Aras ile Kübra artık ayrılmışlardı. Aras ayrılırken kaslı bir şekilde ayılmaya özen göstermişti.
Bu esnada bir cavadzade prensesi olan Katya sevinçten dört köşe oluyordu. Sınıfta olan birkaç öğrenci ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onlar kaslı değildi.
Katya zafer sarhoşluğunun verdiği etki ile onu savunan kıza, Alara'ya dönüp
- "Yaaa çok teşekkür ederim benim tarafımda olduğun içinnnn. Ben Katya, sanırım sen de Alarasın değil mi ?"
- "Birisinin o kıza haddini bildiğmesi gerekiyoğdu zaten. İyi yaptın ben sadece o yellozun neleğ yaptığını doğğuladım o kadağ. Ben Alara memnun oldum!"
Katya için bugün birçok şey için ilk defa gerçekleşiyordu. Kaslı ve yakışıklı bir erkeğe karşı ilk görüşte hissettikleri, onu daha tanımamasına rağmen onu savunmuş olan Alara'ya karşı duyduğu minnettarlık, bunlar daha önce Katya'nın hiç yapmadığı, yaşamadığı şeylerdi. Çünkü Katya zengindi ve Aras kaslıydı.
Aras üzgün şekilde sınıfa girmek üzere iken koridorun başından bir ses duydu
- "Hooop Kaslı çocuk n'aber?"
Aras sesin geldiği yere doğru kaslı bir şekilde baktığında yüzünde bir tebessüm oluştu. Kaslı bir tebessüm.
- "Eh işte kanka, kafam karışıkmış az önce öğrendim. Senden naaber?"
Arasın kaslı bir şekilde konuştuğu çocuk Ulaş'tı. Ulaş da kaslıydı. İkisi de kaslılardı. İkisinin de güzel kasları vardı. Kaslı bir şekilde birbirlerini selamladılar. Ulaş, Arasın çocukluktan beri arkadaşıydı. Çocukluklarında da kaslılardı.
- "Bildiğin gibi brom ya, kafam karışık falan ne diyosun anlamadım bi şey mi oldu yüzün pek bi asık?" dedi Ulaş kaslı bir şekilde.
- "Ya Kübra ile arkadaş olmaya karar verdik az önce ondan dolayı üzgünüm biraz sadece" dedi Aras. Bunu söylerken de kaslıydı.
- "Ya brom sal boşver bi şey olmaz gel biz seninle kaslı bir şekilde kantine gidip bi şeyler içelim. Yeni içecekler gelmiş çok güzel 0 Rh- kan varmış bi tadına bakalım"
Aras ile Ulaş kaslı şekilde kantine giderlerken Katya hayatında ilk defa yapmak üzere olduğu bir şey üzerinde düşünüyordu.
- "Ben ilk hafta gelmedim okula ve kimseyi tanımıyorum açıkçası. Bi de çok zenginim. Acaba seninle arkadaş olalım mı ?" dedi Alaraya bakarak.
- "Tabii ya neden olmasığn ki bence iyi anlaşabiliğiz hem o şıllık tam oğtadan çatlağ bizi göğünce"
Alara yabancı asıllı bir öğrenciydi konuşmasındaki aksan ilk bakışta anlaşılabiliyordu. Kendisi Tous Les Jours ailesine mensup fransız asıllı bir vampirdi. Saçları dalgalı, boyu çok ultra tesadüf bir şekilde Katya ile aynı ve yine ultra mega süper bir tesadüf ile doğum günleri de aynıydı, 27 ağustos ve 1.55 boy. Ama ikisi de sorulunca 1.58 diyordu. Ünlü fransız vampir Gaspar Noé ile akrabalardı. Kafası karışıktı. Alara da aynı Katya gibi mensup olduğu ailenin özel büyülerini öğrenmişti. Her ailenin farklı tekniği vardır kimisi bir eşya ile , kimisi bir yiyecek ile, kimisi de cavadzadelerin yaptığı gibi söz ile büyü yapardı. Alaranın mensup olduğu Tous Les Jours ailesi yiyecek ile yapılan büyülere sahipti. Belirli besinleri tüketince vücutlarında kırmızı lekeler çıkardı ve bu onların büyüyü aktifleştirdiğinin bir göstergesiydi.
Üç farklı besin türü ile bu büyüleri yaparlardı
Birincisi Çikolata : Çikolata tükettikleri zaman karanlıkta süper iyi görme yetisi kazanırlar
İkinicisi Süt Ürünleri: Süt ürünleri tükettikleri zaman ise karşısındakilerin gözlerini kör edecek şekilde flaş patlarmışcasına ışık hüzmeleri yayarlar
Üçüncüsü ise kullanılması yasak bir teknikti. Tous Les Jours ailesinden hiçkimse bu tekniği yüzyıllardır kullanmamıştı. YASAKLI ANTEP FISTIĞI TEKNİĞİ : Bu teknik karşısındaki insanı anında öldürmek için tasarlanmıştı. Antep fıstığını yedikleri anda gözleri ile hedeflerikleri kişi donup kalır ve 4 tane adamın dans ederek tabutunu taşıdıklarını görür. Bu tekniğe maruz kalan birisinin yaşama şansı yoktur...
Katya ile benzer yanları olmasına rağmen onları birbirinden ayıran çok keskin özellikler de vardı. Katya yüzüne 10 kilo makyaj boşaltsa bile güzel olamazken Fransız vampirin buna hiç ihtiyacı yoktu, doğal bir güzelliği vardı. Kültür, bilgi ve zeka bakımından da Katyadan çok daha iyiydi. Bu özellikler onu Katyanın yanında bulunan zeki ve güzel kız yapmaya yeterdi.
Bu sırada kantinde olan Aras ve Ulaş'ın arasında kaslı bir sohbet dönüyordu.
- "Sınıfa yeni gelen kızı görmedin sen değil mi? Sabah Kübra ile kavga etmiş ben de gidip ona bağırdım haksız yere kızı üzdüm." dedi kaslı bir biçimde Aras.
- "Vay denyo seni, olanları olup bilmeden neden atlıyosun ki olaya hemen?" diye ekledi kaslı bir biçimde Ulaş.
Ulaş, tam adıyla Ulaşcan Espada, Aras'ın çocukluk arkadaşıdır. İkisinin ailesi uzun zamandır dosttur. Kaslıdır, 1.96 boyu ile çok uzun durur, kahverengi saçları ile çok uğraşır. Bazı takıntıları vardır. Saçını yapamadıysa o gün asla dışarıya çıkmaz, istediği kıyafeti bulamazsa yine o gün dışarıya çıkmaz, ütüsüz kıyafet giymez. Onun için düzen ve titizlik önemlidir. Aslında oldukça duygusal bir yapısı olmasına rağmen bunu dışarıya karşı göstermez ve gizlemeye çalışır. Aras ile kıyaslandığında Ulaşcan genelde daha sakin ve emekli albay gibi bir imaj verse de, bu durum sadece dışarıya karşı böyledir. Kendisini yakın hissettiği kişilere karşı çok daha eğlenceli davranır ve kasıntı hareket etmez. Şuan için Aras dahil olmak üzere sadece 12 adet erkek arkadaşına karşı bu yönünü gösterir. Günümüzde bu sayının duruma göre artıp artmama ihtimali söz konusudur. Espada ailesinin de diğer aileler gibi özel bir büyüsü vardır. Bu büyüyü uygulayan kişi gözlerini karşısındakinin gözlerine kilitleyip beyninin durmasını sağlar. Büyüye maruz kalan kişi kendisinin Serdar Ortaç'ın bir klibinde olduğunu düşünür ve Serdar Ortaç şarkıları söyleyip dans etmeye başlar. Sesi kısılana kadar şarkı söyler ve ayakları kopana kadar dans eder. Bugüne kadar sadece bir kişi bu büyüye maruz kalıp hayatta kalmıştır, Mahmut Tuncer!
Ulaş ve Aras kantinde içeceklerini bitirdikten sonra kaslı bir şekilde sınıfa döndüler. Ulaş hasta olduğu için iki gün okula gelememişti ve sınıfa girdikten sonra dikkatini çeken ilk şeye kayıtsız kalamadı.
- "Kısa saç sana çok yakışmış"
Bu esnada Aras ve Katya birbirlerine kilitlenmişlerdi. Şıllık Kübra kenarda kıskançlıktan çatlayacak şekilde ikisini izliyordu. Aras kaslıydı.
Katya ilk defa hissettiği duygular içerisinde kendisini kaybetmişti. Zengindi.
Aras ile Katya bir süre bakıştıktan sonra kötü kötü olmuşlardı. Ateşleri çıkmıştı. Aras kaslıydı. Katya zengindi. Alara güzel ve zekiydi. Ulaş zeki ve kaslıydı.
- "Yanına oturabilir miyim?" diye sordu Aras, kaslı bir şekilde.
- "Evett tabiiii kiiiii" diye cevap verdi Katya. Zengindi.
Ders zilinin çalması ile herkes yerine oturdu ve öğretmeni beklemeye başladı.
Aras kaslıydı. Güzel kasları vardı. Kaslı düşünceler içerisindeydi. Kaslı şekilde öğretmeni bekliyordu.
** Evet benim lazanyalarımmmmmmmmmmmm bu bölüm biraz yan karakterleri tanıtmak istedim umarım sıkılmamışsınızdır :3333 Yeni bölümler için takipte kalın lütfeeen :** unutmayın biz bir aileyiiiizzz :33 **
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASLI, YAKIŞIKLI VAMPİR ERKEKLER VE BEN
Chick-LitYoksa bu... Hayır olamaz, bu düşündüğüm şey olamaz! Karşımda duran kaslı ve yaşıklı vampirler... Ben bir CAVADZADEYİM! Ben asil bir bireyim! Bu kaslı ve yakışıklı vampirlerden etkilenmemeliyim! Ama... Ama ruhumda kıpırdayan bir şeyler var, beni rah...