PÜRÜZSÜZ

335 52 19
                                    

Pürüzsüz...

...
...


🍁 🍁🍁

Gökyüzü delici bir acının içinde boğuluyormuş gibi tüm feryatlarını bulutların ardına saklamıştı. Gün doğalı saatler olmuş ve eylül kendini belli etmek istercesine karanlık gökyüzünü bir an olsun kuşatmaktan vazgeçmemişti. Aynı inatçı bir çocuğun hırçınlığında bağırıyor ve annesinin gelmesini istiyordu… Ankara çabuk soğurdu. Çabuk çarpardı havası. Eylül olmasına rağmen birkaç kişi kalın hırkalarıyla Kızılay meydanının ortasında belli bir telaşla koşuşturuyorlardı. Genç adam şaşkındı. Ankara da çocukluğu geçmişti fakat ilk defa Kızılay meydanını bu denli boş görüyordu. Bu denli soğuk, bu denli inatçı… İçini bir sıkıntı kapladı. Ne düşünmesi gerektiğini hesaplamayı bırakmalıydı… Biliyordu, fakat her küçük olayda kendini vazgeçirecek bir psikolojide adımları geri sayarken bunu nasıl yapardı!

Saçmalıktı! Bir seçim yapmıştı. Bunun geri dönüşü olmazdı. Olmamalıydı. İçinde sakladığı düşüncelerin bir sonu yoktu ama artık sonu gelmez hislerinin önünü kesmeliydi. Yoksa sonunu göremez hale gelecekti genç adam… Korku duydu! İçinde tüm karnını ve göğüs kafesini sarmalayacak büyüklükte bir korku! Düşünce selinin içinde harap olmuş beyninin dur durak bilmeyen düşüncelerine sağır olmayı diledi… Böylece göğüs kafesini sarmalayan bu Lanet duyguyu ciğerlerinden söküp atabilirdi.

Yanı başından bir araba geçti. Kırmızı ışık yandı. Küçük bir insan seli oluştu. Kızılay da her gün böyleydi... Bakışları gökyüzüne doğru kalktı. Yüzüne yansıyan fosforlu tabelaların ışıkları içinde saklayamadığı bir hissin yüreğinden taşmasına neden oldu. Bu hissi oldu olası sevmezdi. Kendisini aciz hissetmekten başka bir boka yaramıyordu. Kulaklarına korna sesleri doluştu. Bir an kaldırımın köşesinde olup olmadığını bile unutmuş gibi hafifçe yerinden sıçradı.

Derin birkaç nefes verdi.

Olmalıydı, yapmalıydı. Bu seçim ona aitti. Bundan sonrasını onlar düşünecekti. Bu planı ilmek ilmek örmüşken birinin çıkıp tüm bu düşüncelerini baltalamasına izin veremezdi. O ilk seçimi yapmıştı ve sıra onlardaydı! O yıllar önce kendisine yapılan hiçbir şeyi unutmamıştı… Ve bundan sonra kimseye unutturmayacaktı. Peki ya onlar? Onlar kendilerine yapılanları unutmuşlar mıydı?

Bilmeliydi! Öğrenmeliydi!

Bakışlarını gökyüzünden çekti. Artık orada çok sevdiği kişinin yüz çizgileri yoktu. Saniyeler önce zihninde düşündüğü kirli planlarına onu alet edemezdi. O rahat dursundu! O rahat uyusundu

Yutkundu. Ardından bir saniye bir düşünmeden bakışlarını mor fosforlu renge sahip tabelaya çevirdi. Hayal. Kafenin isminin neden böylesine saçma olduğunu düşündü. Sonra ansızın beynine üşüşen bir soru daha tüm kalbini hızlandırdı. Unutmuş muydu? Hatırlatacaktı. Yaşadığı her şeyi hatırlatacak ve onu silkeleyecekti.

Gözleri kafenin tabelasından aheste aheste indi ve görüş açısına giren kızla dikleşti. Bir rüzgâr esti. Gök gürledi fakat yağmur yağmadı. Rüzgâr varken yağmur yağmazdı! Gözleri genç kızın düşünceli yüzünde oyalandı. Eğer bir seçim yaptıysa arkasında duracaktı. Bu yolda yanında olmasını istediği insanlar vardı ve eninde sonunda onun yanında yerlerini alacaklardı. Biliyordu! Ama bilmek yetmiyordu. Harekete geçmek ve bir sonuca ulaşmak istiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 23 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PÜRÜZSÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin