1

1.9K 212 1K
                                    

Yeniden yayımlama kararı aldım çünkü bu benim ilk ficim ve taslakta kalsın istemiyorum :'))

Devam edebilir miyim hiç bilmiyorum ama dediğim gibi taslakta dursun istemedim.

İyi okumalar ♡

•••

Yazın en sıcak zamanlarıydı. Turuncu saçlı küçük çocuk, saçlarını tamamen kapatan bir şapka takmış; hoplaya zıplaya parka doğru gidiyordu. Parktaki en büyük, en görkemli, en havalı ve rengi kesinlikle diğerlerinden milyonlarca kat daha güzel olan salıncağı kapması gerekiyordu. Elbette tek salıncak o değildi ama en havalısı oydu!

Bugün abisini yanında getirmişti. Eğer ondan büyük çocuklar, salıncak için onunla kavga ederse abisinin arkasına saklanması gerekebilirdi. Aslında gayet cesur biriydi ama herkes ondan uzun ve korkutucuydu...

Heyecanla arkasına baktı ve oldukça gür bir sesle bağırdı."Onii-chan acele etsene! Salıncağımı kapacaklar!"

Abisi küçük kardeşine güldü ve adımlarını hızlandırdı. Haftasonları kardeşinin hep bu parka geldiğini biliyordu ama ilk defa onunla beraber geliyordu. Küçük kardeşi, normal bir zamanda asla onunla parka gelmesini teklif etmezdi. Bugün kahvaltı sırasında parka gelmesini isteyince çok şaşırmış ve hemen kabul etmişti. Altında yatan nedeni çok merak ediyordu.

Shoyo adımlarını biraz daha hızlandırdı ve hemen ilerisindeki banklarda oturan çocuğu görünce koşmaya başladı.

"Ken!" dedi e harfini uzatarak.

Telefonunda oyun oynayan siyah saçlı çocuk, arkadaşının sesini duyunca kafasını kaldırdı ve içinden bana Ken demekten vazgeçmiyor diye geçirdi. Telefonunu cebine koyup ayağa kalktı. Her zamanki durgun sesiyle "Merhaba Shoyo." dedi.

"Ken, yine erken gelmişsin!"

Kenma inatla ona Ken diyen arkadaşına baktı ve "Bana Ken demekten vazgeç. Kendimi Barbie'deki Ken gibi hissediyorum."dedi. Shoyo etrafa ışık saçan gülümsemesiyle arkadaşına sarıldı ve çoşkuyla konuşmaya başladı.

"Saçlarını sarıya boyasan tam Ken gibi olursun ama!"

Kenma arkadaşının enerjisine yine hayran kaldı, tam cevap verecekken arkadan gelen ses onu engelledi.

"Sho, beni arkadaşınla tanıştırsana."

Shoyo, Ken'i abisiyle tanıştırmanın heyecanıyla hemen arkadaşından ayrıldı. Abisinin ve Ken'in elini alıp zorla el şıkıştırdı ve "Onii-chan bu Ken, Ken bu onii-chan!" dedi bağırarak. Ardından ikisinin de ellerinden tuttu ve koşarken onları da çekmeye başladı. "Şimdi lütfen acele edelim yoksa salıncağımı kapacaklar!"

Kenma ve Daichi daha ne olduğunu anlayamadan kendilerini Shoyo'nun peşinden sürüklenirken buldular. Kenma bu koşuşturma sırasında Daichi'ye döndü ve "Ben Kenma Kozume. Ken değil..." dedi bıkkın bir ifadeyle. Daichi kocaman bir kahkaha attı.

"Ben de Daichi. Memnun oldum."

Shoyo bir anda durunca Kenma ve Daichi de durdu. "Oh be! Salıncağım boş." diyen ve hemen soluklanmaya başlayan Shoyo'ya baktılar. Kenma salıncağın boş oluşunun Shoyo'yu neden bu kadar mutlu ettiğini tahmin edebiliyordu. Bölüm sonundaki canavarı yendikten sonra o da mutlu oluyordu. Bu da ona benzer bir his olmalıydı.

Shoyo, beş saniyelik bir soluklanmadan sonra kafasını tekrar kaldırdı. Gördüğü şey ile dünyası başına yıkıldı. Salıncağı kapılmıştı! O çocuk ne zaman gelmişti ki?! Bütün emekleri boşuna mı gitmişti? Hem kim elinde sütle salıncağa binerdi ki? Shoyo çok sinirlenmişti. Arkadaşının elinden tuttu.

salıncak hırsızı, kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin