kissing other people| jaeyong ✓

nine

•

jungjae: neden açmıyorsun telefonunu
o telefon süs olarak dursun diye mi var?
nerede olduğunu söyle

taetae: *konum*

•

jaehyun,

Taeyong'ün gönderdiği konuma baktıktan sonra yurda yakın olduğunu fark etmemle rahatladım. Ceketimi alıp çıkarken, Ten'in beni durdurmasıyla şaşkın ve sinirli bir şekilde ona baktım.

'Derdin ne senin?'

'Nereye gidiyorsun?'

'Kusura bakma. Kaçıp giden sevgilinin peşinden gitmen gerekirken benim sevgilimi avuttuğun için sevgilini bulmaya gidiyorum.'

Sinirle onu ittiğimde kolumu geri kavradı.

'Taeyong hâlâ seni seviyor. Hep seni sevdi. Detayları veremem ama-'

'Chittaphon cidden çekil yoksa aramız fena bozulacak.'

'Jung Jaehyun! Beni dinlemek zorundasın. O hep seni sevdi. Biz birbirimize dokunmadık bile. Yemin ederim.'

'Bunu zaten biliyorum.' dedikten sonra onu iterek yurttan çıktım. Kısa bir yürüyüşle Taeyong'un olduğu parka vardığımda salıncağın demirine yaslanmış beklediğini gördüm. Yanına gidip ona kendime çekerken öylece duruyordu.

'Lanet olsun.' diye fısıldadı gözyaşları omzumu ıslatırken.

'Hepsi benim suçum. Özür dilerim.'

'Hiçbiri senin suçun değil. Chittaphon ve Johnny birbirlerini çok seviyorlardı. Sen Johnny ile çıkınca bir gün Chittaphon evimin önüne geldi. Sarhoştu. Onunla sevgili gibi davranmaya karar verdik. Zaten çok yakın olduğumuz için bu zor olmayacaktı.'

'Gerçekten mi?' diye sordum kaşlarımı kaldırırken.

'Evet, gerçekten. Artık bu oyun hepimize zarar veriyor.'

'Biz de Johnny'yle öyleydik.' dediğimde Taeyong şaşırdı. 'Ten onu terk etmişti ve sana gittiğini sandı. O yüzden senden o kadar çok nefret ediyordu. Bizi öpüşürken gördüğün zaman o sarhoştu ve ikinizi kıskanmıştı.'

'Ben sanmıştım ki...'

'Hayır güzelim, öyle bir şey değildi.'

Taeyong dudaklarımızı buluşturduğunda ona karşılık verdim. Uzun bir zaman sonra onu ilk defa böyle öperken:

'Kalbim dayanmayacak.' diyerek geri çekildi.

Elinden tutup onu yurda götürürken fısıldadım:

'Senin benden başka birine dokunduğunu sanarken benim de kalbim dayanmıyordu ama artık geçti.'