PÖK Kampı

17 4 0
                                    

İzumi'nin dilinden:

-Ah ah girdi girdi.

-Kitabın arkasına saklan.

-Acaba bize bakar mı?

-Baku-chan bize niye baksın ki? Bakmaz bence.

Pfffff. Şu arkamdaki kızlarda amma baş belası. Sabahtan beri kikirdeşip duruyolar.

-Ayh. Bana baktı! BAKTI!!

Kikikikikiri de kikikikiri. Allahım yaa insanın hiç mi gururu olmaz.

Sınıftaki gürültü, ders saati yaklaştıkça artarken, arkandaki kızlarda iyice dayanılmaz hale gelmişti. Kalkıp gitmeyede çok üşeniyodum.

Belki de onları def etmenin zamanı geldi.

-Hey! Beşiniz susucak mısınız?

Evet. Tek başıma beş kişiye karşı meydan okuyabilirim. Bu sorun değil.

Kızlar susup bana baktı. Sonra sarışın bir kız bana cevap verdi.

-Niye susalım ki? Senin keyfinin kahyası mıyız?

-Evet aynen öyle Valac. Ve eğer susmazsan seni susturmasını bilirim. Başım ağrıdı artık. Kikirdemeyi kesin.

Valac ateş saçan gözlerle bana bakıyordu. Bütün sınıfta bize. En sonunda ayağa kalktı.

Tanrım. Bir daha bana bulaşmaması gerektiğini öğretmek için, ne yapmam gerek?

-Beni nasıl susturacağını merak ediyorum doğrusu.

Bende ayağa kalktım. Sonra hızlıca bir ayağımı kaldırıp tam onun önündeki masaya koydum. Bir elimle de, bi tane küçük bi tabanca çıkarıp, kızın yüzüne hedef aldım. Diğer elimle ise, yanağıma destek yapıp gülümsedim.

-Pardon? Duyamadım da....

Beni tanıyan her insan evladı, yolda bana sataşan her canlının kafasını çekinmeden mermiyle doldurduğumu bilirdi. Şu anda bütün erkeklerin bana bakıyor olması bile sorun değildi, çünkü yaklaşan olursa, daha doğrusu yaklaşmaya cesaret eden bir orangutan beyinli olursa mahvedeceğimi bilirdi.

-İ-İzumi! Sakin ol. Herkes sana bakıyo!

İzuku'ya baktım. Bu çocuk olmasaydı, şu anda sınıftakilerin hepsinin cesetlerini arkamda bırakmıştım orası kesin!

Silahı geri cebime tıkıp, ayağımı indirdim. Sonrada saçımı savurup, sırama oturdum. Şımarık kızlara cidden tahammülüm yoktu ama, İzuku daha önemli!

İyiki yerime oturmuşum. Çünkü tam o sırada Awizava-sensei sınıfa girdi. Kendisi sınıf öğretmenimiz olur. Kendisini seven bir kişi çıkarsa, on beş mermi yerim. Bizi atmak için sürekli bahane arıyo zaten. Niye şu ana kadar Valac'ı atmadı merak ediyorum.

-Sensei! Matematik sonuçları mı geldi?

Sensei'nin elinde bir tomar kağıt vardı. Ki bunların matematik sonuçları olduğunu sanmıyorum. Çünkü sınavı daha iki gün önce yaptık. Sensei sınav okumada hiç bi zaman bu kadar hızlı olmamıştı.

Awizava-sensei cevap olarak, sadece kağıtları biraz kaldırdı. O an sınıfta bi ölüm sessizliği oluştu.

PÖK verileri.........

Yoksa.....

-Se-seçimler yapıldı mı?

Herkesin gözleri şoktan açılmıştı. Kaccan bile ürkmüş görünüyordu.

Yapay SeçilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin