Parti

148 22 8
                                    

~MARİNETTE~

Alya'nın peşi sıra parka doğru sürüklenirken Alya'yı telaşlandırmak için

"Alya kardeşlerinin gittiği dişçi diğer tarafta kalmadı mı?" diye sordum. Eli ayağına dolaşarak 

"Yeni bir dişçiye gitmeye karar verdik de..." dedi ve elimden tutup beni parka doğru sürüklemeye devam etti. Alya'nın bu telaşlı hallerine içimden gülerken bir anda birinin gözümü kapatmasıyla korktum. Alya 

"Korkma hadi gel benimle..." dedi ve beni ilerletti. 

"Alya takılıp düşücem şimdi! " diye mızmızlanırken Alya bir anda gözlerimi açtı ve çok güzel dekore edilmiş bir alan gördüm karşımda. 

""SÜRPRİZ!!"" diyerek bağıran arkadaşlarıma göz atınca Adrien'ı göremedim. Tam surat asacakken arkamdan gelen koşma seslerini duydum ve arkamı döndüm. 

"Yetişemedim mi?" diyerek üzülen Adrien'ı görünce kalbim ritmini değiştirdi ve daha heyecanlı bir şeyler çalmaya başladı. Alya

"Yok Adrien biz de tam şimdi geldik zaten" diyerek Adrien'ı teselli etti ve onu da diğerlerinin yanına götürdü.

Ellerinde kocaman bir pastayla gelen anne ve babamı görünce herkes doğum günü şarkısını söylemeye başladı. Parmak uçlarıma yükselerek mumları üfleyecekken Alya kulağıma 

"Dilek tutmayı unutma sakın!" diye fısıldadı. Başımı salladım ve mumları tek üfleyişte söndürdüm. Alkışlar biterken herkes yanıma geldi ve hediyelerini vermeye başladı. Sıra Adrien'a geldiğinde elinde ufak bir paket gördüm. Yanıma yaklaştı ve 

"Benim yeni haberim olduğu için yalnızca bunu alabildim ama emin ol sen daha iyilerine layıksın." dedi. Kutuyu avucuma bırakıp diğerlerinin yanına gitti. Yüzümün kızardığından emin olduğum için daha sakin bir yere gidecekken DJ'imiz Nino slow bir dans müziği çalmaya başladı.

Alya'nın birazdan yanımda bitip 'Adrien'la dans et' diyeceğini bildiğim için adımlarımı hızlandırdım ve nispeten daha sakin bir banka oturdum. Adrien'ın hediyesinin hala avucumda olduğunu farkedince açmak için hareketlendim fakat Adrien'ın bu tarafa doğru geldiğini gördüm. Ayağa kalkıp ona doğru yürümeye başladım ve ulaştığımda bana

"Dans etmek ister misin?" diye sordu.

"T-tabi olur." dedim ve birlikte ortadaki açıklığa gittik. Elimi eline aldı diğer elini de belime koyarak beni biraz kendine doğru çekti. Uyumlu adımlarla dans ederken kendimi onun kollarında çok huzurlu hissettim.

Başımı göğsüne yaslayınca önce şaşırdı ama daha sonra gülümseyip o da beni iyice kendine yaklaştırdı. O kadar farklı hissediyordum ki... Herkesin bize baktığını fark edince Adrien'a bir bakış attım fakat o gözlerini kapamış ritme uyum sağlamıştı. Bu anın hiç bitmemesini isteyen kalbime tek yapabildiğim şaşırmaktı. Adrien'la daha bugün tanışmıştım...

Nino dans müziğinden daha hareketli parçalara geçince ben de Adrien'dan ayrılarak yiyemediğim pastamı tatmaya gittim. Annem ve babam gerçekten çok güzel bir pasta ortaya çıkarmışlardı. Tabağımı alıp bir köşeye çekilecekken Alya beni farketti ve tabii ki de yalnız kalma ve kafamı toplama planlarım suya düştü. Beni çekiştirerek

"Ben daha senin hediyeni vermedim ama sen 'Alya hani benim hediyem?' demedin bile"

Alya'ya

"Sen zaten partiyi planladın o kadar şey yaptın... bir de hediye mi aldın?" Alya başını şiddetle sallayarak beni sürüklemeye devam etti. Parkın sonuna geldiğimizde hiç bir yerde bir paket göremedim ve merakla Alya'ya döndüm. Alya ise sabırsızlıkla saatine bakıyordu. Arkamda bir yere gözleri takıldı ve mutlulukla parlamaya başladı.


Nasıl olmuş?

Lütfen yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın olur mu?

Mucize'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin