Kara bulutlar kapıda

47 7 2
                                    

Odada uzun uzun düşündükçe daha çok üzülüyordum.O kadar üzülüyordum ki yaralarım ağrı yapıyordu.bir yandan da kardeşimin söyledikleri aklıma geliyordu.Daha 8 yaşındaydı.Bir de ağabeyimle konuşmam gerekiyordu ama.Heralde o biliyordur.Kardeşimin dediklerine göre hareket edersem yanlış yola girebilirim.Bu yüzden olayın aslını çözmem lazım.Bir süre sonra hemşire pansuman için odaya girdi.Ona durumlarını sordum ailemin ama bilgi vermedi.Neden bilgi vermiyordu ki.Bir yandan da kötü bir şey olacağı aklıma geldi.Bir zaman sonra kontrol için odama doktor geldi.Doktor bana her şeyin doğrusunu söylerdi.Sonuçta ailemin durumu kötü olsa dahi söylemişti bana.Ona sordum:
-Doktor Bey,acaba ailem hakkında kötü bir durum var mı?
-Yok yok.şuan durum aynı.Hem sen bunları düşünme çünkü yaraların ağrı yapabilir.Merak etme inşallah sana güzel haberlerle geleceğim.
Bu konuşmalardan sonra doktor odadan ayrıldı.Benim içimde gene bir şeyler vardı ama doktorun söylediklerine inanmak zorundaydım.Bir yandan da kardeşimin dediklerini düşünmeden edemiyordum.birkaç saat geçtikten sonra odaya 3-4 tane adam girdi.Kim olduklarınii bilmiyordum.
-Pardon.Sizler kimsiniz?
-Merhaba Emir.Nasılsın? Bizi tanımadın mı?
-Hayır,doktor Bey'in söylediğine göre geçirdiğim kaza yüzünden hiçbir şey hatırlamıyorum.
-Ama bu olamaz.Emir biz senin öğretmenleriniz.Bir dakika gerekli bilgiyi doktorunla konuşacağım.
Dediğine göre öğretmenlerimmiş.Birisi doktorun yanına gitti.Sormuş neler olduğunu.Dotor da anlatmış.Odaya girdiler,Yüzleri asıktı.Her şeyi öğrendikleri için durumuma üzülmüşlerdi galiba.Ama bir dakika.Öğretmenlerimi anladım da doktor Bey'in yüzü neden asıktı? Ben daha sormadan doktor Bey söyledi:
-Bak Emir sana bir şey demem gerek.
-Dinliyorum doktor Bey.
-Maalesef baban hayatını kaybetti.
Söyleyecek hiçbir kelimem yoktu.Nefesimi bile zar zor alıyordum.Ailem benim hayatımdı.Onlardan başka kimim vardı ki? Babam hayatını kaybetmişti.Duyar duymaz gözyaşlarımı tutamadım.pıt diye birer birer yüzümden aşağıya doğru süzülüyordu.Ögretmenlerim ve doktor Bey beni teselli etmeye çalışsalar da fayda etmiyor.Çünkü baba acısı hiçbir şeye benzemiyordu.Ne söyleseler boştu.bir kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkıyordu.Bu yaşadığım şeylerin üstüne birde babamın ölümünden sonra kendime nasıl geleceğimi bilmiyordum.Öğretmenlerimle konuşamadım bile.Sonrasında odadan ayrıldılar.Sanırım bu kaza olayı haberlere çıkmıştı yoksa nerden bilecekler ki? Gece olmuştu.Uyku tutmuyordu.Ben daha kaza şokunu atlatmadan babamın ölümü beni bayağı sarsmıştı.Bunları düşünürken gözlerim yavaştan kapanmış ve uyumuşum.Nasıl uyuduğumu ben dahi bilmiyordum çünkü uykum da yoktu.Sabah olmuş ve hemşire kontrole gelmişti.pansuman yaptıktan sonra odadan çıktı.Kafamda milyonlarca soru vardı.Sanki kötü düşünceler ve iyi düşünceler savaş yapıyor gibiydi.Ben böyle şeyler düşünürken 1 hafta geçmişti bile.Sonunda doktor yüzü gülerek girdi bu sefer içeriye:
-Geçmiş olsun,ağabeyin gözünü açtı.
-Siz ne diyorsunuz doktor Bey.Yanlış duymadım değil mi?
-Evet yanlış duymadın.Ağabeyin gözünü açtı.Sen gene bana onu görmek için ısrar edeksin dimi?
-Evet doktor Bey.Lütfen
-Olur ama yarın.Bugün biraz dinlenmesi gerek.
Bunu duyan kulaklarım bayram ediyordu.şimdi sadece annem kalmıştı.Ya o da ölürse.Bunu düşünmek istemiyordum ama düşünmeden de edemiyordum.ağabeyim ve kardeşim hayattaydı.Annem de kurtulur inşallah.Babamın ölümünden sonra annemin ölümüne dayanabilir miyim bilmiyorum.Bir çıkış kapısı olmalıydı.Ama ben bulamıyordum galiba.Birden aklıma kardeşimin söyledikleri geldi.Babamın düşmanları falan diyordu.Ağabeyim kesinlikle bu konu hakkında bir şey biliyordur.En azından olayları da ufak ufak çözmeye çalışacaktım.Benim işim değildi bu tabi ama merak ediyordum işte.O gün nasıl geçtiğini bende bilmiyorum.Hastanede zaman geçirmek gerçekten zordu.Televizyon bile olsa yine de bir süre sonra sıkılıyor insan.Gece saat 3'e kadar uyumamıştım.Uykum da gelmiyordu.Tek düşüncem kardeşimin söyledikleriydi.Ağabeyimle konuşmak için can atıyordum.Bir süre geçtikten sonra sabah olmuştu.Artık durumum o kadar da kötü değildi.Arka koltukta olduğumuzdan dolayı ben ağabeyim ve kardeşim ucuz atlatmıştık.Annemin durumu hala belli değil.Hemşire pansuman için odaya geldiğinde yanında doktor Bey de vardı.Yanıma yaklaştı ve şöyle dedi:
-Hazır mısın bakalım? Bugün ağabeyini göreceksin.
-Hemde nasıl hazırım.
-İyi o zaman pansumanın yapıldıktan sonra gidebiliriz.
Hemşire pansumanımı yaptı.Ondan sonra ben hala yatıyordum.Aslında kalka da bilirdim.Doktor:
-Ee hadi gitmek istemiyor musun?
-İstiyorum da beni götürmeyecek misiniz?
-Artık 1 hafta geçti bence ufak ufak başlayabilirsin yürümeye.
-Yürümeye de başlayacağım demek.
Hemen fırladım yataktan.Doktor:
-(Gülerek)Heyt bee dur biraz sakin.Daha o kadar iyileşemedin.Zıplarsan dikişlerin açılabilir.
-Peki ama ne yapayım bir an heyecanlandım.
-Peki bakalım bu seferlik öyle olsun.
Ağabeyimin odasına doğru ilerledim yürürken zorluk çekmiyordum.Yavaş yavaş gittik.En sonunda vardık.Ağabeyim odası ne kadar uzaktı öyle.Evet çok heyecanlıydım.Olayların aslını öğrenecektim.Ve odaya girdim.

Hayata Yeniden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin