0,7

31 8 0
                                    


"bakın Devran bey biliyorsunuz ki zümrede inanmayacaktır. O yüzden lütfen maddi sorumluluğu siz üstlenin"

Benim üstlenmem doğru değil ama bu doktor aşırı ısrarcı.

"ne istiyorsunuz benden doktor bey anlamıyorum kızı tanımıyorum üstelik 50 yıl önce 25 yaşında olan bir kadından bahsediyoruz. Ben bu sorumluluğu alamam üstelik sorumluluk almak kolay mı sanıyorsunuz?!"

"bakın kolay değil ama bana yardım edecek olan kişinin siz olacağını düşünüyorum. Belki de onu bulmanız bir kaderdi. Üstelik kimyagersiniz. Belki de onun kurtuluşu siz olucaksınız. Lütfen?"

Doktora bıkkın şekilde baktım. Derin nefes aldım, yüzümdeki yeni çıkmış olan kirli sakalımı sıvazladım.

" peki!! Tamam ben üstleniyorum. Fakat! Olurda bu kızın aslında bir şizofren olduğu ortaya çıkarsa bana borçlu çıkarsınız haberiniz olsun!"

"elbette öyle birşey olmayacak eminim ben"

Doktorun yüzü aydınlanmış, ışıldamıştı.

"Devran!"

Eldem'in sesi ile arkamı döndüm. Koşar adım yanıma geldi.

"niye haber vermiyorsun oğlum o kadar bekledik seni!"

"biliyorum kardeşim sinirlisin ama yaşadıklarımı bir bilsen"

"onun da sırası gelecek inşallah, senin birşeyin yok değil mi?"

"yok yok iyim gel biz buranın kantini var gidip orda konuşalım"

Doktora dönerek cebimden 500 TL çıkarıp doktora uzattım.

"şimdilik bunu veriyorum nakit bu kadar var. Kantine inerken de yatış işlemlerini yaparım."

"tekrar tekrar teşekkür ederim Devran bey"

Doktora sadece gülümseyerek cevap verdim.
Eldem ile yürürken olayı baştan anlatmaya başladım. Aynı zaman da kayıt işlemlerini halledip kantine gelmiştik.
Boş bir yere oturup konuşmama devam ettim.

"oğlum resmen şaka gibi benimle maytap geçmiyorsun değil mi?"

"kesinlikle dalga geçmiyorum seninle söylediklerim harfi harfine doğru. Belki eksik vardır ama fazlası yok!"

"hala şaşkınım ben bayılıyordum o kadına lan kaybolması bütün dünyayı şoka uğrattı. Cesedine dahi ulaşılamadı, ailesi perişandı. Vay be Yonca hanım kim derdi hayalini gerçekleştiriceğini"

"saçmalama lan yok öyle birşey ben hala inanmıyorum."

Eldem e kaşlarım çatık bakıyrodum

"kimlik doğrulama teknolojisi bu yılın en büyük ve en iyi buluşu sende biliyorsun ki asla şaşmaz"

"nasıl böyle birşey gerçekleşir aklım almıyor"

"Yonca hanımın dediği gibi bu evren aklın alamayacağı güzellikler ve varlıklarla doludur. Durumu nasıl peki gördün mü?"

Şakaklarımı ovalarken cevap verdim.

"hareket etmiyor, konuşamıyor dahi sadece boş boş bakıyor. Beynini kullanamıyor gibi duruyor."

Eldem ile ne kadar oturduk bilmiyorum hava neredeyse kararmak üzereydi.

Eldem ile gülerek konuşurken bir anda dondu yüzü.

"şişşt oğlum iyi misin?"

Elimi Eldem'in yüzünde salladım.

"Yonca Topal resmen o lan!!"

Zamanla Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin