzücü

39 5 2
                                    

Sabah olmuş ve hemşire yine her zamanki gibi pansumana gelmişti.Ben ise ağabeyimi göreceğim için can atıyordum.Televizyonu açmış yine bekliyordum.1-2 saat bekledim.Doktor geliceğe benzemiyordu.Neden bu kadar geç kaldığını da düşünüyordum.Tam yataktan kalkmak üzereydim ki içeri doktor girdi:
-Ben daha gelmeden sen ayaklanmaya başlıyordun.
-Yok öyle değil.Ben sizi merak ettim.Bakmaya gelecektim ki siz geldiniz.
-Anladım.Bugün yine yoğundum.Kusura bakma.
-Yok doktor Bey ne kusuru? Asıl bunu yaptığınız için ben size çok teşekkür ederim.
-Önemli değil.Hadi daha fazla beklemeden gidelim.
Odadan çıktık ve yavaşçana ağabeyimin odasına dogru yol aldık.İçim kıpır kıpırdı.Çok heyecanlıydım.Bir süre sonra vardık odaya.Artık her şeyi öğrenebilecektim.Kapıyı açtım ve içeri girdim.İlk olarak:
-Merhaba ağabey.Nasılsın?
-Oo kardeşim merhaba.Hoşgeldin.İyiyim işte idare ediyoruz.Sen nasılsın?
-Süperim.Çok az kaldı tam iyileşmeme.Yalnız kafama takılan bir şey oldu.Zamanımız kısıtlı ve sorumu sorup hemen gitmem gerek.
-Peki kardeşim.Sor bakalım.
-Dün Arif'le konuştum.Bana kazadan önce sizin telaşlı olduğunuzu söyledi.Neden bu kadar telaş yaptınız.
Biraz durdu.Sonra ise biraz üzüldü.Sonra ise:
-Bak Emir.Her şeyi anlatacağım ama aramızda kalacak.Yani küçük kardeşimiz Arif bunları bilmeyecek.
-Peki ağabey.anlat sen,dinliyorum.
-Kazayı yapmadan önce annemin telefonu çaldı.Hastaneden arıyorlardı.Anneannemizi hastaneye kaldırmışlardı.Hemen telaş yaptılar tabi.Babam hızla gaza basıp giderken önümüze çıkan bir arabaya çarptık.Sonrası da burası işte.
Aklımda hemen o teyze belirdi.Bu bilgi her şeyi çözmeme yeterdi sanırım.Agabeyime:
-Teşekkürler ağabey.
-Önemli değil kardeşim ama bunlardan Arif'in haberi olmayacak.
-Tamam ağabey.Şimdilik gitmem gerek.Görüşürüz.
-Görüşürüz kardeşim.
Aman Allah'ım.Odadan çıkarken çok garip bir düşünce belirdi kafamda.Ama hayır olamazdı değil mi? Yoksa o benim anneannem miydi? Hemen doktorun yanına doğru ilerledim.Odanın yanına geldiğimde kapıyı çaldım.Bu sefer odasındaydı.Hemen girip:
-Doktor Bey doktor Bey.
-Az dur bi sakin.Ne oldu böyle?
-Bu ölen teyze.Kim acaba?
-Ben sana birdaha böyle şeylere bulaşmaman gerektiğini söylemedim mi?
-Lütfen doktor Bey.Bu son.
-Hep son diyorsun.Ama bu sefer son.Daha da yok.
-Tamam doktor Bey.
Tam bu sırada odaya başka bi doktor girdi.Konuştuğum doktora:
-Merhaba Salim.
-Merhaba Özgür.
-Sana bir şey demem gerek.
-Hayır olsun inşallah.
-Pek öyle değil.Ölen Bahar teyze kaza yapan 3 çocuk anne ve babanın ailesinden.Senin baktığın hasta olan Esin hanımın annesi.
Ben olayları sensizce izliyorken bunu duymak bir anlık bir şoka neden oldu.Hayat daha fazla ne yaşatabilirdi bana? Daha fazla ne kadar acı çektirebilirdi ki? Anlamıyordum.Hep beni mi buluyordu bunlar? Kelimeler boğazıma düğümlenmişti.Kık bile diyemiyordum.
Doktorlar kendi aralarında konuşuyorlardı.Her konuşmadan sonra da bana bakıyorlardı.Sonrasını bende hatırlamıyorum.Sadece uyandığımda doktorlar halen kendi aralarında konuşuyorlardı.Bayılmıştım.
Uyanır uyanmaz bana bakmaya başladılar.Ben hala şaşkındım.Benim doktorum bana:
-Emir,iyi misin?
-İyi olabilmem mümkün mü?
-Doğru.Bende soruyorum birde.Pardon.
-Önemi yok artık.Olan olmuş.
-Üzülme ama.Yani anneannen tabi üzülür insan ama ne yapabilirsin ki.Gerçekler bu.Hepimiz elbet bir gün öleceğiz.
-Evet ama bukadar şeyin üstüne neden? Kimse ölmese keşke.
-Bak üzülme böyle öğrenmen iyi olmadı kabul ediyorum.Kolay bir şey de değil bunu da biliyorum.
-(Bağırarak)Bilemezsiniz doktor Bey.Siz nerden bileceksiniz.
-Nerden mi bileceğim? Annemi, babamı,anneannemi ve babaannemi kaybettim çünkü.Dedem de hasta.Ölüm döşeğinde.Sence anlayamaz mıyım?
Doktorun bu konuşması resmen bütün üzüntümü kendisine çekmiş gibiydi.İkiye bölündüm sanki.Bir doktorun acısına üzülüyor bir de anneannemin acısına üzülüyordum.Doktorun da gözleri dolmadı değil.Biraz bakıştıktan sonra hafif gözyaşları süzülüyordu yüzünden.Kendimi suçlu gibi hissetmiştim.Kendi kendime kızıyordum içimden.Bunu gören yanındaki doktor benim doktorumu dışarı çıkardı.Yanıma da hemşireyi çağırdı.Hemşire iyi birine benziyordu.Ben doktoru merak ediyordum.Benim yüzümden eski geçmişini hatırlayıp üzülmüştü.Gözyaşlarım hareketlenerek yüzümden damla damla süzülmeye başladı.Hemşire bana dönerek:
-Ağlama ama Emir.Senin güçlü durman lazım.Olan oldu artık geri çeviremeyiz.Hayat bu.Böyle bir döngü var işte.kimi ölür kimi doğar.
-Biliyorum.Haklısınız ama elimde değil işte.
Elini yüzüme doğru getirdi ve göyaşlarımı sildi.Bana:
-Hadi sildim gözyaşlarını harap etme artık kendini.Ben de ona:
-Bir de kendime hakim olamayıp garip garip laflar ettim.Doktoru da uzdüm yok yere.
-Sinirli anında insan kendini tutamıyor.Ben de sinirim yüzünden evden oldum.
-Nasıl yani?
-Babamlarla işte bana kızdılar ben de onlara sesimi yükseltince olanlar oldu işte.Evden ayrılmak zorunda kaldım falan.
-Anladım.Çok kötü olmuş.
-Maalesef.
-Adınız nedir bu arada?
-Yeşim
-Yeşim hemşire bana doktor Beyi Çağırabilir misiniz? Bir özür borcum var.
-Peki ben hemen çağırıyorum.

Hayata Yeniden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin